Kırmızı pazartesi benim aylardır kitaplığımda duran iki sayfasını okuyup devamını getiremediğim bir kitap, açıkcası sonunda zaten ölecekse adam ve bu adamın öleceğini herkes biliyorsa nasıl bir kurgu yaratmış olabilir ki demiştim kendime.Kitabı açtım bu sefer bitireceğim dedim, bitti. Kitapta namus davasına kurban gitmiş suçluluğu kesin olmamış ve olamayacak bir adam, Santiago Nasar var. Kitap Santiago 'nun arkadaşının bakış açısıyla yazılmış. Kafamdaki soruları bitmemiş bir kitap,sanırım ben nesnel sonuçlar görmeden bir şeyler kanıtlanmamış olan problemli kitapları sevmiyorum. Kitaptaki en can alıcı şey' namus' denilerek kadının ve erkeğin hayatının son bulması, ülkemizdede çok yaşadığımız bir konu, ben doğulu bir kızım kadınla erkeğin farklı olduğu kadının tek görevinin kocasına, babasına, abisine hizmet etmesi gerektiğini düşünen insanlarla büyüdüm. Kadın ailesinin istediği adam ile evlenir, ondan başkası hayatında olamaz, erkeklerin yaptığı ahlaksızlar göz ardı edilirken, kadınların çeyiz yapmaması utanç verici olarak görülmektedir. Sosyal ve kültürel derinliğe inilebilecek bir kitap kısacası, keyifli okumalar.