Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

John Hirst

John HirstKısa Avrupa Tarihi yazarı
Yazar
7.8/10
51 Kişi
190
Okunma
4
Beğeni
1.416
Görüntülenme

John Hirst Gönderileri

John Hirst kitaplarını, John Hirst sözleri ve alıntılarını, John Hirst yazarlarını, John Hirst yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıradan insanları seveceksiniz. Bu insanlar kirli, pis kokuyor ve yüzlerine zor bakıyorsunuz çünkü yetersiz beslenmişler, halsizler, hastalık izleri var, sıcak soğuk demeden çok çalışmaktan yıpranmış ve yaralılar. Peki, neden onları seveceksiniz? Çünkü kaderleri belli; yüzyıllardır aynı şeyi yapıp duruyorlar.
Bizim yapımızın adı demokrasi çünkü güç azınlığın değil tüm halkın elinde nokta özel anlaşmazlıkları halletmek söz konusu olduğunda, yasalar önünde herkes eşittir; kamu sorumluluğu yönünden bir şahsı başka bir şahsın önüne koymak söz konusu olduğunda ise, özel bir sınıfa mensup olmaya göre değil, o kişinin sahip olduğu hakiki yeteneklere göre karar verilir.
Reklam
Reformla birlikte kurtulan bir kafir vardı. Adı Martin Luther'di
Hıristiyan kilisesi Roma ve Yunan bilimini muhafaza etti ve kendi öğretisini kullanmak için desteklemek için kullandı.
Eğer her şey sorgulanırsa insanlar tahanmüllerini yitirirler; yalnızca akılla yaşayamayız; bireylere yön verecek ve toplumun devamlılığını mümkün kılacak din, örf ve adetler olmalıdır.
248 syf.
·
Puan vermedi
YENİŞEMEMEK…
Roma İmparatorluğu’ndan sonraki Avrupa tarihini anlamak için çok yararlı bir özet. Bazı kısımları kafa karıştırıcı olabilen tarihin bu parçasını, tam da bu nedenle anlaşılır olmaya özen göstererek (ve kıtanın baba devletlerine ağırlık vererek) anlatmış. Anahatlarıyla, şablonlarla, çizimlerle, ayrıntılara nasıl dalacağını iyi seçerek… Kafamı meşgul eden birtakım sorulara kitap sayesinde cevap bulabildim. Yazara göre Avrupa tarihini şekillendiren başlıca üç unsur var: Antik dünyanın mirası, Kilise ve Cermen istilaları. Bunlara daha sonra dinî bakışta yaşanan değişimler, ticaretle bütünleşen keşif tutkusu, burjuva sınıfı ve Sanayi Devrimi ekleniyor. Bin yılı aşkın bir zamana yayılan bu gelişmelerin yavaş, sancılı ve her yerde standart bir biçimde olmayarak vuku bulduğu malûm… Kilit nokta ise, bana göre, güç sahibi hiçbir tarafın diğerine tam olarak üstünlük sağlayamayacağını nihayet (büyük savaşlardan sonra) anlaması ve az - çok bir uzlaşma geleneğinin ortaya çıkması. Buna bağlı olarak da, var olan enerjinin dünyevî meselelerde rekabet etmeye harcanması.
Kısa Avrupa Tarihi
Kısa Avrupa TarihiJohn Hirst · Say Yayınları · 2018190 okunma
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Adı üzerine olduğu gibi Avrupa tarihine kısa bir bakış atan kitap, bir kronolojik tarih anlatımından çok Avrupa'nın temelleri, kültürü ve nasıl şekillendiği hakkında yüzeysel bilgiler veriyor. M.Ö. kurulan küçük uygarlıklar, bu uygarlıkların hangi başlıklar altında birleşip büyüdükleri ve günümüz avrupasının temelini oluşturduğuyla başlıyor. Ardından papa, imparatorlar, tarım, sanayi, Rönesans, Reform gibi etkenlerin Avrupayı ne yönde şekillendirdiğine değiniliyor. Son bölümde ise 20.yüzyıl siyasi gelişmeleri ve dünya savaşlarından bahsedilerek günümüz Avrupasının son halini almasından söz ediyor. Ama bu durumların hepsi yüzeysel olarak sadece ana hatlarıyla bahsediliyor. O nedenle bu kitap; mevcut eğitim sistemimiz içerisinde dünya tarihinden bir haber yetiştirilmiş, sadece Türk-İslam tarihindeki bilgilerle sınırlı kalmış benim gibi insanlar için Avrupa tarihini ana hatlarıyla zihninde bir şemaya oturtabilmek adına bir rehber niteliğindedir.
Kısa Avrupa Tarihi
Kısa Avrupa TarihiJohn Hirst · Say Yayınları · 2018190 okunma
248 syf.
3/10 puan verdi
Kitabın adının tarih olduğuna pek aldanmamak lazım zira kitap siyasi ve savaşlardan oldukça uzak. Genel olarak Yunan, Roma, İngiliz, Fransız ve Alman kültürü üzerinde duruyor. Düşünce, felsefe, aydınlanma, Rönesans, Reform gibi kavramların ışığında şekillenen bir Avrupa anlatılmakta. Her şey o kadar yüzeysel geçiştirilmişki bir bütünlük kurmak oldukça zor. Türklerle ilgili sadece 83. sayfada bazı bilgiler verilmiş. Bu bilgilerde İstanbul'un fethiyle ilgili. Orada dahi Ayasofya'dan laiklikten bahsetmesi de oldukça ilginç. Mehmet'in adı dahi geçmemiş olması düşündürücü. Türk akınları hakkında ve sonrasında yaşanan kargaşa ve getirdiği siyasi, sosyal ve askeri değişimlerle ilgili tek bir bilgi dahi yok. Kitapta yer alan bölümlerden biri olan diller kısmında Hint Avrupa üzerinde durulmuş bazı kıyaslamalar yapılmı. Bu kıyaslar Almanca, Fransız, İngilizce ve Latince ağırlıklı. Avrupa'da yer almasına rağmen Macaaristan ve Fİnlandiya ayrı tutulmuş ancak başka bir bilgi eklenmemiş. Acaba Asya bağlantısı olduğu için bilinçli mi durulmamış? Kitabın son kısmı dünya savaşlarına ayrılmış tabi bu bölümlerde oldukça yüzeysel kalmış. Genel olarak kitaba puanım 3/10. Bu puanı verirken düşündüm. 5 verip orta düzeyde bırakmak 4 verip ortaya yakın bir puan vermek istemedim. Asla tavsiye etmeyeceğim hatta kitaplığımda dahi bulunmasının bir anlamı olduğunu düşünmediğim bir kitap.
Kısa Avrupa Tarihi
Kısa Avrupa TarihiJohn Hirst · Say Yayınları · 2018190 okunma
O devirde çoğu insanın hayatlarında yiyecek konusu çoğu zaman belirsizdi. Lüks düzenli olarak iyi yemek demekti; şişman güzeldi; tatiller ziyafet günleriydi. Biz hâlâ toplumunuzdaki Noel kutlamasında bunun acınası kalıntılarını yaşıyoruz; yani her zaman iyi yediğimiz halde çok yiyerek bir günü anacağımızı düşünüyoruz.
Müslüman idaresi altındaki İspanya ortaçağda Avrupa’nın en uygar yeri haline geldi.
Reklam
Bolşevikler işçi ve asker sovyetlerinde kontrolü ele geçirdi ve Kasım 1917'de Lenin neredeyse kansız bir devrim organize edip geçici hükümeti devirdi. Kan devrimden sonra geldi. Bolşevikler kurucu meclisi kapattı, tüm güçleri kendi elinde topladı, özel şirket ve mülkleri tazminat vermeksizin kamulaştırdı, kiliselere saldırıp rahipleri öldürdü ve işkence edip öldüren bir gizli polisle hakimiyetini sağlama aldı.
Sayfa 214Kitabı okudu
Almanya, milliyetçilik, mil­liyetçiliğin kökleri ve gerekliliğine kafa yoran derin düşünür­lerin vatanı oldu, bunun nedenlerinden biri bu düşünürlerin milliyetçiliği kaleme aldıklarında ortada bir Alman ulusunun olmamasıydı.
Sayfa 205Kitabı okudu
Milliyetçilik bireylere ebedi bir toplumda yer vererek dinin yerine geçti. Artık Hıristiyan alemindeki Hıristiyanlar değil, Fransa'daki Fransızlar, Almanya'daki Almanlar söz konusuydu. Bu yeni inanca bağlılığı güvence altına almak için milli marşlar ve bayraklar, erkek ve kadın kahramanlar, kutsal anlar ve yerler vardı.
Sayfa 190Kitabı okudu
Her şey krala ait değil­dir: Avrupa özgürlüğü ve refahının temeli budur.
Sayfa 184Kitabı okudu
O devirde çoğu insanın hayatlarında yiyecek konusu çoğu zaman belirsizdi. Lüks düzenli olarak iyi yemek demekti; şiş­man güzeldi; tatiller ziyafet günleriydi. Biz hala toplumu­muzdaki Noel kutlamasında bunun acınası kalıntılarını yaşı­yoruz; yani her zaman iyi yediğimiz halde çok yiyerek bir gü­nü anacağımızı düşünüyoruz. Ben başka günler asla hindi yemeyerek, bir şölen gününün değerler sistemine ait bir şeyi koruyorum.
Sayfa 170Kitabı okudu
291 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.