Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Rıza Soyak

Hasan Rıza SoyakAtatürk'ten Hatıralar yazarı
Yazar
8.9/10
17 Kişi
83
Okunma
20
Beğeni
3.974
Görüntülenme

Hasan Rıza Soyak - En Beğenilen Kitapları

Hasan Rıza Soyak yazarının 1000Kitap okurları tarafından en beğenilen kitapları

Hakkında

1888 yılında Üsküp'te doğan Hasan Rıza Soyak, Rüştiye'yi bitirdikten sonra İstanbul'da, Vilayet kaleminde devlet hizmetine girdi; 1914'te İstanbul Merkez Komutanlığı'na bağlı SıkıyönetimKomutanlığı hatipliği görevinde bulundu. Aynı yıl 1. Kolordu Kurmaylığı bürosunda görevlendirildi. I. Dünya Savaşı'nın ilk yılını burada geçirdi ve 1916'da 2. Kolordu Kurmaylığı'nda aynı nitelikte bir göreve nakledildi. Hasan Rıza'nın Ankara'daki görev yılları 1922'de, TBMM'de kâtip olarak başladı. Bu görev, kendisini sürekli olarak Mustafa Kemal'in yakınında tutuyordu. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, 1924'te kendisini mutemet olarak Çankaya Köşkü'ne aldı. 1927'de özel kalem müdürü, 1932'de genel sekreter vekili, 1934'te genel sekreter oldu ve bu göreviAtatürk'ün ölümüne kadar sürdürdü. Genel sekreterliği sırasında bir dönem de Burdur milletvekilliği yaptı. 1970 yılında İstanbul'da öldü.
Unvan:
Eski Milletvekill / Yazar
Doğum:
Üsküp, 1888
Ölüm:
İstanbul', 1970

Okurlar

20 okur beğendi.
83 okur okudu.
12 okur okuyor.
195 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kazım Karabekir:
Dini alet ederek milli varlığı tehlikeye koyanlar lanete layıktırlar.
Sayfa 310 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
"...Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen asri ve bütün mana ve şekilleriyle mükemmel bir topluluk haline getirmektir. Bunu kabul etmeyen zihniyetleri, darmadağın etmek zaruridir. Şimdiye kadar dimağları paslandıran, uyuşturan bunlar olmuştur. Herhalde zihinlerde mevcut hurafeler bertaraf edilecektir. Çünkü onlar çıkarılmadıkça dimağlara gerçeğin ışıklanını yerleştirmek imkânsızdır." Burada bu kabil hurafelere birçok misaller verdikten sonra türbelerden ve yalancı evliyalardan bahsederek: "Ölülerden, yardım istemek medeni bir topluluk için şindir" dedi ve şöyle devam etti: "Mevcut tarikatların gayesi kendilerine tabi olan kimseleri dünyada ve manevi hayatta saadete ulaştırmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin ve fennin bütün şümulü ile medeniyetin parlak ışıkları karşısında filan ve filan şeyhin irşatında maddi ve manevi saadet arayacak kadar iptidai insanların, Türk medeni topluluğunda mevcut olduğunu asla kabul etmiyorum. (Şiddetli alkışlar). Arkadaşlar, efendiler ve ey millet! lyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz en doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikidir. (Sürekli alkışlar). Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir; tarikat reisleri bu dediğim hakikati bütün açıklığı ile idrak edecek, kendiliklerinden derhal tekkelerini kapatacak ve müritlerinin artık olgunluğa kavuştuklarını elbette kabul edeceklerdir."
Sayfa 260 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Reklam
"...Yalnız işaret etmek istediğim manayı, kısa bir misal ile açıklayacağım. Yeryüzünde üç yüz milyonu aşan Müslüman vardır; bunlar, ana, baba ve hocalarından terbiye ve ahlak dersi almaktadırlar: fakat esefle görülen gerçek olay şudur ki, bu yüz milyonlarca insan toplulukları şunun veya bunun esaret ve zillet zincirleri altındadır. Aldıkları manevi terbiye ve ahlak onlara bu esirlik zincirlerini kırabilecek insanlık meziyetini verememiştir, veremiyor, çünkü terbiyenin hedefleri milli değildir. Efendiler; milli terbiyenin ne demek olduğunu bilmekte artık bir gûna karışıklığa yer vermemelidir. Milli terbiye esas olduktan sonra da onun dilini, usulünü, vasıtalarını da milli yapmak, münakaşası kabil olmayan bir zaruret olur. Genç dimağları milli terbiye ile geliştirmeye ve yükseltmeye çalışırken bir yandan da onları; paslandırıcı, uyuşturucu, hayali birtakım fazla şeylerle doldurmaktan dikkatle çekinmek lazımdır. Efendiler, genç neslin dimağları yorulmadan her şeyi kavramaya elverişli bir halde gerçeklerle bezenmelidir."
Sayfa 66 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Başka bir gün, çocuk terbiyesinden konuşuyorduk, bu konudaki mütalâalarını şöyle izah ettiydi: "Çoğu ailelerin ötedenberi çok kötü bir alışkanlıkları var: çocuklarını söyletmez ve dinlemezler. Zavallılar lafa karışınca, "Sen büyüklerin konuşmasına karışma" der, sustururlar. Ne kadar yanlış, hatta zararlı bir hareket. Halbuki, tam tersine, çocukları serbestçe konuşmaya, düşündüklerini, duyduklanını, olduğu gibi ifade etmeye teşvik etmelidirler; böylece hem hatalarını düzeltmeye imkân bulunur hem de ileride yalancı ve riyakar olmalarının önüne geçilmiş olur. Kısacası çocuklarımızı artık düşüncelerini, hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalanının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde: yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır. Bence bunlar, çocuk terbiyesinde ana kucağından en yüksek eğitim ocağına kadar her yerde, her zaman üzerinde durulacak önemli noktalardır. Ancak bu suretledir ki çocuklarımız memlekete yararlı birer vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar."
Sayfa 65 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Atatürk "diktatör" müydü?
Bu bahse muhterem arkadaşım sayılı bilgin ve yazarlarımızdan Vedat Nedim Tör'ün "Atatürk'e diktatör diyenlere." başlığı altında yayınlamış olduğu çok veciz bir yazısı ile son vereceğim. "Atatürk'e diktatör diyenler, gelseler de ölümünden 19 yıl sonra bile, nasıl hâlâ, hatta daha da canlı, diri ve taptaze yaşadığını
Sayfa 61 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum. Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz. Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum. Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz. Değerli halkımız ise, kendisine mukaddes akideler şeklinde telkin edilen bir sürü batıl görüş ve inanışların tesiri altında uyumuş kalmış. Bu arada beni en çok üzen şey nedir bilir misin? Halkımızın zihninde kökleştirilmiş olan her şeyi başta bulunanlardan beklemek alışkanlığı. İşte bu zihniyetle; herkes büyük bir tevekkül ve rehavet içinde, bütün iyilikleri bir şahıstan, yani şimdi benden bekliyor, fakat nihayet ben de bir insanım be birader. Kutsal bir kudretim
Atatürk'ten Hatıralar
Atatürk'ten Hatıralar
Hasan Rıza Soyak
Hasan Rıza Soyak
Bir Tarih
“Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor.” 🎬Sarı Zeybek -
Hasan Rıza Soyak
Hasan Rıza Soyak
Reklam
Aleykümmüsselam
“Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve 'Aleykümmüsselam' dedi. Son sözü bu oldu.” 🎬Sarı Zeybek -
Hasan Rıza Soyak
Hasan Rıza Soyak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
776 syf.
·
Puan vermedi
Ulu Önder Atatürk hakkında en ayrıntılı bilgilere ulaşılabileceğiniz bir başucu kitabı. Yıllarca onun en yakınında umumi katipliğini yürüten, ona çok yakın olan Hasan Rıza Soyak; daha önce öğrendiğimiz birçok bilginin doğrusunu, iç yüzünü anlatıyor. Bunların yanında Atatürk'ün kişiliğinden, olaylara verdiği tepkilerden de bahsediyor oluşu kitabın bir başka olumlu yanı. Mutlaka okunmalıdır.
Atatürk'ten Hatıralar
Atatürk'ten HatıralarHasan Rıza Soyak · Yapı Kredi Yayınları · 200483 okunma
776 syf.
10/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk ile ilgili yazılacak birçok şey bu kitaba dayanılarak veya atıf yapılarak yazılabilir ve/veya yazılmıştır. Atatürk'ün ileri görüşlülüğü zamanla doğrulanmıştır. Hasan Rıza Soyak'ın, Atatürk'ün yani dahinin askeri yönüyle değil insansı yönüyle geniş ele almış bir kitaptır. O, canını ve bütün malını milletine vermiştir. Bu millet için her şeyini ortaya koymaya çalışmıştır. Ondan sonra O'nun gibi biri daha gelmemiştir.
Atatürk'ten Hatıralar
Atatürk'ten HatıralarHasan Rıza Soyak · Yapı Kredi Yayınları · 200483 okunma
776 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Eser, 1922 yılında TBMM’ de katip olarak göreve başlayıp, görevi nedeniyle de Mustafa Kemal Atatürk’e mecliste de çok yakın olması sebebiyle, Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yanına 1927 yılında Özel Kalem Müdürü, 1932 yılında Genel Sekreteri, 1934 yılında da Genel Sekreter olan ve görevini de O’nun ölümüne kadar sürdüren Hasan Rıza
Atatürk'ten Hatıralar
Atatürk'ten HatıralarHasan Rıza Soyak · Yapı Kredi Yayınları · 200483 okunma