Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metin Özdemir

8.6/10
23 Kişi
119
Okunma
12
Beğeni
4.145
Görüntülenme

Metin Özdemir Gönderileri

Metin Özdemir kitaplarını, Metin Özdemir sözleri ve alıntılarını, Metin Özdemir yazarlarını, Metin Özdemir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gazzâli, kötülüklerin aslında maskeli iyilikler olduğunu çok güzel bir hikâyeyle şöyle izah eder: İlâhi hükme rıza gösterme mertebesine yükselen bir adam, her halükarda "Allah'ın verdiği bütün hükümlerde bir iyilik vardır!" demeyi ådet haline getirmişti. O, ailesiyle birlikte ıssız bir çöldeydi ve yalnızca çadırını taşıyan bir eşeği, onları gözetleyen bir köpeği ve onları uyandıran bir horozu vardı. Bir tilki geldi ve horozu kaptı. Ailesi üzgündü, fakat o "Hayırdır inşallah" dedi. Ardından bir çakal gelip eșeği öldürdü. Ailesi üzgündü, ancak o "Hayırdır inşallah!" dedi. Sonra köpek vuruldu ve öldü, fakat o "Hayırdir inşallah dedi. Ailesi buna şaşırmıştı. Ancak sabahleyin civar bölgelerde bulunanların esir alınmış olduğunu ve çocuklarının kaçırıldığını öğrendiler. Onlardan bazılarının bulunduğu bölge, horozların ötmesi, diğerlerininki köpeklerin havlaması ve daha başkalarınınki de eşeklerin anırması yüzünden fark edilmişti. Bunun üzerine, o şöyle dedi: "(Şimdi) Allah'ın her hükmünde bir hayır olduğuna inandınız mı? Çünkü Allah, bu hayvanları ortadan kaldırmasaydı, siz de perişan olacaktınız."
Uçsuz bucaksız evrenin, son derece üstün bir bilgelik ve ustalıkla düzenlenmiş olması, onun sonsuz bir bilgiye, iradeye, kudrete ve bilgeliğe sahip yüce bir yaratıcı tarafından var edildiğinin en somut göstergesidir. O halde yüksek bir bilgelik ve sanat eseri olan evren, boş yere değil, bir amaç için yaratılmış olmalıdır.
Reklam
174 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
İnanç, ibadet ve ahlak semavi olsun veya olmasın hiçbir dinin vazgeçemeyeceği 3 temel kavramdır. İnsanın manevi alt yapısını ulu bir varlığa inanmak oluşturur. Ona inanmanın göstergesi olarak onun emirleri olduğu kabul edilen bazı ritüelleri yerine getirmek en basit örnektir. Bir de toplumun ayakta durabilmesini, daha doğrusu tüm canlılarda şuurlu ya da şuursuz bulunması gereken bir manevi altyapı olan ahlak vardır. Ahlak konusu içinde kötülük problemi birçok filozof ve kelamcının ele alınmıştır. Kötülük nedir, niye vardır, kaynağı nedir gibi birçok soruya cevap aranmıştır. Bu kitap da kafa karıştırıcı birçok detaydan hâlî bir şekilde İslam Ahlak kuralları içinde kötülük problemine cevap aramaktadır.
İlahi Adalet ve Rahmet Penceresinden Kötülük ve Musibetler
İlahi Adalet ve Rahmet Penceresinden Kötülük ve MusibetlerMetin Özdemir · Diyanet İşleri Başkanlığı · 201578 okunma
İlahi imtihan sürecinde Allah insana hem akıl hem de vahiy aracılığıyla rehberlikte bulunmaktadır.
Ne her şey tamamen insanın iradesine terk edilmiş ne de onun iradesi tamamen devre dışı bırakılmıştır...
Sayfa 119Kitabı okudu
İtirazlarda bulunan kimselere göre, eğer imtihan söz konusu olmasaydı, hiç kimse kötülük olgusuyla yüzleşmek zorunda kalmayacaktı. Bu tür itirazların hepsi, ilâhî hikmetin anlam ve önemini kavrayamamaktan ortaya çıkmaktadır. Allah, sonsuz mümkünler içerisinden sonsuz hikmetinin öngördüğü varlıkların yaratılmasını irade etmiştir. Bu konuda insanın O'na itiraz etme hakkı yoktur. Çünkü insanın kendisinde bu hakkı görebilmesi için, O'nun gibi sonsuz hikmete sahip olması, dolayısıyla Allah'ın yerinde bulunması gerekmektedir. Böyle bir şey söz konusu olamayacağına göre, insanın bu konuda sonsuz bilgi ve hikmet sahibi yaratıcısına teslim olması, her konuda O'na güvenmesi gerekmektedir.
Sayfa 169
Reklam
Sonsuz bilgi, irade ve kudret sahibi yüce yaratıcı için, yaratmanın sınırı yoktur. O halde insan, sonsuz bilgi ve kudret sahibi bu yaratıcının iradesini sorgulamak yerine, kendisine verilen bütün imkânların maksatlarını araştırmalı ve nihayet seçimlerinin akıl ve vicdan gibi üstün nitelikleriyle ne ölçüde örtüştüğünü görmeye çalışmalıdır.
Sayfa 170
Allah hiç kimseye haksızlık etmez. İşini, iyi, güzel ve sağlam yapan, iyi ve güzel bir karşılık; kötü, çirkin ve baştan savma yapan ise ona göre bir karşılık bulur. Bununla bir- likte insana bütün musibetlerin üstesinden gelebilecek bir imkân da verilmemiştir. Üstesinden gelinemeyen en büyük musibet ise ölümdür. Başımıza gelen bütün musibetler ilâhî yasalar çerçevesinde gerçekleşmektedir. Her olay bir sonuçtur ve onun bir sebebi vardır. Sebepler engellendiğinde, bir sü- reliğine de olsa sonuçlar da engellenebilir. Çünkü Allah, ölüm hariç her kötü sonucun engellenebileceği bir çareyaratmıştır. Bu çareleri araştırıp bulması insanın sorumluluğundadır. Diğer önemli bir nokta ise insanın geçmişte helak edilen kavimlerin durumunda olduğu gibi ilâhî cezayı acilen gerektirecek ölçüde büyük suçlar işlememesi ya da onlarda ısrar etmemesidir.
Sayfa 152
Tedbir takdir ilişkisi
Ecel gibi rızkın takdirinde de beşerî iradenin önemli bir rolü vardır. Rızkı ve rızık vasıtalarını yaratan Allah'tır. Onları kullanarak rızka ulaşma sorumluluğu ise insana aittir. Dalda asılı duran elma rızık, ona ulaşmak için uzattığımız kolumuz ise rızka ulaşma imkânımızdır. Însana düşen kolunu elmaya uzatmaktır. Allah sonsuz hikmetinin bir gereği olarak herkese farklı rızık imkânları vermiştir. Çünkü sosyal düzenin kurulup sürdürülebilmesi için farklı yetenek ve imkân sahibi fertlere ihtiyaç vardır. Aksi takdirde kimse kimseye iş gördüremez; böylece sosyal düzen bozulur, dolayısıyla da imtihan sırrı ortadan kalkardı. Allah, rızkı gram, metre ve litre ile dağıtmaz. Aksine insana kendisi için yaratmış olduğu rızık imkânlarını verir. Bu yüzdendir ki Allah, imtihan sırrının bir gereği olarak kendilerine bol rızık imkânları verilen kimselere, rızık imkânları daraltılmış olanlara zekât vermeyi emretmiş, onları bu tür kimselere sadaka vermeye teşvik etmiştir.
Sayfa 142
İmam Mâtüridi, beşeri iradenin ecelle ilişkisini açıklar- ken akraba ziyaretiyle ilgili hadisi örnek olarak verir. Hz. Peygamber, "akrabasını ziyaret edenin ömrünün uzaya- cağından" söz etmiştir.Mâtüridî'ye göre, bu durumda, Allah, kişinin eceli için daha önce bir vakit belirlemiş, sonra kişi akrabasını ziyaret edince o vakti uzatmış ya da tersi söz konusu olunca kısaltmış değildir. Aksine Allah, zaman ve mekân üstü olan her şeyi kuşatan bilgisiyle o kişinin akrabasını ziyaret edeceğini de bildiğinden eceli ni başlangıçta ona göre takdir etmiştir.
Sayfa 125
Reklam
İnsanın, başına gelen bütün hadiseler karşısında kendi iradesini aşan boyutları hesaba katarak tavır alması gerekmektedir. Böyle yaptığı takdirde o, eline geçenlerden dolayı şımarmayacak, kaybettikleri için de üzülmeyecektir. Bu yüzden Cenâb-ı Hak, musibetlerin yaratılmadan önce kader lev- hasında kaydedildiğini bildirdiği âyetin devamında şöyle buyurmuştur: "(Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip bö- bürlenen kimseleri sevmez."
Sayfa 119
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.