Cüneyt Arcayürek Gönderileri
Cüneyt Arcayürek kitaplarını, Cüneyt Arcayürek sözleri ve alıntılarını, Cüneyt Arcayürek yazarlarını, Cüneyt Arcayürek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Aç ölürüz tok yaşarlar bu neden?
Yıkılsın bu hale Hükümet eden
Dört senelik beş senelik demeden
Güvercinler salacağız, yakındır.»
«Dert üstüne dert alırız
Sanmayın böyle kalırız
Uyanarak hak alırız
Siz o zaman görün bizi."
abi özal dört sayfa mektup yazılacak biri değil ya canını sıkmayaydın
Şimdi bu tesisin sahibi mi aranıyor?... Ne bugünkü beyanlar ne de sizin arşivinizdeki mektup <Özal'ın bu eserleri kendisine mal eder görünen mektubunu amaçlıyor> sanki bir meçhul ortada varmışçasına bir hakikati ortaya çıkarmışçasına sarfedilen gayretler, bu tesisi bir sahip bulmaya yetmez. Eser, milletindir.
Sayfa 39Kitabı okuyor
İsmet Paşa kalabalığa doğru konuşuyordu. Yeni önder Demirel'e bir salvo atışı daha yapmak gereğini duydu ve AP önderinin Bediüzzaman Nursi'nin adamlarından biri olduğunu söyledi. İnönü konuşurken, kalabalığın ta gerilerindeydim. Bir ağacın gölgesindeydik. Önümde de iki köylü İsmet Paşayı dinliyordu. İsmet Paşanın bu sözleri söylemesinden hemen sonra, biri ötekine baktı ve kalk gidelim anladık dedi. Bu tür suçlamaların aranılan hedefi bulmadığı, amacı çok saptırdığı ortadaydı. Aydın kesimler, siyasal kadrolar dışındaki egemen güçler, Demirel'i tanımadıklarından ötürü ne denli kuşkucu olurlarsa olsunla öndere karşı bu tür suçlamaların halk arasında fazla değeri olmuyordu.
Sayfa 20Kitabı okuyor
Demirel ve Dönek Siyaset
"Türkiye'nin içinde ve dışında Atatürk düşmanı varsa, bunlar Türkiye'nin dostu olamaz" dedi. Doğrudan Rafsancani'ye yüklenirken, Atatürk ve dış politika konularında bir sentez de yaptı:
"... Komşularımızla iyi münasebetler içinde olmak menfaatimize deniliyorsa Atatürk'ü bir kenara iterek olacak bu menfaati başınıza çalın diyorum."
Demirel 1991'de Başbakan oldu, 1993'te Cumhurbaşkanı seçildi
İran'dan üst düzey yöneticiler, Başbakanlar, Dışişleri Bakanları
ve hatta Rafsancani, `Demirel'in devr-i iktidar ve devr-i ikbal dö-
nemlerinde geldiler gittiler
Antkabir'i ziyaret etmediler!
Demirel, 'Atatürk'ü bir kenara iterek sürdürülen iyi münasebetlerle menfaatleri' İranlı konuklarının başına çalamadı!
Sayfa 374Kitabı okudu
Sene 1990. Hep Aynı Her Şey...
Hasan Cemal bu sabah 'halkta, muhalefetin görevini layıkıyla yapmadığı duygusunun' egemen olduğunu söylüyordu. Pek öyle değil. Muhalefet partileri her gün konuşuyor, asker göndermeye, üsleri açmaya ve... savaşa karşı çıkıyor.
Muhalefet partileri daha ne yapabilir?
Muhalefet cephesinin çabalarını TRT Televizyonu vermiyor. Sonuçta halk bilgilenemiyor.
Özal'ın tek adamlığına karşı çıkması gereken basın ise, Özal'ı alkışlıyor. Özal'ı eleştireceğine muhalefete bindiriyor.
Sayfa 18Kitabı okudu
"Tam bağımsızlık elbette siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksun olması demektir."
Sayfa 135 - Mustafa Kemal Atatürk
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."
Sayfa 48 - Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri'nden
"Çünkü, uyrukları arasında çeşitli dinlerden topluluklar bulunan ve her dinden olanlar için adaletli ve eşit işlemler yapmak ve mahkemelerinde adaleti, kendi uyruğuna ve yabancılara eşit olarak uygulamakla yükümlü olan hükumet... Din ve düşünce özgürlüğüne saygı göstermek zorundadır..."
Sayfa 33 - İstanbul ve İzmit gazatecileriyle yapılan görüşmelerden.
"Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve tefekküre karşı değiliz. Biz sadece din işlerini devlet işlerine karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz ve buna asla meydan vermeyeceğiz."
Sayfa 27 - Mustafa Kemal Atatürk
Oysa Hitler'in buyruğuyla hazırlanan "Türkiye'nin işgaline ait gizli buyruklar" savaştan sonra ortaya çıktı...
28 Ekim 1940 tarihini taşıyan birinci belge, "Bulgar ordusunun Türkiye'nin Trakya bölümünü nasıl işgal edeceğini" gösteriyordu.
Saldırının amacı, " Olanaklar elverdiğince çabuk biçimde Boğazların alınması ve Türk askerlerinin bütünüyle savaştan tecrit edilmesi" idi.
İkinci belgede, Türkiye'ye saldırı tarihi de saptanmıştı: 10 Nisan 1941!
Sayfa 131Kitabı okudu
"Recep Tayyip Erdoğan, şeriat devletini öven ilk Türkiye Cumhuriyeti başbakanı oldu."
Sayfa 23