Georg Wilhelm Friedrich Hegel Sözleri ve Alıntıları
Georg Wilhelm Friedrich Hegel sözleri ve alıntılarını, Georg Wilhelm Friedrich Hegel kitap alıntılarını, Georg Wilhelm Friedrich Hegel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Boş Bir Gurur Olarak Din
Çoban yaşamı tüm Dünya'da aynıdır. Halkın seçtiği ve kendi gücü altında yaşattığı bağımlı din hocaları. Bu bağımlılık onları düzenbaz yapar. Onlar eğitimsiz sürüye dalkavukluk ederler, aile gizlerine üşüşürler, tarafları hoş tutarlar ve yurt sakinlerinin ruhları üzerinde kapsamlı bir egemenlik ele geçirirler.
Eğitimsiz yığınların özgürlüğü yoksulluk ve iç sıkıntısı olur. İbadethaneler de dua edenlerden, caddeler hacılardan, mezarlıklar diz çökenler den hiç yoksun kalmaz.
Sayfa 87Kitabı okudu
Schiller
Çünkü kadınlara övgüyü, onların karakterlerinde tam da tinin ve doğanın bu kendiliğinden mevcut birleşimini gördüğü için, kendi özel konusu yapar.
Onların sessizliği sığ, içi boş ve körelmiş bir şeyin sessizliği değil, ama erişilmez derinlikler gizleyen denizin sakin yüzeyinin sessizliği olsa gerektir.
Kendi içine kapalı öznel bütünlük olarak karakterKitabı okudu
Simetri, soyut olarak aynı olan bir biçimin kendisini tekrarlamamasından, aynı türden bir başka biçimle bağlantıya sokulmasından oluşur.
Düzenlilik ve simetriKitabı okudu
Ama, onun alnında taşıdığı asıl ayırt edici işaret, kanun nefretidir. Hukuk, ahlaklılık, hukuki ve ahlaki realite düşünceyle kavranır; rasyonel, yani evrensel ve belirlenmiş formunu düşünce vasıtasıyla edinir, işte kanun bu formdur. Bunun için, keyfilikle yetinen, hukuku sübjektif inançtan ibaret gören bu duygusallık, haklı olarak, kanunu kendine en büyük düşman sayar. Hukukun vazifede ve kanunda aldığı şekil, ona, ölü ve soğuk bir lafız gibi, bir zincir gibi görünür. Kendisini burada tanıyamaz, özgürlüğünü burada bulamaz, çünkü kanun her şeyde bulunan akıldır ve duygunun, kendisini özelliği içinde yüceltmesine izin vermez.
Sayfa 31 - SümerKitabı okudu
“Tin özsel olarak eylemdir, kendini kendinde ne ise o yapar — kendi edimi, kendi yapıtı. Böylece kendine nesne olur, bir belirli-Varlık olarak kendini önüne alır. Bir ulusun Tini için de bu böyledir: O belirli bir Tindir, kendine varolan bir dünya kurar ki, onun dininde, Kültünde, göreneklerinde, anayasasında ve politik yasalarında, düzenlemelerinin bütün bir alanı içinde, olaylarında ve eylemlerinde varolur ve sürer. Bu onun yapıtıdır — bu tikel Ulus odur.
Sayfa 83Kitabı okudu
Bir sonluluk ve değişkenlik dünyası, göreli olana dolanma dünyası, bireyin hiçbir konumda kendisinden kaçamadığı zorunluluğun baskısına sahip bir dünya.
İyeliğe alma yoluyla Şey benim olma yüklemini kazanırken, İstenç onunla olumlu bir bağıntı kurar. Bu özdeşlikte Şey o denli de olumsuz birşey olarak koyulur ve İstencim bu belirlenimde tikel bir İstençtir-bir gereksinim, bir heves vb. Ama bir İstencin tikelliği olarak gereksinimim doyum bulan olumlu yandır, ve Şey, kendinde olumsuz olarak, salt gereksinimim içindir ve ona hizmet eder. Kullanım Şeyin başkalaşması, yokedilmesi, tüketilmesi yoluyla gereksinimimin olgusallaşmasıdır ki, bu yolla Şeyin 'kendi'siz doğası açığa serilir ve böylece yazgısı yerine getirilmiş olur.
Sayfa 92 - İdeaKitabı okudu
Doğa söz konusu olduğunda, insan felsefenin onu olduğu gibi tanıması gerektiğini, bilgelik taşının bir yerlerde ama gene de Doğanın kendi içinde gizli yattığını, onun kendi içinde ussal olduğunu, bilginin Doğayı onun bu şimdideki, edimsel Usunda - yüzeyde kendini gösteren şekillenmelerde ve olumsallıklarda değil, ama onun içkin yasaları ve özü olarak ilksiz-sonsuz uyumunda - araştırması ve kavramsal olarak saptaması gerektiğini kabul eder.
Sayfa 13 - İdeaKitabı okudu
Oluş ilk somut düşüncedir, bundan ötürü de ilk kavramdır; oysa varlık ile yokluk boş soyutlamalardır.
