Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

J.D. Nasio

J.D. NasioAşk Acısı yazarı
Yazar
7.9/10
31 Kişi
166
Okunma
30
Beğeni
3.745
Görüntülenme

J.D. Nasio Gönderileri

J.D. Nasio kitaplarını, J.D. Nasio sözleri ve alıntılarını, J.D. Nasio yazarlarını, J.D. Nasio yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beni onu neden sevdiğimi söylememe zorlasalar,öyle hissediyorum ki bu ancak şöyle ifade edilebilir: O, o olduğundan, ben de ben olduğumdan. Montaigne
Reklam
Yas ,terk edilme,küçük görme ya da bir organın kesilmesi, aniden yaşandıklarında psişik acıya neden olan dört kayıptır.
Kendimizi korumak için yapılacak olan: "ÇOK SEVMEMEK"
Ötekiyle çatışmayı önlemek için sevmekten daha doğal ne olabilir ki? Sevelim, sevilelim ve böylece kötülüğü kendimizden uzak tutalım. Halbuki gerçekleşen bunun tam tersidir. İşte klinik hekim Freudun tespiti: "Sevdiğimiz süre dışında başka hiçbir zaman ıstıraba karşı korunmamız bu kadar zayıf olamaz ve sevdiğimiz kişiyi veya onun sevgisini yitirdiğimizde daha önce hiç olmadığımız kadar çaresiz bir mutsuzluk içinde oluruz." Bu cümlelerin dikkate değer olduğunu düşünüyorum; çünkü bu cũmleler sevginin başa çıkılmaz çelişkisini açıkça ifade ediyor. Sevgi,insan doğasının yapı taşlarından biri olmakla beraber ıstraplarımızın da önkoşulu olmaya devam ediyor. Ne kadar çok seversek,o kadar çok ıstırap çekiyoruz.
PEKİ SEN NE HALDESİN?
Acının baştan sona katettiği ben'in eş zamanlı farklı halleri: *Sarsıntıya uğrayan ben *Kendi sarsılmasını gözlemleyen ben *Acıyı yaşayan ben *Sarsıntıya tepki gösteren ben
Bir yaranın neden olduğu bedensel acıdan farklı olarak, psişik acı dokusal bir zarar olmaksızın meydana gelir. Bu acıyı tetikleyen neden artık bedende değil, seven ile sevdiği nesne arasındaki bağda yer alır.
Reklam
Aşk acısı ötekiyle olan samimi bağın zedelenmesidir, doğal olarak birlikte yaşamaya çağrılanın ani ve sert bir ayrılışıdır.
Her şeyden önce, acı bir duygudur, nihai bir duygu, delilik ve ölümden önceki son savunma aracıdır. Acı, hayatı ve yeniden kendimizi toparlama gücümüzü doğrulayan son bir diriliş gibidir. Acıdan ölünmez. Acı oldukça, kötüyle savaşmak ve yaşamaya devam etmek için gerekli güç elimizde demektir.
Söylenen bastırılmış söylemelerin geri dönüşüdür.
Sayfa 78
Bilinçdışı gizli kalmış ve zaten orada olan, onu açığa çıkaracak bir yorumu bekleyen bir enstans değildir; ama analistin, kendi bilinçdışının bir edimi olarak kabul edilen yorumu, analiz edilenin bilinçdışının edimini tanıdığında yaratılan bir enstanstır… Dolayısıyla, bir önceki hipotezi düzelterek, analiz edilene ait bir bilinçdışı ve bir de analiste ait başka bilinçdışı olmadığı sonucuna varmak zorundayız; sadece bir tek bilinçdışı vardır, aktarım içinde yaratılan yegâne bilinçdışı… Psikanalizin dışında bilinçdışının var olup olmadığını bilme olanağımız yok.
Sayfa 66
Reklam
Zevk hükmettiğinde, kelimeler ortadan kaybolur ve eylem baskın çıkar.
Sayfa 54
"arzusunu bırakmamak"… arzuyu en yüce zevk yolunda yüceltmek için cesur bir bildiri olmayıp aksine zevke karşı tek savunma olan arzuyu terk etmemeye ihtiyatlı bir çağrıdır. Zira kuşkusuz zevke karşı koymak için arzulamayı asla durdurmamak gerekir. Kısacası, bunun hayalini kurmakla beraber, Öteki'nin zevkine ulaşmamak için, en iyisi, arzulamayı durdurmamak ve ikamelerle ve görüntülüklerle, semptomlarla ve düşlemlerle yetinmektir.
Sayfa 46
Ben için, semptom esasen gösterenden acı çekmek anlamına geliyorsa, bilinçdışı için, tersine, bir tatminden zevk almak anlamına gelir. Evet, bir tatminden zevk almak, zira semptom acı olduğu kadar yatışmadır da; ben için ıstırap, bilinçdışı içinse yatışma. Ama neden yatışma?
Sayfa 31
Bilinçdışı, öznenin ne söylediğini bilmeksizin söylediği uygun bir "söylenen"de edimselleşmesini bilen olayların ya da "söylemeler"in gizilgüç halindeki bir zinciridir .
Sayfa 29
865 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.