Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demir Özlü

Demir ÖzlüBir Beyoğlu Düşü yazarı
Yazar
7.6/10
207 Kişi
959
Okunma
89
Beğeni
9,9bin
Görüntülenme

En Yeni Demir Özlü Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Demir Özlü sözleri ve alıntılarını, en yeni Demir Özlü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kitabın daha benim adıma son alıntısı
Geçmiş bir imgeydi sadece. Bellekte yaşayacak, sonra da, onunla birlikte silinip gidecekti.
Sayfa 141 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Gerçek olan dalgalardı. Bunlar denizlerin, duyguların, içinden yükselen acının bireysel varlığını boğan her şeyin, ölümün dalgalarıydı. O dalgaları görmüştü. O kıyıda yaşamıştı.
Sayfa 138 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Reklam
Freud şu adama söyle rastlantı diye bir şey yok.
Küçük not defterine yazdığı Freud'un sözlerini bulup yeniden okudu. 'Bu adam, kendisine kadar gelen insan bilgilerini kuşkusuz iki katına çıkardı' diye düşünürdü. Kitaplarının bir yerinde şöyle yazmıştı: "Son bağlantı: doğa ölümdür. Çünkü öldürür. Doğa her zaman bizi tehdit eden bir aşırılıktır." Dünyanın bilinmez bir güç tarafından insanlara bağışlanmış olduğu konusundaki bütün düşünceler yanlıştı. Evrenin de, dünyanın da insanları koruyan bir yanı yoktu. Milyarlarca rastlantıyla oluşmuş, uzaktan masmavi görünen bu gezegende, insanların ortaya çıkışı da bu rastlantılar arasındaydı. Rastlantıyla oluşmuş bir varlık neden korunsundu? Zaten neden varolduğunu bilmiyor, sonra da yok olup gidiyordu. Doğanın da kendi yaşamı vardı. İnsanların yaşamına uymayan kör bir yaşamdı bu. Gerçek olan bu denizlerdi. Sonsuz, tehlikeli okyanuslar, birbirine ulaşan bitimsiz sular.
Sayfa 138 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Düşüncelerinin temelden değiştiğini anlıyordu. Bütün bu verimli topraklarda, yağmurlar altında hüzün edinilen bir duygu değil, yaşamın ta kendisiydi. Her şeyde vardı. Dinmeyen yağmurlarda da, yağmurla kabaran toprakta da, ırmaklara, denize kum taşıyan sellerde de, deniz kıyısındaki tahta barakalarda da, kamıştan yapılmış kulubelerde de. Insanı kendi içine çekiyordu.
Sayfa 127 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Depresyon korkunç bir acı çekme alanıydı ama insan belki de depresyon içinde daha doğru düşünülebiliyordu. “Kötü, kötünün kötüsü bir çağda yaşadım ve gurur duymuyorum ondan.”
Sayfa 125 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
..önseziler, yaşamımın birçok bölümünü melankoli içinde geçirmeme neden oldu. İnsan zor bir durumla karşılaşınca, o durumu nasıl çözüme ulaştırabileceğini düşünür. Bendeyse kaygı çok önceden önseziyle başlıyor.
Sayfa 99 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Reklam
Bir şeyler umut etmekle, bir şeyler için çalışmakla geçen yılların bilinçsiz iyimserliğini -bu bilinçsiz iyimserlik olmasa çalışmaya gerek yoktu- bu derin kötümserlikle ka- rıştırmamalı; bu iyimserlik yaşamın yüzeyinden akıp gidiyor' dedi kendi kendine.
Sayfa 96 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
kendisini bu ülkede hapsedildiği duygusundan kurtaramayacağını, yaşamının en sıkıntılı gecesini orada, o gün geçireceğini, 22. kattaki odasının terasından kendisini atma saplantısıyla, uykusuzluk içinde bunca çırpınarak savaşacağını da bilemezdi. Nasıl olmuştu da, güçlü sandığı içyaşamı, bir gün içinde böylesine dibe vurmuş, onu ölüm düşüncesinin kıyısına getirmişti. Apaçık görüyordu ölüm düşüncesinin burada kalıp bütün parasının da savrulmasıyla içine düşeceği hapsolmak, Avrupa kara parçasına dönememekten geldiğini. İnsanını bilmediği, onu izleyen ikinci bir yaşamı daha vardı, işte o yaşam, kendiliğinden en zayıf düştüğü bir anda üzerine karabasan olarak çullanıyor, yaşamış yazarın öykülerinde yazdığı ürkünç bir parçalanışın kıyılarına sürüklüyordu.
Sayfa 92 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Artık her şeyin kıyısında yaşadığını biliyordu. Fakat gene de bağlı olduğu bir şeyler vardı.
Sayfa 91 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Duyduğu derin sıkıntıya karşın, içi bu büyük kentin özlemiyle doluydu. Çelişik duygular! 'Giderek içi boşalan bir hayat mı yaşadığım?'
Sayfa 91 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Reklam
Her ölüm, geride kalanın yaşamını küçültüyordu. Bu en ağırıydı. Dayanmak ve umut etmemekten başka bir şey yoktu.
Sayfa 84 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Zihin bütün yıkıntıların bıraktığı izleri unutmuyor, onları, biçimlerini değiştirerek sıkıntılı bir rüya ya da karabasan biçiminde, aradan onyıllar geçse de sunuyordu. 'Hepsinden kurtulmak ölüm mü acaba?' diye düşündü. Ya kurtulmadan yaşamak? O neydi?
Sayfa 72 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Kazanım, içsel ya da ruhsal kazanım denilen şey de boştu işte. İnsan beklenmedik bir zamanda tökezliyor, her şey uçup gidiyordu. Her şey insana karşı olmasa da yabancı bir uzaklıkta oluyor, boşalan ruhu hiçbir şey dolduramıyordu. Sadece hiçbir şey vardı. Hiçbir şey de gerçekten hiçbir şeydi.
Sayfa 71 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
.. insan hiçbir şeyi unutmuyor, geçmiş simgelere dönüşerek bilinçte yaşıyordu. İnsan kendi zihninden kurtulamıyordu.
Sayfa 66 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
Merhamet, şimdi hiç kuşku duymuyordu ki, en derin sevgiydi.
Sayfa 66 - 1. Baskı Şubat 2006 İmge KitapeviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.