İnsan yaşamı, zamanın dokuma tezgahı üzerindedir,
Göremediği bir desendir,
Dokumacı çalışır ve mekikler hareket eder,
Sonsuzluk doğana kadar.
Bazı mekiklerde gümüş iplikler vardır,
Bazılarınınki altındır,
Ama çoğunun sahip olduğu şey,
"Anlamıyor musun, Ren? İşte bu yüzden gitmek zorundayım. Bensiz hayatına devam edebileceğini öğrenmem gerek. Hayatta benden daha fazlası da var. Önüne serilen dünyayı görmen ve seçenekleri gözden geçirmen gerek. Ben senin kafesin olamam. Seni tutsak edip bencilce kendi arzularım için kullanabilirim. Sen bunu istesen de istemesen de, bu doğru olmaz. Sana serbest kalabilmen için yardım ettim. Özgür kalıp bunca yıldır mahrum kaldığın şeylere sahip olabilesin diye." Elim yanağından boynuna indi. "Sana bir tasma mı takayım? Bana borçlu olduğun için hayatının sonuna kadar seni kendime mi zincirleyeyim?"
Şimdi açıkça ağlıyordum. "Özür dilerim, Ren, ama bunu yapamam. Yapamam. Çünkü... ben seni seviyorum."
Beyaz kaplan çok özel bir kaplandır. Kendine hakim olamaz ve birine, sağlam inançları olan bir kadına bağlanır. Bu kadının iradesi çok sağlamdır, iyiyi kötüden ayırt edebilme öngörüsüne sahiptir ve birçok engeli aşacak kadar güçlüdür.