Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nurhan Işkın

Nurhan IşkınKatilin Özrü yazarı
Yazar
8.9/10
202 Kişi
338
Okunma
125
Beğeni
7,4bin
Görüntülenme

En Eski Nurhan Işkın Sözleri ve Alıntıları

En Eski Nurhan Işkın sözleri ve alıntılarını, en eski Nurhan Işkın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2013 Eylül Düğün yemeği muhteşem geçiyor. Cinayet masasından Başkomiser Aylin Türkoğlu ve tüm ekibi; sonbaharın son ılık akşamlarından biri olan bugün, adli tıptan Doktor Zeynep ve narkotik ekibinin yardımcı komiseri İsmail’in düğün kokteylinde bir aradalar. İstanbul’un muhteşem boğaz manzarasına karşı verilen davette, tüm ekip günün yorgunluğunu atmaya çalışıyor. Yüzlerdeki tebessüm yoğun. Herkes genç çiftin ne kadar uyumlu olduğundan bahsediyor, mutluluklarına şahitlik ediyor. Aylin, yardımcısı Sinan’ın alkol almasına sitem ederek yavaşlaması konusunda onu uyarıyor. “Biraz yavaş… Şişede durduğu gibi durmuyor. Seni yarın alkol komasında ziyaret etmek istemiyorum! Ayrıca Pelin’in hamile olduğunu unutuyorsun, o burada yok diye benim de olmadığımı varsayma.” Sinan muzip muzip gülerek, “Bir şey olmaz, daha ikinci kadehteyim. Hem ne kadar uzun zaman oldu böyle güzel bir olaya tanıklık etmeyeli... Pelin için endişelenme, acil bir durum olursa arayacağı kişi sensin zaten.” Aylin, yardımcısına sözde hak vermese de doğru söylediğini biliyordu. Aylin’in içi ürperdi bir an. Sanki hava akımı eskilere gerilemişti.
Katilin Özrü Asansör geldi. İnene kadar Hakan’ın davudi sesini düşündü Aylin. Dışarı çıkınca hemen aracına gitmek yerine biraz yürümek istedi. Caddenin kenarındaki sarı yapraklar çok güzel göründü gözüne. Aşağı kadar yürüdü, sonra tekrar araca doğru yürümeye başladı. Aracın önünde durmuştu ki, Hakan, “İyi misiniz komiserim? Solgun
Reklam
Sen almaya doyamadığım, vermeye kıyamadığım nefesimsin...
Sayfa 174Kitabı okudu
Olay yerinde hiçbir kavga izine rastlanmadığı için, Ceyda’nın katilini tanıdığı çok açık ortadaydı. İki kişilik hazırlanmış bir yemek masasından DNA örnekleri çıkarabilirlerdi. Yatak odasında hâlâ yanmakta olan mumlar olayın bir gönül ilişkisi olduğu şüphesini güçlendiriyordu. Yatak odasındaki iki kadeh, tecavüz ihtimalini gö- nüllü cinsel ilişkiye doğru götürüyordu. Aylin yavaşça kanepeden kalktı, uykusu kaçmıştı. Mutfağa gidip kahve hazırladı ve kanepeye gelip yerleşti. Bu olayda yanlış olan bir şeyler vardı. Ceyda’nın evi derli topluydu ve romantik bir akşam yemeği işaretleri barındırı- yordu. Aylin kahvesini içti ama yatağa gitmemek için direniyordu. Yıllardır gördüğü kâbus yüzünden, uyumamak için neredeyse eziyet çekiyordu. Saat sabahın dördü olmuştu bile, fazla direnemeden kendini uykuya teslim etti
2013 Eylül Kan… Kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum, bu gece av var. Semra çok hoş, biraz fazla hülyalı bir kadın. Şu, her ilişkisinde sözü hemen evliliğe getirenlerden. Oysa ki Semra, bir erkeğin otoritesi kar- şısında tuz buz olacak biri. Yazık, bu kadar güçsüz biri nasıl aile hayatından bahsedebiliyor ki? En ufak bir sorunda tamamen dağılacak bir tip. Ben onun dağılmasına izin vermeyeceğim. Onu ebedi istirahatini yapacağı yere göndereceğim. Ben ayrılsam, onu parça bölük edecek ve sindirip kendi egemenliğinde yaşatacak birçok erkek var. Babam gibi. O zaman Semra da hiçbir şey yapmadan sadece ağlayacak. Annem gibi.
Her gün, bir gün sıranın bana geleceğini düşünerek yaşadım. Ve o gün, her kemer darbesinde bunu düşünerek nefes aldım. Babam yaklaşık bir seksen beş boylarında, cüsseli bir adamdı. Gençlik yıllarında boks kurslarına gitmişti. Bu cılız halimle ona karşı koyamıyordum. Kemeri vuruyordu ki, nasıl oldu bilmiyorum, elimle havada yakala- dım. Üstüme yürüdü. Artık boğuşuyorduk. Küfürleri duymuyordum. Nasıl olduysa bana işkence yaptığı aletlerin olduğu masaya çarptım. Üzerindekilerle beraber yere düştüm. Artık üstümdeydi. Yerde o da ben de bir şeyler arıyorduk. İlk darbe ondan bana, sağ omuzuma geldi. Benim de elimde bir şey vardı. Bedenine doğru salladım, göğüs bölümüne geldi. Kan yüzüme sıçradı. Yana doğru kaydı üzerimden. Bense şok olmuştum. Elimi yüzüme sürdüm. Kanı ılıktı, kokusu bü- yüleyiciydi. En önemlisi, içimde ona karşı olan nefretim soğumuştu. Şimdi canım acımıyordu...
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Aylin, gözlerini maktullerin resimlerinden alamıyordu. Hayatlarının hiçbir döneminde bu üç kişi bir araya gelmezdi. O kadar birbirlerinden zıt karakterlerdi ki... Ama katilin bildiği bizim bilmediğimiz bir ortak noktaları var diye düşündü. Üç kurban da güzeldi, fiziksel benzerlik konusunu elemişlerdi. Üçü de kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlardı. Bekârlardı ve hayatlarının şu dönemlerinde kimse yoktu. Üçünün de yeni arkadaşları olmuş ve evlenmeye karar vermişlerdi. Kurbanlardan ikisi belki de klinikte birbirlerine rastlamıştı fakat o kadar zıtlardı ki birbirlerini dikkate almamışlardı belki de diye düşündü Aylin. Ve düşüncelerini Sinan ve Sedat ile paylaştı. İki saat bu konuların üzerinde durdular. Olay yeri inceleme raporları ve toksoloji raporlarının üzerinde tartıştılar. Kriminoloji Uzmanı Enver Bey’in raporlarının üzerinden geçtiler fakat aynı yere geri geliyorlardı, takip edecekleri bir bilgi, bir ipucu bulamıyorlardı. Saat ne çabuk öğlen olmuştu.
Sayfa 149Kitabı okudu
“Sana kahve sözü veriyorum, ellerimle Türk kahvesi yapacağım . Yorgun da olsan büyüleyici görünüyorsun, ah komiserim, ben seninle ne yapacağım?” Aylin sessiz kaldı, düşüncelerini öyle kolay dillendiremiyordu. “Sabah oluyor gündüzümsün, akşam oluyor gecemsin. Bu ikisi arasında sadece seni düşünüyorum, seni tanıdıkça gözümdeki yerin ulaşılmaza yaklaşıyor.”
Sayfa 132Kitabı okudu
Annem bana acıyarak bakar, babamın peşinden bodrumdan yukarı çıkardı. Babam toplum içinde çok sayılan bir adamdı, annem de ona uyum gösteren bir kukla.
339 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.