Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammed Bakır Es-Sadır

Muhammed Bakır Es-SadırÇağdaş İnsanın Açmazı yazarı
Yazar
8.8/10
11 Kişi
47
Okunma
11
Beğeni
2.018
Görüntülenme

Hakkında

İmam Humeyni’nin tabiriyle “İslam âleminin düşünen beyni” Şehit Sadr ve kızkardeşi Bint’ül Huda 9 Nisan 1980’de Saddam güçlerince işkence altında katledildi. Irak’taki Sadr ailesi İslam toplumuna birçok âlim, müçtehit, şehit ve kıyam ehli insanlar yetiştirmiştir. Ayetullah Seyit İsmail Sadr sömürgeci emperyalistlere karşı gerçekleştirilen “Tembaku Kıyamı”nın öncülerindendi. Kendisi 72 yaşında, Irak’ın Kazimeyn şehrinde Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, batı emperyalizmine karşı mücadeleyi devam ettirecek üç tane mücahit evlat geride bıraktı; Seyyid Haydar Sadr (Muhammed Bakır Sadr’ın babası), Seyyid Sadruddin Sadr (kayıp İmam, Musa Sadr’ın babası) ve Seyyid Muhammed Sadr (Seyyid Muhammed Sadık Sadr’ın babası ve Muktada Sadr’ın dedesi). İşte Sadr ailesinin en ileri gelen büyük âlimlerden biride, Ayetullah Seyit Muhammed Bakır Sadr’dır. Allah’ın hükümlerini çıkara bilen bir müçtehit, felsefede büyük bir filozof, Kuran tefsirinde otorite, siyasette hiç kimseden korkmayan ve ileri görüşlü, yorulmak bilmeyen iyi bir araştırmacı ve Rabbini hakkıyla tanıma yolunda ilerleyen rabbani bir arifti. Muhammed Bakır Sadr,1 Mart 1935 (h: 25. zilkade.1353) tarihinde Irak’ın Kazimeyn şehrinde dünyaya geldi. Babası Hz. Resulullah’ın evladı olan 7. imam, Musa-i Kazım’ın (a.s) soyundan gelen seyit Haydar’dır. Annesi de yine âlimleriyle meşhur, üstün ahlaki özelliklere sahip birisiydi. Şehit Sadr’ın kendisi gibi çok genç yaşta müçtehit olan bir erkek kardeşi, şehit Bint’ül Huda adında da düşünür, yazar, şair, öğretmen olan ve İslam yolunda onunla beraber şehit edilen bir kız kardeşi vardır. İlkokula beş yaşında başladı, üstün zekâsı herkesi özelliklede öğretmenlerinin dikkatini çekiyordu. On bir yaşında ilkokulu bitirdiğinde, devlet tarafından bursla yurtdışında okumak için gönderilmek istendi. Fakat Şehit Sadr bunu kabul etmedi, O imam Sadık’ın (a.s) okulunda İslami eğitim almayı tercih etti. O zamanların İslami ilimler merkezi olan Necef’e gitti. Burada çok değerli âlimlerden dersler almaya başladı. Fıkıh ve usul derslerini Ayetullah Hoi’den, felsefe dersleri Ayetullah Ali Yasin’den, batı felsefesini Badkubei’den ve hadis, rical, diraye, tefsir derslerini de diğer değerli üstatlardan aldı. Günde on altı saat ders çalışıyordu, daha on sekiz yaşındayken içtihat makamına erişti. Yirmi yaşında kifaye ve usul derslerini vermeye başladı. Verdiği dersle sonucunda birçok âlim, düşünür, mücahit, Allah yolunda ilerleyen topluma ve İslam’a faydalı büyük insanlar yetişti, bunlardan bazıları şunlardır: Birkaç yıl önce Irak’ta şehit edilen Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Hekim, Ayetullah Seyit Mahmut Haşimi, Seyit Kazım Hüseyni Hairi, Şeyh Mehdi Asifi, Şeyh Gulam Rıza İrfaniyan. Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr, İslam uğrunda parlak bir mücadele geçmişine sahip olmakla birlikte ekonomi, felsefe, sosyoloji, siyasal bilimler, fıkıh, fıkıh metodolojisi, mantık ve diğer İslami ilimler alanında da uzmanlık makamına sahipti. Şehit Sadr farklı boyutlarda mücadele yürütüyordu ve bu mücadele boyutlarından temel nitelikli olanı ise, düşünsel ve kültürel alanda mücadele etmesiydi. Bu bağlamda çok sayıda din öğrencileri, imanlı ve bilge insanlar yetiştirmişti ve genel halk için ise aydınlatıcı konuşma programları tertipleyerek yanlış düşünce bataklıklarından ve sömürü odaklı batı kültürünün korkunç tuzaklarından korumaya çalışıyordu. Öte yandan da asil İslami kültürü tanıtmak, batı kültür ve düşüncesinin zararlarına, eksikliklerine, tutarsızlığına ve temelsizliğine dikkat çekmek amacıyla birçok kitap yazıyordu. Yazmış olduğu eşsiz eserlerinden bazıları şunlardır: 1- Ekonomimiz 2- Felsefemiz 3- Kuran Ekolü 4- İslam’da İbadet Sistemi 5- İslam Ekolü 6- İslam’da Faizsiz Bankacılık 7- Yönetim Konusu 8- Çağdaş İnsan Ve Sosyal Sorunlar Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr, bu kitaplarında İslami düşünce ve kültürün açılımını sunmakla birlikte, batı düşünce ve kültürünün de yetersizliğine ışık tutmaktadır. 9- Tarihte Fedek 10- Şerhi Urvetul Vuska 12- Minhacus salihin, Hac Hükümleri ve Şerai’ul İslam kitaplarına haşiyeler. 13- Üç aşamadan oluşan ve kendi alanında yeni bir metotla yazılan Durus’un fi İlm’ul Usul. Şehit Ayetullah Sadr, Irak’ta İslam devriminin gerçekleşmesi ve İslam devletinin kurulması için birçok siyasi faaliyetler de bulunmuştur. Bu alanda attığı ilk adımlardan biri, İmam Humeyni (r.a) ile birlikte hareket ederek Amerika sömürüsüne karşı mücadele başlatmasıdır. Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr, İmam Humeyni’nin Amerika ve uşaklarına karşı yürüttüğü mücadeleye övgüler yağdırarak şöyle demiştir: “İmam Humeyni’nin (r.a) Amerika ve uşaklarına karşı kıyamı, hem Amerika sömürüsünün iç yüzünü ortaya çıkarmış ve hem de dini mücadelenin gericilik olmadığını kanıtlamıştır”. Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr ve diğer mücahit Irak âlimleri, sapık düşünceye dayalı grup ve partiler ve de dış kaynaklı siyasi akımlar karşısında mücadelenin en güzel yolunun örgütlü çalışma olduğu sonucuna varmış ve bu nedenle de İslami Davet Partisi, Âlimler Topluluğu… gibi örgüt ve oluşumlar kurmuşlardı. Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr, Baas Partisine ve Irak’ta faaliyet gösteren dış destekli uşaklara karşı atılgan ve korkusuzca bir mücadeleye atıldı. Ayetullah Hekim’in vefatından sonra mücadeleyi devraldı ve korkusuzca batı destekli zalim Baas Partisi hakkında şu tarihi fetvayı verdi: “Bismillahirrahmanirrahim. Bu vesileyle Müslümanlara duyurulur: Her hangi bir isim altında Baas Partisine katılmak haramdır ve herhangi bir şekilde bu partiyle işbirliğine girmek, hem zalim ve kâfire yardımcı olmaktır ve hem de İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıktır.” Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın bu net ve açık fetvası, Irak yönetiminde ve Baas Partisi üyeleri arasında büyük bir korkuya neden olmuştu ve onların din karşıtlığı bağlamında tasarladığı bazı planlarını da suya düşürmüştü. Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr ve dostları, bu fetvadan sonra büyük sıkıntıları göğüslemek zorunda kaldılar. Çünkü artık Baas Partisi kadrosu ve Irak yönetimi, Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ı ve dostlarını, ortadan kaldırılması gereken asıl düşmanlar olarak belirledi. Daha sonraları şehit sadrın etrafındaki birçok insan tutuklanarak şehit edildi. Bunun üzerine Baas Partisi ve Irak yönetimine karşı kıyam fetvasını yayınladı: “Bismillahirrahmanirrahim. Müslüman ve mücahit Irak halkının tümünün Baas Partisine ve yönetici kadrosuna karşı silahlı kıyama girişmesi ve bu küfr partisinin kurmaylarını buldukları her yerde öldürmeleri ve böylece de Irak halkını bu hunharların pençesinden kurtarmaları kifaî farzdır.” Peşi sıra Saddam, hemen Ayetullah Sadr’ın tutuklanmasını ve hapse konulmasını emretti. Şehit Sadr tutuklandıktan sonra, kız kardeşi Bint’ül Huda İmam Ali’nin (a.s) türbesinde halka hitaben hamasi bir konuşma yaptı, sonrasında halk Ayetullah Sadr’ın biran önce bırakılması için yürüyüşler ve eylemler düzenlediler. Halkın kıyamından iyice korkan Saddam rejimi, Onu ev hapsinde tutmak üzere serbest bıraktı. 5 Nisan 1980 tarihinde yeniden tutuklandı, kendisiyle beraber halkı harekete geçirmemesi için Bint’ül Huda da tutuklandı, polis güçleri her ikisini aceleyle Bağdat’a götürdüler. Burada ikisine de birçok işkenceler yapıldı. Ayetullah Sadr’dan tek istenilen şey, İmam Humeyni ve İslam inkılâbı aleyhine birkaç cümle söylenmesiydi. Fakat O, acımasızca yapılan işkenceleri ve öldürülmeyi imam Humeyni’nin aleyhine konuşmaya tercih etti. 9 Nisan günüde işkenceler altında, kardeşi Bint’ül Huda ile birlikte şehadet makamına ulaştı. Ruhu şad, yolu kalıcı olsun.
Tam adı:
Âyetullah el-Uzmâ Seyyid Muhammed Bâkır es-Sadr
Unvan:
İslam Alimi, Yazar
Doğum:
Kazimeyn, Irak, 1 Mart 1935
Ölüm:
Irak, 9 Nisan 1980

Okurlar

11 okur beğendi.
47 okur okudu.
28 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Komünizm, insanın elinden hürriyetini alarak, toplum çıkarları için kullanmak istemiştir. Ancak bu insan tabiatına aykırıdır.
Reklam
"Kapitalist bir toplumda insan sadece kendi nefsi için hareket eder. Çıkarları başkalarıyla çarpıştığı zaman tek başınadır, ya ölecek ya da öldürülecektir."
Sayfa 40 - Bilge AdamKitabı okudu
İslamın mülkiyet karşısında karma bir sisteme dayalı tutumunun doğruluğunu, kapitalizm ve sosyalizmin realitesinden daha güzel bir şekilde ispatlayan hiç bir şey yoktur. Sosyalizmle kapitalizm, bir başka mülkiyet sistemini kabüllenmektedirler. Bu sistem, her iki doktrinin genel kurallarıyla ters düşmektedir. Çünkü realite, ters mülkiyet sistemini kabüllenmenin hatalı olduğunu ispatlamıştır. Epey bir zamandan beri kapitalist toplum, kamulaştırma düşüncesini benimsemeye başlamış, bazı alanlarda özel mülkiyet ilkesini kabüllenmez olmuştur. Bu kamulaştırma hareketi, kapitalist toplumların; kapitalizmin mülkiyet sisteminin sağlam temellere dayalı olmadığını itiraf etmelerinden başka birşey değildir. Bu hareketleriyle kapitalistler, kapitalizmin mülkiyet sisteminin bazı kusurlarla aksaklıklar doğurduğunu ispatlamışlardır.
Her hâdis bir muhdise muhtaçtır.
Şu da varki tarihi olaylar, maddede cereyan eden olaylar bütününün birer parçası olmaları nedeniyle, maddeye hükmeden umumi kanunlara boyun eğmektedirler. Bu kanunlarından birisi de illiyet kanunudur ki bu kanunu şu cümlelerle dile getirebiliriz. İster tarihi ister ilmi bütün olaylar muhakkak ki, bir sebebe dayalı olarak cereyan ederler. Bu olayların raslantı sonucu meydana gelmelerine imkân yoktur. Her sonuç kendi sebebiyle bağlıdır. Her hadis (Sonradan meydana gelen şey) bir mukaddimeye (Kendinden önce var olan bir şey) bağlı olarak meydana gelir. İlliyet kanununun tarih alanında uygulanmaması halinde yapılan tarihi araştırmalar bir değer ifade etmez.
Birinin kalbine kibir ne kadar girerse aklı da o oranda ya da daha fazla azalır.
Muhammed Bakır Es-Sadır
Muhammed Bakır Es-Sadır
Işte bu da İslam'dır insan insanla hayat alanı açık biçimde çizer bu alan içerisindeki hedefini belirtir ve bu alan içerisinde çalışarak elde ettiklerini tanır.
İslam ve Filozofî
İslam ve Filozofî
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
970 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap ile alâkadar bir kaç cümle..
İslam'ın bir toplum ve devlet düzeni olarak savunulduğu çağımız da, İslam'ın ekonomik hayata getirdiği açıklama da giderek araştırma konusu olmaktadır. İnsanı tabiattan, hayatı ekonomiden soyutlamayan bir dinin, kendi matığına ve dünya görüşüne uygun bir ekonomik sistemi de öngörmesi doğal ki kaçınılmazdır. Esasında ilk devirlerden beri
İslam Ekonomi Doktrini
İslam Ekonomi DoktriniMuhammed Bakır Es-Sadır · Hicret Yayınları · 19782 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Çağdaşlık ve modernizm arasında kalan köle insan
"Çoğunluk ilkesine dayanan kapitalizmde azınlıkların söz hakkı yoktur. Siyasi özgürlük, herkese seçme seçilme hakkı vermesine rağmen, oylama sistemi, çoğunluğun çıkarları ve istekleri yönündedir. Hükümet ve kanun koyucu güçlerin elinde tuttuğu, maneviyatın hiçe sayıldığı böyle bir düzende azınlıkların, çoğunluğun kendi hesaplarına çıkardıkları kanunlara uyması gerekir. Kim onların çıkarlarını düşünecek? Kim onları kötü muameleden veya toplu katliâmlardan koruyacak. Böyle bir toplumda despotizm, adaletsizlik ve başkalarının hak ve hürriyetlerine tecavüzlerin artması çok normaldir. Eskiden tek kişi bireylerin haklarını gasbederdi, oysa şimdi bu işi kutsal çoğunluk yapıyor." Kitap çağdaş insanın materyalizm ve kapitalizmin yalancı özgürlük vaatlerini ve komünizm, sosyalizm ve sosyal İslam bakışıyla değerlendirmektedir.
Çağdaş İnsanın Açmazı
Çağdaş İnsanın AçmazıMuhammed Bakır Es-Sadır · Bilge Adam · 200628 okunma