Doğu Ergil

Sokak Felsefesi yazarı
Yazar
5.7/10
17 Kişi
69
Okunma
8
Beğeni
3.321
Görüntülenme

Doğu Ergil Gönderileri

Doğu Ergil kitaplarını, Doğu Ergil sözleri ve alıntılarını, Doğu Ergil yazarlarını, Doğu Ergil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer bir toplum, sistemin zaafiyetlerinden kaynaklanan yumuşak tehditleri algılamaz ve gidermezse, ne hukukun üstünlüğünü (adalet duygusunu), ne siyasal istikrarını, ne de ulusal bütünlüğünü koruyabilir. Sert güvenlik önlemlerine ayırdığı maddi ve insani kaynakları ya işe yaramayabilir, ya da yetersiz kalabilir.
Sayfa 89 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Halkımızın sezgisiyle, bilimin farklı yollardan geldiği nokta aynıdır: Güvenliğin, bir de YUMUŞAK olarak nitelendirilen boyutu vardır: -Demokrasinin kurulması-sürdürülmesi-geliştirilmesi; -Sistemin bozulan kurum ve kurallarının düzeltilmesi; yolsuzluk, yozlaşma (adam kayırma vb.) ve çürüme (rüşvet ve çıkar karşılığında nüfuz ticareti) ile mücadele; -Radikal akımların etkisini azaltacak demokratik bir anayasanın yapımı ve insanı merkez alan bir yasal düzenin oluşturulması; -Toplumsal kesitler arasındaki gelir ve yaşam standardı uçurumunun kapanması; -Ani, geniş çaplı göçlerin, nüfus hareketlerinin önlenmesi için kırsal kalkınma -Kemikleşmiş/yapısal yoksullukla mücadele -Zorbalıkla ve örgütlü suçla mücadele; devletin suçla mücadele yöntemini, suçluların kullandığı yöntemlerden daha şefkatli ve hukuka uygun olması -Uyuşturucu kaçakçılığı ve bağımlılığı ile mücadele...
Sayfa 88 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Şiddet kullanımı, "ülke bütünlüğünü korumak ve milleti böldürmemek" amacını taşıdığı için her defasında meşru bir davranış biçimi olarak sunulmuştur. Ama sorunların çözümü gecikmiştir. Gecikmenin, şiddet kullanımının, sorun çözmenin en etkili ve en uygun yöntemi olması inancını/alışkanlığını aşındırması, değişik grupların farklı güvenlik arayışlarına girmelerine yol açmıştır.
Sayfa 88 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Sorun çözmekten çok, bastırmak ve ertelemek yolu seçilince, ülke siyaseti, zaman zaman şiddetle yüklenmiştir.
Sayfa 88 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Türkiye'de, "güvenlik", bugün bilim adamlarının SERT GÜVENLİK olarak tanımladıkları kavram çerçevesinde düşünülmüş ve uygulanmıştır. 'Sert güvenlik', üç ana öğeden oluşur: 1-Ülkenin toprak bütünlüğünün korunması; 2-Rejimin ["müesses nizamın"] korunması; 3-Ülkenin maddi ve manevi değerleri üzerinde egemenliğin sürmesi. Durum böyle olunca, güvenlik ve ona bağlı olan tehdit algılaması, hep topyekün olmuştur. Eldeki "son Türk ve Müslüman devletin yıkılması" korkusu, resmi söylemden toplumsal bilinçaltına sinmiştir. Diğer yandan, böyle bir tehdit algılaması ve güvenlik anlayışı, şu iki zaafiyeti doğurmuştur: 1-"Düşmanı" dışarıda aramak; 2-Sistemin (sosyal-ekonomik-siyasal yapının) analizini ve eleştirisini sadece ihtimal etmek değil, "yıkıcı" bularak yasaklamak
Sayfa 88 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Kürtçenin (halen olduğu gibi) konuşulması, bir kültür dili olarak kullanılması ve öğretilmesi korkulacak bir şey değildir. Kaldı ki, çokkültürlü bir toplumda bunun yapılması, haksızlık duygusuna son vereceği için gereksiz gerilimleri de ortadan kaldıracaktır.
Sayfa 87 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Anadil(ler), kültür alanının olgusudur. Resmi dil, kamu alanının ve siyasal birliğin aracıdır. Anadil ile resmi dilin aynı olması (tarihsel nedenlerle) her zaman mümkün değildir. Hatta bazı ülkelerde birçok ana (kültür) dili(nin) yanında birden fazla resmi dil vardır. Belçika ve İsviçre buna örnektir. O ülkelerde vatandaşlar tüm resmi dilleri öğrenerek daha zengin bir kültür dünyasına kavuşurlar. Hiç de kendilerini bölünmüş ve bölümlenmiş bir dünyanın insanları olarak görmezler. Çünkü bölünmek ellerindeyken, bir arada yaşamayı kendileri, özgür iradeleriyle seçmişlerdir.
Sayfa 87 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Kürtlerin bir kültür kümesi oldukları gerçeği benimsendiği anda onların (bütün kültür kümeleri gibi) kendilerine has bazı özellikleri olduğu fark edilecektir. Bunların başında dilleri gelir. Kürtçe için pek çok şey söylenmiştir: "Bir sınır dilidir"; "birkaç dilin karışımından oluşmuştur"; "gelişmemiş, karışık bir sınır-boyu ağzıdır"; "bilim ve edebiyat dili değildir". Halâ da söylenmektedir. Ama bütün bunların, iddia sahiplerinin sorunu olmaması gerekir. Dillerinin azgelişmişliği, karışıklığı ve modern yaşamı ifade edememesi, adı geçen kültür kümesi üyelerinin sorunudur. Onlar kendi dillerinde anlaşabiliyorlar, dünyayı kavrayabiliyorlar ve düşüncelerini aktarabiliyorlarsa ne alâ. Bunda zorlanıyorlar, bu nedenle ana dillerini konuşmak yanında onu edebi ve bilimsel alanda geliştirmek istiyorlarsa, demokratik bir ülkenin yapacağı bir tek şey vardır: Bu isteğe saygı göstermek.
Sayfa 87 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Demokratik toplum, hukuk devleti iskeleti etrafında örgütlenmiştir. Oluşan düzen, birlik içinde çeşitliliğe, çeşitlilik içinde birliğe izin verecek esnekliktedir. Sçz konusu esneklik yoksa bir düzenin demokratik olduğu iddia edilemez.
Sayfa 87 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Demokratik toplumlarda vatandaşa bireysel olarak kendi kaderini tayin etme hakkı tanınmış olduğu için bu hakkın kimi örgütlerce emr-i vaki ile gasp edilmesi kabul edilemez. Hele gasp edilmiş olan bu hakkın yasadışı bir mücadeleyi meşru kılmak için kullanılması hiç kabul edilemez. Fiili bir gasp, hukuki hak doğurmaz. Bu nedenle, demokratik toplumlarda terörizm, sadece siyasal değil, bir insanlık suçu olarak da görülür.
Sayfa 86 - Akademi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
326 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.