"Başımdan bütün bu tuhaf olayların geçtiği gençlik yıllarından bu yana, denizleri çeşitli yönlere açılan, yumuşak tepeleriyle bütün o Boğaz'la Haliç çevresine uzanan, gizemli İstanbul kentinde hiçbir yer beni Tünel Alanı kadar ilgilendirmemiştir.(...)
Şimdi rutubetli sokaklarıyla o gizemli mahalleden uzaktayım. Hepsi, bütün yaşadıklarım da, baskı altında geçmiş gençliğimin o büyüleyici yanılsamaları da geride kaldı. Bir sanrı, bir sanrıdan başka bir şey değiller artık. Geceleri, kentin boğucu gökyüzünü saran deyimlendirilemez bir hayalet. Ardımı bırakmayan hayaleti, bir giysi gibi çıkarıp atmam gerekiyordu üstümden..."