Moris Fransez Sözleri ve Alıntıları
Moris Fransez sözleri ve alıntılarını, Moris Fransez kitap alıntılarını, Moris Fransez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Einstein: Zu Spinozas Ethik
Bu asil adamı ne kadar da seviyorum
Sözcüklerle söyleyebileceğimden fazla
Yine de yalnız kalacağından korkuyorum
Kendisine has kutsal halesi ile
Dünyamızı böyle algılıyor olmamızın nedeni, kendi bedenimizin mevcut yapısıdır; başka yapıda bir bedenimiz olsaydı, başka bir dünya algılıyor olacaktık. Bu nedenledir ki, oluşturduğumuz imgelere ne kadar güvenebileceğimizi, daha doğrusu dış dünyayı ne kadar temsil ettiklerini bilemeyiz.
Sayfa 185
Spinoza’nın hedeflediği, insanlığı eğitmeyi iş edinecek uzmanları yetiştirmek, onlara felsefî dayanak sağlamak ve çalışabilecekleri uygun “entelektüel iklim”i hazırlamaktı. Bu uzmanlar, sırası geldiğinde Spinoza felsefesine yaşam verecek, onu potansiyelden edimsele dönüştüreceklerdi. Spinoza’nın tasarısının bu olduğu varsayıldığında, kitabın gerçekten de kusursuz bir başvuru kitabı olduğunu kabul etmek gerekecektir. Nitelim 20. asrı hazırlayan, Goethe, Hegel, Marx, Nietzsche, Freud, Einstein ve diğer birçok şair, filozof ve bilin adamının kendilerini her şeyden önce Spinozacı saydıkları düşünülürse, kitabın amacına ulaştığı, Spinozacılığın “kitapta kalmayıp” zamanımızın en yaygın ve en etkin öğretisi hâline geldiği söylenebilir.
Sayfa 115Kitabı okudu
[...] bilgilerimizi: ya muğlak bir deneyim sonucu ve duyularımızla algıladığımız çeşitli sinyallerden (birinci tür bilgi,kanaat-opinio-); ya "genel" veya "ortak" nosyonlardan (ikinci tür bilgi,akıl-ratio-); ya da Tanrı'nın belirli bir yükleminin (Örneğin madde, düşünce ya da -varsa- başka bir yükleminin) bir "form" olarak ortaya nasıl çıktığı hakkında tam bir bilgi edindikten sonra, bu bilgiden hareket ederek, algıladığımız şeyin özünü anlamak suretiyle (üçüncü tür bilgi,sezgi) oluştururuz.
Spinoza, bilginin bu üç türünü anlatmak için, bir örnek verir:
Bize verilmiş olan üç sayı olsun ve öyle bir dördüncü sayı bulmamız istensin ki, bu dördüncünün üçüncü sayıya oranı, ikincinin birinciye oranı ile eşit olsun.
Örnek: 2, 4, 6, (x).
Bu sorunun doğru yanıtının 12 olduğunu 3 tür bilme ile de bulabiliriz:
Eğer, bilgimiz, ustamızdan ya da patronumuzdan öğrendiğimiz bilgiden ibaretse, hiç tereddüt etmeden İkinci ve Üçüncü sayıları birbiriyle çarpar, sonucu da Birinciye bölerek doğru yanıtı bulabiliriz (Birinci tür bilgi).
Aynı yanıtı Euclid'in Elementlerinde kanıtlanmış olan orantılı sayıların ortak özelliklerini bildiğimiz için de çıkarabiliriz (Ikinci tür bilgi).
Fakat bazı küçük sayılar sözkonusu olduğunda ne hesaplamayı yapmaya ne de matematiksel kanıtlamaya gerek duymayız.
Örneğin 1, 2, 3 sayıları verildiğinde, dördüncü orantılı sayının 6 olduğunu sezgi ile bir bakışta görürüz (Üçüncü tür bilgi).
Hiçbir zihinde mutlak ya da özgür istenç diye adlandırılabilecek bir şey yoktur. Zihni, şu ya da bu şeyi istemeye iten bir neden vardır.
Varlıklara Sonsuzluk Türünden Bakmak
Edimsel (fiili=actuel) olarak var olan bir şey hakkında edindiğimiz fikir, Tanrı’nın (Doğanın) sonsuz ve sınırsız özünü de içerir. Var olduğunu gördüğümüz bir şey hakkında edindiğimiz fikir, o şeyin hem “ne" olduğunu (özünü=essence), hem de "var"lığını içerir. Burada var olmaktan (existence) anlaşılması gereken, o şeyin belirli bir süre için özünü koruyor olması değil, var olmasını zorunlu kılan doğa yasası ya da başka bir deyişle var olmanın doğasıdır. Her ne kadar bir şeyin belirli bir biçimde var olmasını belirleyen yine başka bir şeyse de, onun şeyin, varoluşta sebat etmesini sağlayan, onu “bir arada tutan" güç, Doğadaki sonsuz zorunluluktan türer.
(E. II, Ô. 45)
Etik I.Bölüm Tanrı Üzerine(De Deus)
"Kendinin nedeni ile özü varoluş içereni, başka bir deyişle, doğası var olmaktan başka bir biçimde tasavvur edilemeyeni anlıyorum."
"İnsan istediğini yapabilir ama istediğini isteyemez"
( Schopenhauer )
Sayfa 331 - Kabalcı yayıncılık
1. Zihnin aktif olarak bir şeyi kavraması anlamına gelen bir fikir ile oluşmalarında aktif olmadığımız, birer edilginlik olan imgelerimizi birbirine karıştırmamamız gerekir.
2. Fikirlerle sözcükleri de birbirinden ayırt etmek zorunludur.