Şubat 2020 Tokat
Kitabın adını ve kapağındaki Metin Hara fotoğrafını görür görmez yorumu okumaktan vazgeçecek olan önyargı tayfasına da selamlar
Çok şükür ki Metin Hara ile Adriana Lima meseleleri olmadan ve kendisi magazinlerde boy göstermeden önce tanıştım ve bu sayede ona ve eserine karşı herhangi bir antipati gelişmedi. Bu nedenle de kitabını zaten içeriğinden bildiğim bazı bölümlerin de etkisiyle çok keyif alarak okudum. Eseri aşağı yukarı 2 ayda okudum, ama neden? Notlar alarak, sindirerek ve uygulayarak (hâlâ devam etmeye çalışıyorum) ilerlediğim için Sûfi nefesinden ‘ki’ toplarına, bireysel ritüellerden eşli ritüellere birçok çalışmayı barındırıyor ve hayata farklı açılardan bakabilmenize destek oluyor. Özellikle giriş bölümünde alfa-beta-teta-delta beyin dalgaları hakkında geniş bilgi vermesi beni bu hususta uzun bir müddet düşünmeye teşvik etti ve ‘günümün ne kadarını betada geçiriyorum acaba?’ analizini yapmaya çalıştım. Sahi, siz gününüzün ne kadarını betada geçiriyorsunuz?
Kitap içersinde bana hitap etmeyen tek nokta -bu konuda birçok kişi övgüler dizmiş ben mi tersim anlayamadım- yazarın okura sürekli ‘ruhparçam’ demesi oldu. Benim pek hoşuma kaçmadı, geriye kalan her şey dozunda, sıkmadan ve çok güzel açıklanmıştı.
Yine de okurken sorgulayarak okumanızı tavsiye ediyorum, hatta okumadan önce bir itikad kitabı da okursanız bu ‘evrensel biçimde’ yazılmış kitaptan dînî boyutlarda bir zarar görmemiş olursunuz