“Ah Anne” bir dönem kitabı olduğu için hoşuma gitti.1906 senesi bir Nisan sabahı,Kadıköy vapuru,haremlik-selamlık bölümleri,vapur sallanıyor,kadınlar gülüşüyor,eğleniyor,
kestane kebap yiyor,sohbet ediyorlar.
Sanki birbirlerini tanıyormuş gibi senli benli konuşaraktan,taa en özel aile meselelerini konuşacak kadar muhabbet ediyorlar.Hanımların çoğu sigaralarını tüttürüyorlar.
Şiddetli dalgalardan vapur ilerleyemiyor, Haydarpaşa iskelesine yaklaşıyor.Roman böyle başlıyor.Okurken o dönem gündelik hayatın içindeyim gibi…
Eskiye ait her ayrıntı hoşuma gidiyor.
Bir dönem romanı hem de bir aşk romanı.
Nazime Hanım hayatını oğluna adamış oğlu Nedim’i neredeyse esaret altında,geleneksel bildiği yollarla büyütüyor,
oğlunun hislerini görmezden gelip teyze kızıyla evlendiriyor.
Nedim yolunu şaşırıp,
acısını dile getirip “Ah,anne!” diyerek tüm yaşadıklarına tepkisini dile getiriyor.Nedim’in aşk serüveninin hikayesini anneler ve oğulları konusuyla beraber Abdülhamit Dönemi,dağılma süreci,milli mücadele ve parti çalışmalarına dair gözlemleri ve bir devir kapanırken ki toplumsal değişimi Nedim üzerinden okuyoruz.Fazlı Necip’i ilk kez Menfi romanıyla adını duymuştum da okumuştum.Türk romanının gelişimini takip etmek ve toplumsal değişimi görmek adına değerli ve anlamlı buluyorum böyle eserleri.Devam ediyorum Türk edebiyatı okumaya.