Hadrian N. Ball sözleri ve alıntılarını, Hadrian N. Ball kitap alıntılarını, Hadrian N. Ball en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'...kıskançlık, annenin memesini ve anneyi almakla suçlanan babayla rekabet kuşkularına dayanır. Rekabet doğru yöndeki ve tersine dönmüş Oidipus karmaşasının erken evrelerine damgasını vurur, ki bu normalde ilk yaşın ikinci çeyreğinde depresif bir pozisyonla eşzamanlı ortaya çıkar.'
Diğeri, komşuları tarafından 'büyücü' olarak tanınan 24 yaşında bir Fransız kadınıyla ilgiliydi. Kırk altı yaşındaki bir rençperi yatağına bağlamış ve onu içindeki kötü ruhlardan arındırmak için, adama yalnızca kutsamış olduğu
tuz ve su dışında hiçbir şey vermemişti. Neyse ki durum polise bildirilmiş ve bir hafta sonra kurban zayıf ama zarar görmemiş halde kurtarılmıştı.
Kıskanç ruhlar
Bir nedenden ötürü kıskanç değil,
Kıskanç olduklarından kıskançtırlar sadece;
bir canavardır bu
Kendi kendine var olan, kendini doğuran
Shakespeare, Otello (III. perde, III. sahne)
Bir adam deliliği deneyimli bir gözlemciyi kandıracak kadar mükemmel taklit ediyorsa, sanırım temsil ettiği karakterden çok da uzak olmadığına inanabiliriz…
Şeytanın insan ruhunu ele geçirmesi olguları günümüzdeki nevroza karşılık gelir; nevrozu anlamak için bir kez daha pişik güçler kavramına dönmeliyiz. Eski günlerde kötü ruhlar olduğu sanılan şeyler günümüzde kötü ve
temel arzular olarak bilinir, reddedilmiş ve bastırılmış itkilerin türevleridir. Ortaçağa ait bu görüngülerin açıklamasına yalnızca bir açıdan katılmıyoruz; o da bunları dış dünyaya yansıtmaktan vazgeçmiş olmamız, bunların kökenini, ortaya çıktıkları hastanın iç yaşantısında aramamız.
Folie simultanee (eşzamanlı delilik, -çn.) Bu terim ilk olarak Regis tarafından 1881' de kullanılmıştır; sanrıların uzun süre yakın ilişkide bulunmuş ve kalıtsal olarak psikotik hastalığa yatkın iki kişide eşzamanlı ancak birbirinden bağımsız ortaya çıktığı durumu anlatır. Baskın bir eş olmadığından ayrılık kendi başına herhangi birinin durumunda düzelme yaratmaz.
Her şeye rağmen şu gerçek, sonunda insan kendi kendini öldürüyor, kendi seçtiği yolla, ister hızlı ister yavaş, ister erken ister geç ... Bir alay yöntem var ...bazıları cerrahları ilgilendiriyor, bazıları avukatları ve rahipleri, bazıları kalp uzmanlarını ilgilendiriyor, bazıları sosyologları. Hepsi de kişiliği bir bütün ve tıbbı ulusların sağaltımı olarak gören insanı ilgilendirmek zorunda.
İnanıyorum ki, kendimize yönelttiğimiz yıkıcılık karşısında elimizdeki en iyi savunma, zekanın insan fenomenolojisine cesurca uyarlanmasında yatıyor.