İnsanları insan olarak ele almalıyız. İnsanlara yargıda bulunmamayı öğretemeyiz;
yargılar nesneleri görme biçimimize işlemiş durumdadır. Yalnızca bir “ağaç” görmem, güzel ya da çirkin bir ağaç görürüm. Bir şeylere atfettiğimiz bu ufak tefek değerleri, yıpratıcı bir çaba sarf etmeden bir kenara atmak mümkün değildir. Benzer şekilde, bir durumu bir parça önyargı öğesi olmadan zihnimizde tutmak da mümkün değildir.