Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mevlüt Uyanık

Mevlüt UyanıkBilginin İslamileştirilmesi ve Çağdaş İslam Düşüncesi yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.8/10
17 Kişi
91
Okunma
20
Beğeni
3.488
Görüntülenme

En Eski Mevlüt Uyanık Gönderileri

En Eski Mevlüt Uyanık kitaplarını, en eski Mevlüt Uyanık sözleri ve alıntılarını, en eski Mevlüt Uyanık yazarlarını, en eski Mevlüt Uyanık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zihinlere büyük bir esneklik veren bilgi felsefesindeki bu yeni kavram, yani hoşgörüyü kabul etmenin diğer bir sonucu da şudur: Hakkıyla bilen ve bilginin sorumluluğunu taşıyan kişi, bilgisinin kaynaklandığı yaşama biçiminin ötesine geçebilmiş, diğer bilme ve yaşama biçimlerini kabul etmiş kişidir. Dünyada bir arada yaşamanın ön koşulu da, bu sorumluluk anlayışına sahip olmaktan geçer. Bu nedenle hakkıyla değil de, sadece bilinen, diğer bilme ve yaşama tarzlarını kabul etmeyen bildiğinin yobazıdır.
Kanaatimize göre, Kur'an'a dayalı bir İslami bilgi teorisi kurgulamanın en özgün tarafı, aklın dışında kalbin de anlama yetisi ve bilgi vasıtası olarak zikredilmesidir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Pozitivist ve empirist temellere sahip olan bir bilgi ve bilim tasarımıyla hareket eden Batılı araştırmacıların, tabiat bilimlerinde uyguladıkları yöntemlerle sosyal bilimler alanlarını tetkik etmeye çalışması; insanı sadece duyusal verilerle incelenen, istatistik verilere tabii tutulan bir varlık konumuna indirgemiştir.
Bu Batı metodolojisinin ilk önemli eksikliğidir. İnsanın diğer boyutu olan ahlak ve ruhunun yok sayılması, bunları besleyen dini ve geleneksel değerlerin belirleyiciliğini görmezden gelmek demektir. Batı'nın bilimsel metot diye evrensel kılmaya çalıştığı yöntemle, İslam toplumunu tahlil etmesi, üstelik bunu da onu "İslami " kılan manevi unsurları soyutlayarak yapması, müslümanlar arasındaki zihni kırılmanın ilk belirtisidir.
“Önümüzde oldukça önemli bir görev var. Ne zamana kadar, Batının önümüze attığı ekmek kırıntılarıyla yetineceğiz ? Şimdi kendimize has özgün şeyler üretmenin tam zamanıdır. Sosyal bilimciler olarak geçmiş eğitimimizi gözden geçirip, Kur’an ve sünnet ışığında yeniden bunları düzenlemek zorundayız. Bu, atalarımızın tarih, hukuk ve kültür alanlarına yaptıkları özgün katkılara benzer şekilde olacaktır. Batı, onların mirasını almış, seküler bir kalıba sokmuştur. Bizim bu bilimi alıp, onu İslamileştirmeyi istememiz çok şey midir ?”
Sayfa 111
Yeryüzünün bir döşek gibi insanın ayaklarının altına serilmesi ve her şeyin bir düzende olması ve rızık olarak temiz şeylerin verilmesi, insanın da düzenli ve iyi bir hayat kurmasını gerektirmektedir. Üstelik bu görevi tabiatı koruyarak yapmak zorundadır. Çünkü insanoğlunun bu evrendeki diğer mahluklardan tek ayrıcalığı, bilgi edinme yetilerine sahip olması ve hiçbir varlığın kabul etmediği emaneti yüklenmesinden dolayıdır. Bu nedenle yapacağı bütün tasarruflarda, her şeyin sahibinin Allah olduğunun idrakinde olacaktır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Bir medeniyeti, başka bir medeniyet ve kültür anlayışından farklı, özgün ve biricik kılan özelliği, kendine has bir dünya görüşü olmasında yatmaktadır.
Kötülükler önemli oranda bilgisizlik (cahillik)ten kaynaklanmaktadır.Hatta bilmediğini bilmek ve onu öğrenmeye çalışarak, pratiğe geçirmek en büyük erdemdir.
232 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Bilginin İslamileştirilmesi kavramının detaylı olarak incelendiği bu kitapta ; Öncelikle İslam toplumunun başladığı ilk günden itibaren nasıl bir gelişmeyle devam ettiğini ve her dönem farklı kültürel kimliklere girdiğini ve yenilenerek geliştiğinden dem vuruyor. Lakin Koskoca İslam medeniyeti de ister istemez beşeri etkenlerle 17. yüzyıldan sonra sömürülmeye başlanıyor. ( İslam değil İslam'ı yaşadığını sanan toplumlar ! ) Özellikle Ortadoğu. Ekonomik nedenler bu sömürülmenin başında geliyor tabi ki. Velhasıl, İslam'ın modernleştirilmesi çalışmaları başlanıyor ve en önemli temsilcisi İsmail Raci Faruki. " Bilginin İslamileştirilmesi " kavramını açıklayan bu teori "modern düşüncenin doğru hususlarını, Kur'an-ı Kerim, sünnet ve sahih geleneksel düşüncenin verileri ile birleştirerek şekillendirmek ve bir kalıba dökmektir " ile tarif edilirken bir çok âlim tarafından türevleri ileri sürülüyor ve eleştiri de alıyor pek muhtemel. Fakat aydınlatıcı bulduğum modernleşme ilkeleri; öncelikle eğitim sisteminde temelden tevhid ve hakikat eğitiminden sonra beşeri bilimlerin verilmesi ve böylelikle toplumumuzda İnaç bütünlüğü ile kişiler yetiştirilirse zaten ele alınan her bilim islami bir bilim olarak değerlendirilecektir. Buna örnek olarak da " müslüman bilim adamının, kevni düzeni akıl yoluyla elde ettiği bilgi ile vahiylerden elde ettiği bilgiler arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü her ikisinin yazarı da Allah'tır. " Yani bilgiler vahiy ve bilimsel bilginin uzlaşmasıyla islamileştirilir...
Bilginin İslamileştirilmesi ve Çağdaş İslam Düşüncesi
Bilginin İslamileştirilmesi ve Çağdaş İslam DüşüncesiMevlüt Uyanık · Ankara Okulu Yayınları · 201442 okunma
Düşünceye Çağrı ''
Bu tür kabullerin sonucunda, fiili sömürgeyi hiç tatmayan Anadolu insanı, fikri sömürgeyi bütün boyutlarıyla yaşamaya başladı. Özellikle eğitim ve öğretimin de en azından Anadolu'daki bin yıllık geçmişini ve düşüncesini yok sayması sonucunda tam bir zihinsel parçalanma süreci geçirmeye başladı. Oysa Anadolu ve Mezopotamya bölgesi dünyadaki bir çok medeniyetin beşiğiydi.
Sayfa 7 - elis yayınlarıKitabı okuyor
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.