Muğla’da doğdu. İlk ve ortaokulu Muğla’da, liseyi İstanbul’da, yüksekokulu ise Trabzon’da okudu. 1992’de işi nedeniyle Ankara’ya yerleşti. Öykü, eleştiri ve kitap tanıtım yazıları; Kül Öykü, Lacivert, Her Şeye Karşın, Afrodisyas-sanat, Patika ve Koridor gibi dergilerde yayımlandı. Evli ve bir çocuk annesi olan Mürselin Kurt, hâlen Ankara’da yaşamaktadır.
Mutlu'nun yaşam hikâyesine, sıradan denilebilecek bir olay ile ortak oluyoruz. Bacağı kırılarak ameliyata alınması, başta talihsiz bir olay gibi görünse de ablası Sumru'nun refakatçi olarak yanına gelmesi ile büyük bir aile dramı ortaya çıkıyor.
Kardeşler arasındaki gerginlik, kültürel farklılıkların ortaya çıkardığı sorunlar, mutsuz evlilikler, toplumun erkek baskınlığı, kadına yönelik şiddet gibi her ayrıntının ilmek ilmek işlenmesiyle de sır perdeleri aralanıyor.
Herkesin kendine göre bir derdinin, tasasının, sıkıntısının, çaresizliğinin olduğu şu hayatta, kimsenin kimseyi tam anlamıyla anlayamadığı, empati yapamadığı gerçeğini gözler önüne sererek yapılan acı hesaplaşmaları tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Mutlu'nun aslında isminin anlamına tezat olarak çocukluğundan bu yana mutsuz olması, kendini gereğinden fazla uyumlu biri gibi göstermeye çalışması, Sedat ile olan evliliklerindeki karanlık gerçeğin onu yavaş yavaş yok etmesi, derin yaraların sardığı ruhunu rahatlatmanın başka yolunu bulamayan insanları da tekrar tekrar hatırlatıyor.
Bu arada kitabı alırken de okumaya başlarken de herhangi bir beklenti içerisine girmemiştim. O beklentisizlikle okumaya başlamıştım. Okudukça daha çok merak edip daha çok okumak istemiştim. Neyin merakıydı bu çözemiyordum ama siz de bu güzel eseri listeye ekleyin, tavsiye ederim.
Ebeveyn tutumlarının çocukların kişilik gelişimine ve aile dinamiklerine etkisini konu edinen romanı beğeni ile okudum. Dili akıcı ve sade. Bir oturuşta okuyup bitirilebilir. Pisikoloji türüne ilgi duyanlara önerebilirim.
YAŞAMDAN ÇOK ÖLÜME YAKIN OLDUĞUN İÇİN
SENİ BU DENLİ YIKTIKLARI İÇİN !
Kahramanımızın adı MUTLU. Evinde eşi Sedat ile MUTSUZ bir kadın, adeta hapishanede bir hücrede. Kendi hücresinde sıkışmış duyguları, benliği... Mürselin Kurt çok aşina olduğumuz bir konuyu yalın bir dille süslemeden anlatmış. Metin bu anlamda zor bir metin değil, ancak