-- Bana zamanında verdikleri tavsiyeyi ben de sana vereceğim için bağışla :
" Acını yalnız çekmen gerekmez ve sevdiklerinin yasını tutmakta utanacak bir şey yok "...
Ve istersen hatırla...
İstersen de unut...
Gölgeleri görmeyeceğim...
Yağmuru hissetmeyeceğim...
Bülbülün o yanık şarkısını duymayacağım bir daha ...
Belki de ne ağaran ne de kararan alacakaranlık içinde düşlerken olur da hatırlarım...
Belki de unuturum....
-- İnsan o ilk aşk acılarında ne hissediyor?...
+ Öncelikle huzursuzluk....
+Zihnin asla sakin kalamıyor....
+ Olur da geçer diye bir sokağın köşesinde bekliyorsun....
+ Ayrıca bütün sohbetleri aşka bağlamaya çalışıyorsun....
Baktığımız insanın dış görünüşünü ona ilişkin bütün kavramlarımızla doldururuz ve gözümüzde canlandırdığımız bütün içinde, hiç şüphesiz bu kavramlar daha fazla yer tutar. Sonuçta yanakları öylesine kusursuz bir biçimde doldururlar, burun çizgisini öylesine şaşmaz bir kesinlikle izlerler, sesin tınısıyla, sanki saydam bir kılıfmışçasına, öyle bir uyumla bütünleşirler ki, bu çehreyi her gördüğümüzde, bu sesi her duyduğumuzda, karşımızda bulduğumuz, işittiğimiz şey bu kavramlardır...