Mehmet Hasan Altan (d. Ocak 1953, Ankara) Türk gazeteci, yazar ve akademisyen.rnrnÇetin Altanın oğlu ve Ahmet Altanın kardeşidir. İlk, orta ve yüksek öğrenimini İstanbulda yaptı. Yüksek öğrenimi sırasında özel sektörde ve Türk Haberler Ajansında görev yaptı. 1979 yılında doktora yapmak için Fransaya gitti. Paris I. Pantheon Sorbonne Üniversitesinde, Türkiye-İMF ilişkilerini inceleyen çalışmasıyla 1980 yılında uzman, Türkiyenin ABD ve SSCB ile ilişkilerini inceleyen teziyle de iktisat doktoru oldu. Doktora eğitimi sırasında çeşitli gazetelerde çalıştı, Cumhuriyet Gazetesinin Paris muhabiri olarak görev yaptı. 1984 yılında Türkiyeye dönen Altanın 1985 yılında, Paristeyken yazdığı denemeleri Kanatlı Karınca adlı kitapta topladı. Akademi Kitabevi Deneme Ödülünü alan bu kitaptan sonra, tezinden esinlenerek yazdığı Süperler ve Türkiye adlı bilimsel çalışması yayımlandı. Celaleddin Adlinin kızı Ümit ile evlidir.rnrnAltanın, Türkiyedeki "devlet" kavramını irdelemeyi amaçladığı Markstan Sevgilerle adlı kitabının yanında, askeri darbelerin ekonomik nedenlerini incelediği "Darbelerin Ekonomisi" ve Türkiyeden yeryüzüne bakmaya çalıştığı edebi yazılarını içeren "Matadorun Ölümü" adlı kitapları da bulunmaktadır. Altan aynı zamanda ikinci cumhuriyetçiliğin fikir babasıdır. Halen İstanbul Üniversitesi İktisat Politikaları Ana Bilim Dalı profesörüdür.
Konu dikkatimi aşırı cektigi icin almistim ama bekledigim gibi adı ile özdeşen bir kitap degil. İçerisinde tutarsizliklar var. Mesela din kulturlesmeli demis kitap boyunca ama ramazan davulcusu dini kulturumuzken ramazanda davul calmamasi gerektigini oruca kalkanlarin fisiltiyla birbirini kaldirmasi gerektigini savunmus. Bunun gibi çok fazla tezatliklarinin olmasi rahatsiz edici. Kent dirdarligina dair soz edebilecegim birkac kelime bu kitaptan edinememde uzucu. Siyasi amaçla yazilmis hükümet üzerine gitmeye çalışan bi kitap
Kent DindarlığıMehmet Altan · Timaş Yayınları · 201066 okunma
Çok talihsiz bir adam Mehmet Altan.
Bu kitabını okuyunca
gerçekten çok şansız olduğunu anladım.
Kitap 2011 yılında basılmış. Röportaj şeklinde.
Soru sormuşlar o da cevaplamış.
Bir insanın teşhisleri ve tahlilleri daha 5 sene dolmadan çöker mi?
Mehmet Altan’ın bütün teşhisleri, öngörüleri daha
Kitabın ilk 50 sayfası Mehmet Altan'ın 17 Aralık dönemine dair görüşlerini ve özetini içeriyor.
50-140 arasında ise Fuat Avni lakaplı kişi ve ya kişilerin twit ve analizlerinden oluşan bir bölüm var.
En son ise teknik ve fiziki takiplerin raporlamasına ayrılmıştır.
Tarihin akmadığı ve bazı gelişmelerin yaşanmadığını kabul ederek bir şeyler düşünmeye çalışacağım. Ülkede çok ciddi bir kaos var ve herkes cadı avcıları gibi suçlu kimseler bulup onları deşifre etmeye ve ceza almasını sağlamaya çalışıyor.
Fuat Avni lakaplı biri çıkıyor ve çok üst perdeden çok büyük suçlara şahitlik ettiği bazı şeyleri aktarıyor. Dışarıdan bakıldığında aktardığı şeyler çok limitli kimselerin bilebileceği şeyler olduğu kesin. Bu bağlamda düşüncem bu bilgileri paylaşan kimse/kimseler kesinlikle inandıkları bir şey uğruna bunu yapmışlar. İnandıkları şeylerin doğru olup olmadığından bağımsız olarak düşünüyorum bunu tabii ki. Çünkü tutuklanma ve yargılanmalarının olacağı ( hatta bunun çok çok uzun süreceği, müebbet olacağı) çok net ve apaçık bir şekilde gözler önündeydi. Bu paylaşımları yapan kimseler ya olayın birincil şahitleriydi ya da bir şekilde odalara böcek, kamera vs. sistemi getirerek izlemeler yapabilme kapasitesinde kimselerdi.
Zaman aktı, güç dengeleri biraz daha netleşti. Muktedir olan her zamanki gibi karşısındakini ezdi geçti. Ama bizim yakın tarihimize araştırılması, sorulması gereken pek çok konu ve tekrar yargılanması gereken pek çok insan bıraktı. Zor bir diyar burası, 10 yıl öncesinde ortalığı karıştıran pek çok şeyi unutup yola devam edebiliyoruz bir şekilde.