Esra Nur Erbil Gönderileri
Esra Nur Erbil kitaplarını, Esra Nur Erbil sözleri ve alıntılarını, Esra Nur Erbil yazarlarını, Esra Nur Erbil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insanın el yazısına bakarak kişiliğini anlayabilir miyiz?
Kelime aralıkları: kelimeler arasında bırakılan boşluklardır. Bu boşluklar, kişinin çevresindeki insanlarla olan sosyal ilişkisinin yakınlık derecesini gösterir. Kelimelerin her birini, yazıyı yazan kişi ve
çevresindekiler olarak değerlendirebiliriz.
Eğer kelime aralıkları kısa ise, kişinin insanlarla daha yakın ilişkiler kurduğu söylenebilir.
Eğer aralık genişse daha mesafeli durduğu söylenebilir.
Bir insanın el yazısına bakarak kişiliğini anlayabilir miyiz?
Normal kelime aralığının ölçüsü, iki kelime arasında bir buçuk “a” harfi kadardır.
Kelime aralıkları yazıya oranla makul mesafede olan bir yazı, kişinin insanlarla ilişkilerini dengeli bir mesafede tutabildiğini yansıtır.
Kelimeler arasındaki boşlukları dar bırakan kişilerin, çevresindeki, hayatındaki diğer insanlarla ilişkilerinde mesafeyi ayarlamakta güçlük çektiğini söyleyebiliriz.
Bir yazıda, kelimeler arası boşluklar geniş tutulmuşsa, yazıyı yazan kişinin özgürlüğüne düşkün olduğu çıkarımına varabiliriz. Bu kişiler, insanlarla aralarına
belirli bir mesafe koymaya özen gösterirler.
Eğer kişinin kelime aralıkları karışıksa, bu kişiler için de, insanlarla sosyal ilişkilerinde mesafe ayarlamakta güçlük çektiklerini, gereğinden fazla başkalarının hayatında olduklarını söyleyebiliriz.
Bir insanın el yazısına bakarak kişiliğini anlayabilir miyiz?
Kelimenin içindeki harf aralıkları kişinin
kendini nasıl değerlendirdiğiyle ilgilidir.
Kendine yaptığı özeleştiride verdiği puan düşük ise harf aralıkları dardır; yüksek puan
veriyorsa harf aralıkları geniştir. Genellikle özgüveni yüksek insanların kelimelerindeki harf aralıkları geniştir.
Bir insanın el yazısına bakarak kişiliğini anlayabilir miyiz?
Harflerin meyil yönü, kişinin duygusallık ve
akıl dengesine ilişkin bir göstergedir.
Yazı dikse, kişinin akıl ve duygu dengesi
var demektir.
Sola ve sağa meyli olan yazılarda kişinin aşırı ölçüde duygularıyla hareket ettiği düşünülebilir.
Sola eğik yazılmış bir yazı, kişinin bir karar
verme sürecinde, geçmişine ilişkin değerlendirmelerinin etkisinde kaldığını göstermektedir.
Sağa eğik bir yazı, kişinin bir karar alırken, bu kararın gelecekte yaratacağı etkileri göz önüne alarak hareket ettiğini gösterir. Bu kişilerin motivasyonlarının da yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Aşırı sağa meyilli bir yazı, kişinin duygularının zaman zaman mantığının önüne geçtiğini gösterebilir.
Aşırı sola meyilli bir yazı, kişinin bir karar alırken geçmişteki olayları referans aldığını gösterir. Bunlarla birlikte kişinin duygusal değerlendirmeler yaptığı söylenebilir.
Sağa ve Sola Eğik Yazı
Bir yazıda, harflerin bir kısmının sağa, bir kısmının sola eğik olması durumudur. Böyle bir yazı, kişinin, günlük yaşamında geçmişin etkisi altında kalmasıyla geleceğe dair fikirlerinin aklını doldurması gibi durumları aynı anda yaşadığını gösterir.
Bir insanın el yazısına bakarak kişiliğini anlayabilir miyiz? (Yazı Boyutu)
Yazısı, sayfaya oranla küçük olan kişilerin daha ayrıntıcı olduğu düşünülebilir.
Büyük yazı sahiplerinin ise kendilerini anlatma çabası ve sosyalleşme ihtiyacı içinde olduğu söylenebilir.
Yazısı küçük olan kişilerin ayrıntılarla ilgilenen, titiz kişiler olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra gerekli ve gereksiz ayrıntılara takılmaya, kafa yormaya meyilli olduklarını söyleyebiliriz. Çekingen ve içedönük bir yapıları olması da söz konusu olabilir.
Büyük yazı sahipleri, kendilerini ortaya koymaktan ve fark edilmrkten hoşlanan kişilerdir. Ayrıntılara önem vermiyor olmaları muhtemeldir.
Yazının üç temel bölgesi vardır:
Üst bölge, orta bölge ve alt bölge.
Bu üç bölge kişiye ilişkin üç farklı bilgi verir.
Üst bölge zihinsel potansiyelle,
orta bölge sosyalleşme derecesiyle,
alt bölge ise kişinin fiziksel dünyaya ilişkin arayışlarıyla ilgilidir.
Kişi üst bölgeyi uzun tutuyorsa, zihinsel potansiyelinin belirli ölçüde gelişmiş olduğunu ve fikri konularla ilgilendiğini söyleyebiliriz. Bu kişilerin gelişkin bir hayal gücü olması söz konusudur.
Kendilerini anlatmak orta bölge yazarları için oldukça önemlidir. Orta bölgeyi geniş tutan kişiler, kendilerini yargılamayan insanlarla bir araya geldiklerinde konuşkan
kişilere dönüşebilirler. Bu kişiler yaşamlarında ve sosyal ilişkilerinde dengeli seçimler yapmaya özen gösterirler.
Uzun bir alt bölge, kişinin maddi anlamda varlıklı olmayı önemsediğini göstermektedir. Bu kişiler hayatlarını devam ettirebilecekleri az miktarda bir varlıktan daha fazlasına ihtiyaç duyarlar.