Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elisabeth Özdalga

Elisabeth ÖzdalgaTarihsel Sosyoloji yazarı
Yazar
7.5/10
10 Kişi
55
Okunma
5
Beğeni
1.270
Görüntülenme

Elisabeth Özdalga Sözleri ve Alıntıları

Elisabeth Özdalga sözleri ve alıntılarını, Elisabeth Özdalga kitap alıntılarını, Elisabeth Özdalga en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih her zaman yeniden yazılır.
Her dönem (tarihi) öncekinden teslim alır ve onu kendine hakim düşünce eğilimleri ile damgalar. Övgü ve suçlama buna göre pay edilir. Tüm bunlar meselenin kendisi tanınmaz hale gelinceye kadar sürüp gider. Ondan sonra artık orijinal kanıtlara geri dönmekten başka hiçbir şey işe yaramaz. Fakat bugünün etkisi olmadan tarihi incelememiz hiç mümkün olacak mı?... Tamamen gerçek bir tarih mümkün mü?
Sayfa 66 - Doğubatı Yayınları
İşte insanın kafasının içi tahıl dolu olunca
İslamcılar imam hatip okullarını kadınlar için eğitim, belki de bir meslek edinme yolu olarak görürken, laikler orada sadece örtünen ve böyle yaparak kendi özgürlükleri ve kurtuluşlarına set çeken kadınlar görürler.
Reklam
Birey için dünya her zaman tamamlanması gereken bir görevdir. Orada sadece var olan bir şey gibi basitçe, şans eseri bulunmaz. Oradadır çünkü kişi onu kendi çabaları için bir alan olarak algılar. O kişi onu kurduğu, kendi eylemi için düzenlediği ölçüde bir dünyadır, gerçek bir şeydir..
Tarihsel Sosyoloji
Abrams’a göre iyi tarih aynı zamanda yeterince de sosyolojik olmalıdır ve samimi, yeterli bir tartışmaya açık bir şekilde teorik yapısını net bir şekilde ortaya koymalıdır. Aynı tema benzer şekilde Mehmet Genç’te karşılaştığımız bir ilgi noktasıdır. Genç’e göre de örneğin Türk tarihçiliğinin en büyük eksiği kendini milli sınırlar içine hapsederek, zaman ve mekan bakımından gelişme gösterememesidir. Ayrıca bunun sonucu olarak da muhteva bakımından son derece dar ve çoğu geleneksel kalan konuların sınırları içine hapsolmuş bulunması; bilim tarihi, teknoloji tarihi ve toplumsal tarih gibi alanlarla ilişki kuramaması ve sonuçta tarih formasyonunun sosyal bilimlerin diğer alanlarına karşı kapalı olmasıdır.
Sayfa 99 - Doğubatı Yayınları
M.kemal devrimine giden yolun tarihsel süreci
Bütün on dokuzuncu yüzyıl boyunca Osmanlı toplumu modernleştirici reformların etkisi altında kalmıştı. Tanzimat reformları döneminin (1839-1876) temelleri Sultan II. Mahmut (1808-1839) tarafından atılmıştı.3 1839 tarihli Gülhane İmparatorluk Fermanı’ndan sonra, askeri örgütlenme, devlet yönetimi, hukuk ve eğitim sistemlerinde önemli değişiklikler yapıldı. Geleneksel sultanlık resmen ayakta kalsa da, yirminci yüzyılın başında modem bir merkezileşmiş devlet oluşturma yönünde önemli adımlar atılmıştı. 1920’lerde Türk ulusalcılarının modem cumhuriyeti üzerinde inşa ettikleri bu yapı reform döneli n in başlangıcında hüküm süren yapıdan çok farklıydı.
Genellikle Batılı eğitim almış öteki İslamcılar din sorununa fazla fanatik bir tutumla yaklaşmadılar ve birleşmiş bir İslam dünyasının mirası korunacaksa, İslam’da reforma ihtiyaç olduğunu öne sürdüler.
Reklam
İslam güçlerinin yeniden birleştirilmelerinin ya da canlandırılmalarının gelecekte mümkün olup olmayacağı idi. İslam dünyası artık hızlı biçimde modernleştirici bir toplumsal güç sıfatı taşıyan Batı ile yüz yüze geliyordu.
Abdullah Cevdet (1869-1932), 1908’de Sultan Abdülhamit’e karşı ayaklanan, bir yıllık uzlaşma döneminin ardından onu tahttan ayrılmaya zorlayan ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı’ın bitimine kadar önderleri iktidarda kalan siyasal cemiyetin (daha sonra düzenli bir partiye dönüştü), İttihat ve Terakki Komitesi’nin kurucularından biriydi:
Laisist proje resmi düzeyde başarılı oldu, ancak Türk halkını, laisizmin değerleri çevresinde toplamak sanıldığından daha zordu.
Modern ulus-devletler oluştukça ve kentleşme oranı arttıkça, geleneksel İslami mistisizmin en önemli toplumsal temelini oluşturan kabilecilik sönümlenmektedir.
Sayfa 112Kitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.