Hakkında
1966 Ordu doğumlu. 1985 yılında Ordu İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. Aynı yıl, Ankara Ü. İlahiyat Fakültesine girdi. 1990 yılında bu fakülteden mezun oldu ve aynı yıl içerisinde A. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Kelam-İslam Felsefesi Bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek lisansını Hz. Peygamberin Mirac olayı ile ilgili olarak yaptı. Doktorasını İslam Kelamında Kötülük Problemi adlı teziyle tamamladı. Bu arada, 1995 yılı Haziranında daha önce yapmakta olduğu öğretmenlik görevinden ayrılıp Cumhuriyet Ü. İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Kelam Anabilim Dalına Araştırma Görevlisi olarak atandı. 1998 yılında Yardımcı Doçent, 2004 yılında da Doçent oldu. 2004/2005 akademik yılında, Milli Eğitim Bakanlığından burslu olarak Ürdün Üniversitesinin Dil Merkezinde yabancılar için hazırlanmış olan programa devam etti. 2009 (19 Ağustos) yılında profesör oldu. Halen Cumhuriyet Ü. İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Kelam Anabilim Dalı başkanı olarak öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir. Prof. Dr. Metin ÖZDEMİR, evli ve dört çocuk babasıdır.
Tam adı:
Prof. Dr. Metin Özdemir
Unvan:
Öğretim Görevlisi, Yazar
Doğum:
Ordu, Türkiye, 1966
Okurlar
12 okur beğendi.
119 okur okudu.
5 okur okuyor.
52 okur okuyacak.
6 okur yarım bıraktı.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Allah'ın elem ve acıları yaratması ilk bakışta, elem ve acı, çirkin ve hikmete aykırı bir şey olarak görülebilir. Ancak onların üzerinde birazcık düşünüldüğünde, hikmete uygun ve yerinde bir şey oldukları anlaşılır.
Akıl bize daima ışık tutar.
Kadı Abdülcebbar'a göre, Müslümanların arasında yaşayan gayri Müslimlerin, kendilerine İslam'ın doğruluk ve gerçekliğine ilişkin bir haber ulaşmakla birlikte, herhangi bir kanıtın ulaşmadığını söylemeleri inandırıcı değildir.
Dinsel sorumluluk davetin ulaşmasına bağlıdır. Bu yüzden hiç kimseyi kendisine tebliğ edilmeyen bir ödevle yükümlü tutmak mümkün değildir. Onların durumu, aklen olgunlaşmayanların, yani dinsel açıdan sorumluluk yaşına ulaşmayanların durumu gibidir.
Her şeyi hikmetle var eden yüce yaratıcı, bu sonsuz hikmetinin bir gereği olarak bazısını fakirlik, bazısını zenginlik, bazısını bolluk ve refah, bazısını da darlık ve sıkıntı ile dener ki, böylece kimin sabredip kimin de şükrettiği belli olsun. Imtihan sürecinde, kendi konumuna razı olmayıp bir başkasının konumunda olmayı arzulayan herkes, âhiret hayatında her şeyin eksiksiz olarak hatta fazlasıyla telâfi edileceğini gözden kaçırmaktadır. Ayrıca herkesin zenginlik, bolluk, refah ve huzurla imtihan edilmesi durumunda, dünyada hikmetle kurulmuş olan düzenin sağlıklı bir şekilde yürümesi mümkün değildir. Çünkü bu durumda, en azından insanların huzur ve refahı için kaçınılmaz olan sosyal düzen sarsılacaktır.
Sayfa 166Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
İlahi Adalet ve Rahmet Penceresinden Kötülük ve MusibetlerMetin Özdemir · Diyanet İşleri Başkanlığı · 201578 okunma
İlahi Adalet ve Rahmet Penceresinden Kötülük ve MusibetlerMetin Özdemir · Diyanet İşleri Başkanlığı · 201578 okunma