Niyazi Berkes

Türkiye'de Çağdaşlaşma yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
211 Kişi
943
Okunma
137
Beğeni
9bin
Görüntülenme

Niyazi Berkes Sözleri ve Alıntıları

Niyazi Berkes sözleri ve alıntılarını, Niyazi Berkes kitap alıntılarını, Niyazi Berkes en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milli Şef, Batı düzeyine çıkmak için bir kez daha uydu­luk merdivenini dayayan adamdır. Bunun getirdiği olumsuz yan­lar, tartışılırken bu merdiveni dayayanın kim olduğu hiç akla gelmiyor. Gerçekte bunu her yanı ile başlatan, o zaman hala "ebed müddet" olacağı sanılan Şefliğinin gerekleri olmuştur.
Savaş yılları içinde Kıbrıs'taki Türkler arasında az çok okumuş, fakat İngiliz yönetimine bağlı olmayan kişiler arasında aşırı bir Almancılık vardı. Savaş süresinde İngiliz yanlılarının sesi kolay kolay duyulmuyordu. Köylüye varıncaya kadar çoğunluk Almanya'nın bulunduğu yanın savaşı kazanacağına inanıyordu. Evde kardeşimde birlikte bizim bir çeşit okulumuz haline gelen yatak odamızdaki camlı dolabın altını karıştırdığımız günlerde dik bıyıklı kocaman bir Wilhelm fotoğrafı bulduğumuz zaman çok şaşırmıştık. O zaman savaş beklenenin ters yönünde sonuçlanmıştı. Savaş yıllarında, daha küçük olduğumuz dönemde, babamla eve gelirken babamın çok kez karşılaştığı bir Hacı Akif Efendi vardı. Köşe başında durur, savaş havadislerini tekrarlardı. Hacı Akif Efendi Almanların "kırk ikilik" topları Paris'e dayadıklarını ballandıra ballandıra anlatırdı. Akif Efendi'nin alnında geniş bir yuvarlak leke vardı. Tanıyanların inancına göre, yarın cennette orası ay gibi parlayacaktı. Fakat, annem hacı efendi hakkında halamdan gelme kimi öyküleri gülerek anlatırdı. Halam ile birlikte hacca gitmişlerdi. Anlatılan hac öyküleri, orada hacı delilleri ile geçen çapkınlık olayları üzerineydi. Halam gelirken anneme hediye olarak uzunca lehimli bir teneke kutu içinde Zemzem suyu getirmiş. Biz dolapları karıştırırken bunu bulmuştuk. Annem bunu elimizden alıp bir yere saklamıştı. Öldüğü zaman tabutuna konacağını söylerdi.
Sayfa 35 - GİRİŞ Gençlik Yılları - Niçin ve Neyi Yazıyorum? 1Kitabı okudu
Reklam
Mahmut, bu yanı ile Atatürk'ün bir yüzyıla yakın süre sonraki benzer girişimlerini andırır. Bu tutuma karşı gösterilen tepkide de benzerlikler vardır. Sözünü edeceğimiz yan, giyim kuşam, kişisel dış görünüş, yaşayış, tutum ve davranış ile ilgili alanlarda yapılan değişmelerdir. Türk insanının, Avrupa insanına benzer görünüşünün Atatürk'le biten tarihi, 1830'larda bu hükümdarın çabaları ile başlamıştır.
1823'te Baş Tercüman olan İshak Efendi de Yahudilik’ten Müslümanlık’a geçmiş bir zattı. O da Mühendishâne’de öğretmenlik yapmış ve Osmanlıların ilk modern matematik kitabı olan dört ciltlik Mecmua-i ulûm-ı riyaziye adlı eseri II. Mahmut zamanında basılmıştır.
İsmail Hakkı’nın püskül savaşı, başa giyilecek başlık üzerine II. Mahmut zamanında başlayan bir alışkanlığın, ancak büyük kişilikte birinin (Atatürk’ün) örnek oluşuyla önemsiz, anlamsız bir iş haline gelmesinin, yani alışkanlıklardan özgürleşme anlamındaki eğitimin bir başlangıcı olmuştur.
Dinin devletten ayrılmasının ne demek olacağını Sırat-ı müstakim şu şekilde açıklar: Bir defa, hilâfet papalık gibi bir şey olur; İkincisi, saltanat hilâfetten ayrılmış olur. Bunun anlamı bir ülkede iki hükümdar bulunması demek olur. Bu, ne İslâm’ın “imamet" doktrinine, ne de anayasaya uyar
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.