Gisele Halimi Sözleri ve Alıntıları
Gisele Halimi sözleri ve alıntılarını, Gisele Halimi kitap alıntılarını, Gisele Halimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Davamı kazanmak için hasımlarımı iki kez yenmem gerekiyordu. Önce kadın olduğum için, sonra da avukat olarak.
dünyayı değiştirecek kadınlar
Anneannen böyle yaşadı, ben böyle yaşıyorum, sen de böyle yaşayacaksın. Dünyayı değiştirecek olan sen değilsin herhalde" diyen annesinin geleneklere uygun olarak onu 16'sındayken 35 yaşındaki sevimli bir zeytinyağı tüccarıyla evlendirme çabalarına karşı gelerek ve belki de tüm hayallerini yıkarak, Gisele, Tunus'ta bugün bile kuraldışı sayılan bir hayat çizgisini seçti.
Her ne kadar kadınların hatırı sayılır bir ev
mesaisi varsa da (Fransa'da haftada 80 - 90 saati bulmaktadır),
bunun ekonomik değerinin bulunmaması, bizi özgül olarak
etkileyen sömürünün yalnızca kapitalist değil, aynı zamanda
ataerkil olduğunu kanıtlamıyor mu?
Ekonomisi liberal ve kültürü ataerkil bir ülkedeki kadınlarla
ilgili reformlar uzun vadede devrimcidirler.
Resmi makamlar, gebelikten korunma yöntemlerinin insanların yaşantısına geçmesini engelliyorlar. Niçin? Çünkü
dinsel yasakların etkisi altındalar. Papa gebelikten korunma yöntemlerini mahkum etti. Ogino yöntemine izin verdi. Daha
doğrusu Tanrı adına ve "Bırakın yaşasınlar" bilimi adına bize bahşedilen, gebelikten tek korunma yöntemi cinsel ilişkiden vazgeçmedir. Hanımlar, eğer çocuk istemiyorsanız sevişmeyiniz. Eğer üreme için değil zevk için sevişmekte ısrar ediyorsanız, bu suçu istemediğiniz bir doğumla ödeyeceksiniz. Kısacası
bu bir yaşam cezası!
Gebelikten korunma yöntemlerini kabul etmeyenlerin tüm felsefesi temelde bu.
Engels, kadının evde tutularak yalnızca bir sınıf sömürüsüne uğramadığı - çünkü kadın iktisadi sistemin kabul etmediği bir artıdeğer üretir- ayrıca özgül olarak da sömürüldüğünü çok güzel gösteriyor:
"Ailenin içinde erkek, burjuva ;kadın ise proleterdir." Sistemi hem sürdürmek hem de haklı çıkarmak için ailenin gerekli olduğu açıktır. Bu baskının en önemli öğesi de çocuk dünyaya getirmektir.
Uyguladığımız "doğal" cinselliğin amacı, bu toplumdaki belli iktisadi ve toplumsal düzeni sürdürmektir. Nitekim, kadının özgür cinselliği baskı altına alınıyorsa, bu ona çağdaş toplumda belli bir yazgı yüklenmesi demektir: Ev kadınlığı ve annelik yazgısı. Kadının bu yazgıyı dala kolay kabul edebilmesi için annelik yüceltiliyor. Aile, düzenli yaşamayı sağlayan bir sığınak olarak gösteriliyor. Bütün bunlar da sahte bir popüler duygusallıkla örtülüyor. Şefkat doğurucu bir imgeler dünyası yaratılıyor. Aslında anneliği bir yazgı, bir kaçınılmazlık haline getirmek tek eşli aileyi desteklemektir. Kadın, kocaya ve çocuklara aittir.
Napolyon medeni kanununun yazarları daha hazırlık çalışmalarında şöyle yazmışlardı: "Kadın, erkeğe çocuk yapmak için verilmiştir. Meyve ağacı nasıl ki bahçıvanın malıysa, kadın da kocasının malıdır."
Sayfa 126
Geleneksel cinsellik anlayışı hiçbir zaman kadına zevk
alma hakkını tanımamıştır. Ama erkeğe zevk için sevişme hakkı tanınıyor.
Suç kimin? Evde ya da dışarda çalışmak arasındaki seçim bir aldatmacaysa, kimi suçlamalı?