Şimdi bitirdim. ️
Kitabın ismi mirasyedi değilde VARİS olsaymış daha iyi olurmuş isim biraz tuhaf kaçmış kitabın konusu ile alakası yok.
Konusu bakımından farklı bir historical romandı. İlk kez bir kontun evinde kalıcan bir kahyaya duyduğu aşkı okuduk ama konu Daha güzel işlene bilirdi,
tutku ve artı18 öğeler fazlasıyla vardı.
Kitabın ortalarında doğru bir durağanlık oluşuyor gitmiyor konu bir yerde tıkanıyor son 50 sayfasında akılcılık kazanıyor,
erkek karakter gerçekten son derece saygılı ve kibar dı ilk kez bu kadar hassas sevdiğin her zorluğa katlanan birini okudum gerçekten oğlan çok sevdi ve sabretti.
Kız her seferinde oğlanı reddedişi kızdırdı beni zaten seviyorsun sana her defasında evlenme teklif ediyor kabul et değil mi, yazar bir az daha akıcı yazabilir di.
Ama bütünlük olarak hoş güzel bir aşkı konu alan historical romandı.
….
(SPOİLER)
Kitap çok masum bir şekilde olmasa da aşktan,sevgiden ve fedakarlıktan bahsediyor. Çoğu insanın almaya çekindiği bir fedakarlık. Bir bebeğin sorumluluğu...
Tabi sadece bundan ibaret değil adeta bi aşk filmi tadında sonunun az çok tahmin edilebileceği bir roman. Ama okurken keyif alınabileceğini düşünüyorum. Eğer temiz ve biraz da yaramaz hayalleriniz varsa.
Bana göre okunulabilir bi kitap ama günümüzde bu tarz olayların(aşkın,sevginin vb.) azalması yada insanların aşka dair inancının kalmaması kitabı gözünüze sıkıcı veya saçma gibi gösterebilir ama bu okunmasına engel değil. Sadece kendinizi aşkın kollarına bırakın.
Kitapta diğer dönem kitaplarında olduğu gibi balolar, danslar yok. Olmaması sorun da değil aksine çalışan ve sorunlarıyla kimsenin yardımına gerek duymadan kendi baş edebilen bir kadının hikayesini okuyacamı zannederek meraklanmıştım fakat Kont ile tanışana kadar kendisine ve kız kardeşine gayet iyi bakmışken Anna, Kont ile karşılaştıktan sonra kararsız bir hale geliyor. Başka bir yerde iş aramalıym diyor fakat bir türlü işten ayrılmıyor. Evlenemeyiz diyor fakat Kont mesafeli davrandığında kırılıyor ve bu kararsızlık kitap boyunca bu şekilde devam ediyor. Kont ise sorumluluk sahibi ve dürüst olmasıyla öne çıkıyor. Fakat Kont, babasıyla anlaşamıyor çünkü Dük, Kont'un özel hayatına müdahale ediyor. İlk birkaç bölüm de bu sorun öne çıkıyor. Kitap yazarın anlatış şekliyle çok durgun ve sakin ilerliyor. Kitap boyunca limonata, kek, badem ezmesi, Kont ile Dük'ün anlaşmazlığı ve Anna'nın kararsızlıkları bu kadar tekrarlanmasaydı kitabı daha severek okuyabilirdim.
"Umudun ışığıyla umutsuzluğun gölgesi arasında kalmış bir kadına aşk yol gösterebilir mi?"
Bir Leydinin Sırları, Windham Serisi'nin 5. ve The Duke's Daughters Serisi'nin 2. kitabı.
Leydi Maggie Windham, 30 yaşını geçmiş, evlilik tekliflerinin hepsini geri çevirmiş, dışarıdan sade ve rahat bir hayat yaşadığı düşünülen bir Dük kızı. Maggie'nin hayatını sarsacak büyük bir sırrı vardır. Bu sırrı artık taşıyamaz hale gelir. Sıkıştığı bir anda Dedektif Benjamin Hazlit'ten yardım ister.
Benjamin, Maggie'nin sır perdelerini tek tek açmaya başlar.
Yazarın kalemiyle bu kitapla tanışmış oldum. Kitabı da genel itibariyle beğendim. Biraz diğer historicallar farklı. Bu farklılık hoşuma gitti.
Karakterleri çok sevdim. Benjamin'in aşkını, fedakarlığını ve cesaretini. Ayrıca onula ilgili de küçük bir sır var. Maggie'nin de zekasına hayran kaldım. Ailesi de muhteşemdi.
Seriye ortadan başlasam da okuması keyifliydi. İki serinin diğer kitaplarını okumak istesemde ülkemizde sadece üç kitap basılmış maalesef.
Benden şimdilik bu kadar. Keyifli bir hafta sonu diliyorum.
"Seni seviyorum, Maggie Windham. Cesaretini seviyorum. Özgür ruhunu seviyorum. Bağımsız halini seviyorum. Kararlılığını seviyorum ve kendim için bir şey istiyorum." Benjamin durarak tüm cesaretini topladı. "Çocuklarımızın annelerine benzemesini istiyorum, bunun için dua ediyorum."
“Sana sokaklarda serenat yapacağım, Maggie Windham. O kadar tecrübesiz biri gibi davranacağım ki sonunda beni bu utançtan kurtarmak için benimle evleneceksin.”