1930'lu yıllara ışık tutan savaştan çıkmış yorgun ve perişan Türkiye de Aşık Hasan sazıyla birlikte köy köy gezerek onları gelişmelerden haberdar ederken bir yandan da köylü halkın dertlerini dinler. Duyduklarını, gördüklerini gittiği diğer köyde anlatır. Yokluk için de olan ülkede haberleşme çok kötüdür. Bu da yetmezmiş gibi salgın hastalıklar baş göstermiştir. Askerlikte sıhhiyecilik yapmış olan Tahsin, köy köy dolaşarak köylülere yardım etmeye çalışır. Ancak eldeki imkanlar oldukça kısıtlıdır. Köylü bir yandan sevinirken diğer yandan çaresiz kalmıştır artık.
Savaş sonrası perişan, yokluk içinde kalan ülkemizin o zamanlar yaşadıklarına ışık tutan bir kitap. Halkın çektiği sıkıntılar, dertler azalacağını giderek çoğalmış ne yazıkki. Tabi hem kötü yanlarını okumuyoruz kitapta. Atatürk'ün Türkiye için yaptığı yenilik hareketlerine şahit olurken gururdan herzaman ki gibi göğsümüz kabarıyor. Her sayfada o dönemde yaşanan yokluk, cahillik, hastalıklar o kadar güzel işlenmiş ki tarih okumayı seven biri olarak çok fazla etkilendim. O kadar kötü bir durumdayken Atatürk sayesinde şuan geldiğimiz döneme ne kadar şükretsek az. Bunları okumak inanın insana çok başka duygular hissettiriyor. Dönem kitabı olarak okuyabileceğimiz kitap uzun zamandır okuduklarım arasında en iyisiydi. Şiddetle tavsiye ederim.