Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hermann Broch

Hermann BrochVergilius'un Ölümü yazarı
Yazar
8.6/10
146 Kişi
677
Okunma
148
Beğeni
10,4bin
Görüntülenme

Hermann Broch Gönderileri

Hermann Broch kitaplarını, Hermann Broch sözleri ve alıntılarını, Hermann Broch yazarlarını, Hermann Broch yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
her soluğa nüfuz etmişti; vücudunun her lifine, hatta iskeletinin kemiklerirıe, kol kemiğine parmak eklemlerine, hatta dişlerine nüfuz etmişti dişilik ve beni sonsuz duşsel dişilikle doldurmuştu. Mutluluk değildi, ne kadar mutluluk hissettiğimi, gizemli sonsuzluğunun beni kabul ettiği bir başka Ben'e ne kadar dönüştüğümü fark edebilmek için sanırım suskunluğun, şaşkınlığın ve bakmanın bu son katmanında yeni ve daha derin bir göz gerekiyordu.
Doktorluk kaderdir, meslek degil, doktorun hayal dünyası, kade­ri geregi farklıdır, meslegimiz bizim adeta kaderimiz olmuştur
Reklam
Aşk, en gizli olanı keşfetmeye çalışır ve en gizli olanı sunarken, nefret gizli olan hiçbir şeyle ilgilenmez, hiçbir şeyin özüyle ilgilenmez, geçmişle, ge­lecekle, kaderin gizlilikleriyle ilgilenmez, o sadece gerçek olandan, yüzeyden, görünür biçimde var olandan nefret eder. Sevgi, yorul­mak nedir bilmeden, tekrar tekrar en gizli olana ulaşmaya çalışır­ken, nefret, sadece en görünür olanı, öyle bir istisnasızlıkla görür ki, bütün korkunçluguna ve acımasızlıgına ragmen nefret eden ib­lis, gülünç ve acemi bir etki yaratmaktan kendini kurtaramaz. Nef­ret eden, büyüteç adamıdır, birinden nefret ederken, onun yüzeyini, nefret ettigi o başın üzerinde rüzgarın hareket ettirdigi saç telinden, ayak tabanına kadar her şeyini bilir. Bilgi almak istiyorsanız nefret edene başvurun, fakat bilmek istiyorsanız sevene
"Kendi bilgisinin ötesine geçmek isteyen bir kadın aşksızdır ve aşksız kadın nefret demektir, sahip oldugu bilginin uzerine yatan erkek de, nefrettir"
"Doktor Bey dedi, neredeyse törensel bir edayla, "bilgiyi istemekten daha fazlasını yapabilen bir erkegin olabilecegine inanıyor musun? Erkeklerin bilgisi tam da bu işte, bilme istegi yani! O ne­denle bilgi gelişebiliyor. . . Biz kadınlarda ise durum farklı. Biz ka­dınların sahip oldugu bilgi küçük olabilir, büyük olabilir, hatta güzelleşebilir. Ama gelişemez . . . çünkü biz bilgiyi çogaltamayız, onu sadece elimizde tutabiliriz, tutmak zorundayız. Bu bizim aşkımız­dır, fakat sizin aşkınız -ki biz aptal kadınlar sizleri tam da bunun için severiz- bilmek istemektir.
insanın deprem karşısında, diger hiçbir dogal afetle kıyasla­namayacak çaresizligini hissediyordum
Reklam
hayır, bu ben degilim, ben hiçbir zaman bu olmadım, ben, en derinlerde yatan ve bir o kadar da korunaklı bir kabugun içindeyim; adeta bir dalgıç fanusunday­mışım gibi, o kadar fazla kendi içime indirilmişim, kendimin öteki dünyasına o kadar fazla daldınlmışım ki, bitimine konmuş son ile birlikte yaşamın bütün bu akışı, aslında beni hiç ilgilendirmiyor ve etrafım, içinde barındıgım, daha dogrusu sadece benim içimde ba­rınan erkek kardeşin sevinçlerini ve hatta acılarını çok görmedigim zaman aydınlanmaya başlıyor
"ilkbaharda dünya, Tanrının agzıdır, cennetin havasını teneffüs eder Tanrı ve verdigi soluk onun sözüdür."
"Insan ne kadar yaşlanırsa, ilkbahar o kadar uzun sü­rüyor."
Ah, insan, hayatın gerçeklerini mümkün oldugu kadar yanından uzak tutmaya çalışır ve gerçeklerle olabildigince uzun sure yüzleşmemek için elinden gelen her şeyi yapar. Bunu biliyorum
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.