George J. Thompson Gönderileri
George J. Thompson kitaplarını, George J. Thompson sözleri ve alıntılarını, George J. Thompson yazarlarını, George J. Thompson yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esnek bir zihin, kolayca adapte olduğu için en kuvvetli rüzgarlarda bile ayakta kalan söğüt ağacının gücüne sahiptir.
Sayfa 92
Peki ‘neyi bilmediğimizi/bilemediklerimizi’ biliyor muyuz??
Hangi sözcüklerin ve tonlamaların istenen sonuçları verdiğini biliyor muyuz? Bunları ne zaman kullanacağımızın ve belki de sadece susmanın iyi bir fikir olduğu zamanların farkında mıyız?.. Bir aşk ilişkisinin paramparça olup gitmesini engellemek için ne söylememiz gerektiğini biliyor muyuz?? Ya da en ucuz atışlarımızı yapmak üzereyken bir daha asla geri alınamayacak şeyler mi söylüyoruz?
Sözlü Dövüş Kibarca İkna Sanatı
Benim son hareketim, sizin bir önceki sözünüzün sonucunda ortaya çıkmıştır.
Birçok insan empati ile sempati kavramlarını birbirine karıştırır. Başkalarının duygularına katılmak ya da haraketlerini veya sözlerini onaylamak zorunda değilsiniz. Yalnızca empati kurun ve bunun sizi ne kadar güçlü kıldığını görün. Bunu iyi olmak için yapmayın, bunu yapın çünkü karşınızdakine doğru olarak ulaşmanın tek yolu budur.
İnsanlar sizin ne anlattığınıza değil, bunları nasıl anlattığınıza odaklanırlar.
Başarınızın yüzde doksanından fazlası söyleyiş tarzınızda yatıyor.
Uzlaşmazlığın ortasında sakin kalabilmek, sözlü suistimali tersine çevirmek ve düşmanlığın karşısında empati sunabilmek.
Eleştirilerden kaçınmanın tek yolu ya bir kapsül içerisinde yaşamak ya da tüm hayatınızı herkesi memnun etmeye çalışarak geçirmektir. Bu da oyunu güvenli oynamak, etrafınızı dalkavuklarla sarmak, çok az sorumluluk almak ve diğerleri size ne yap derse onu yapmak anlamına gelmektedir.
Taşıdığınız en tehlikeli silah saldırıya hazır dilinizdir. Kariyerinizi duraklatacak ve hatta bitirecek bir cümleyi ateşleyebilir.
Eğer karşınızdaki kişi canınızı sıkabiliyorsa belirli bir düzeyde size sahip demektir.
Sayfa 40 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Fiziksel bir çatışmadan kazanarak çıktığınız zaman diğer her şeyi kaybetmiş oluyorsunuz.
Sayfa 226Kitabı okudu
içimde iki felsefe savaşmıştır: hiç kimsenin dediğine aldırma ve önce kendini düşün...
Sayfa 30
öğretmen anlatır, öğrenci de alır. eğer öğrenci anlamazsa başarısız olur. ama gerçek dünya böyle işlemiyor, gerçek dünyada öğretmen alıcı kitlesini tanımalı ve işe onların bulunduğu yerden başlayarak gitmemiş oldukları yerlere götürmelidir.
Sayfa 26
Ve gördüm ki motive olmuş bir öğrenciye bir şey öğretmenin en iyi yolu bilincine küçük bir dil unsuru, bir benzetme ve bir temsil ile hitap etmektir, böylece öğrenci bunu anlamlandıracak ve öğretilen şeyi anlayacaktır.
Sıradan ve sıkıcı bir öğretmen, sanki öğrencinin bir fikri varmışçasına, bildiği şey hakkında konuşur. Öğrenci hareket etmez. Öğretmenin muhtemelen iyi bildiği bir konu hakkında konuştuğunu duyar ama öğretmen bunu öğrencinin deneyim alanı içerisindeki bir şeyle kıyaslamadıkça çok düşük seviyede bir öğrenme gerçekleşir.
Sayfa 25
Ne kadar yoğun yaşarsanız, dünyada bir fark yaratmaya ne denli çok uğraşırsanız, tatsız ilişkilerin karşısında yaşam dolu ilişkileri ne çok yaratırsanız aynı ölçüde darbelere, pürüzlere ve yaralarada açıksınız demektir.
Bir hanımefendiyi hatırlattı...
Eleştirilerden kaçınmanın tek yolu ya bir kapsül içerisinde yaşamak ya da tüm hayatınızı herkesi memnun etmeye çalışarak geçirmektir.
Sun Tzu
Yüz savaşta yüz zafer kazanmak en yüksek beceri değildir. Savaşmadan düşmanı alt etmek en yüksek beceridir.
Kalp/Cam örneği aklıma geldi...
Vücudunuz genellikle fiziksel darbeleri atlatabilirken kötü haber, sözcüklerin açtığı duygusal yaraların hafızanızda sonsuza dek kalacak olmasıdır.