En Yeni Ömer Nasuhi Bilmen Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Ömer Nasuhi Bilmen sözleri ve alıntılarını, en yeni Ömer Nasuhi Bilmen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Ümmetimi, zalime karşı 'Sen zalimsin!' demekten korkar vaziyette gördüğünde şüphe yok ki onlar kendi hallerine bırakılmışlardır (yani onların varlığı ile yokluğu birdir.)
Sayfa 66
Son söz olarak şunu söylemeliyiz: Biz müslümanlar, birbirimizi candan sevmeliyiz, aramızdaki din kardeşliğinin değerini bilmeliyiz. Böyle hareket ettiğimiz sürece Cenâb-ı Hak, bizi hem dünyada hem de ahirette aziz eder. Selâm, hidayete tâbi olanlara olsun!
Sayfa 261
İnsanların böyle farklı boy ve kabilelere ayrışmasının birçok hikmeti vardır. Bu sayede insanlar arasında bir tanışma sebebi meydana gelmiş, menfaat ortaklığı söz konusu olmuştur. Yine bu sayede insanlar arasında yardımlaşma gerçekleşir. Böylece hayatı devam ettirebilmek için gerekli olan sebepler elde edilerek rahat ve düzen içinde yaşayabilmek mümkün olur. Yoksa insanların böyle farklı kısımlara ayrılması, aralarındaki temel eşitliği ortadan kaldırmaz, aralarına düşmanlık ve nefret koymaz, birbirlerine karşı üstünlük taslamaları ve dolayısıyla birbirlerine baskı kurmaları sonucunu doğurmaz.
Sayfa 254
دلی کسزن و ر معنی نیست روشن مخوانش دل که آن سکنست و آهن دلی کز کرد غفلت زنگ دارد از ان دل سنگ و آهن ننك دارد
Anlamı: Bir gönül ki mana nurundan, maneviyat ışığından aydınlanmamıştır, ona gönül deme!
O taştır, demirdir. Bir gönül ki gaflet tuzundan pas tutmuş olur, öyle bir gönülden taşlar ve demirler bile utanır.
Sayfa 251
Melek
"Hafaza" , "Kiramen katibin " denilen melekler de vardır ki, bunlardan her insanın yanında iki melek bulunur. Biri, insanın güzel amellerini , diğeri de çirkin amellerini yazar, o insanın amel defterini meydana getirirler.
Sayfa 44Kitabı okuyor
زان زبون این دوسه کل دسته یم
که در کلزار مرحود بسته یم
Biz üzerimize gülistanın kapısını kapamışız; onun için şu iki üç deste gülün mahkûmu olmuşuz. Eğer bir an marifet bahçesine ulaşabilsek, bizim şu birkaç demet olan bil- gilerimizin ne kadar zayıf kaldığını en iyi şekilde anlardık.
Deniliyor ki insanların bilgileri siyah bir levhanın ortasındaki beyaz bir nokta gibidir. Bu nokta ne kadar büyürse kendisini çevreleyen siyahlığa o kadar temas eder. Binae- naleyh insan da ne kadar bilgisi çoğalırsa o kadar bilmediği şeylerle kuşatılmış olduğunu anlar ve bilmişliğinden utanır. Artık bazı hakikatleri inkâra kalkışamaz.
Sayfa 249
إِنَّهُ كَانَ فَرِيقٌ مِنْ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ
"Dünyada benim kullarımdan bir zümre var idi ki onlar şöyle söylüyorlardı: Ey bizim Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi yarlığa, bize rahmet eyle, sen merhametlilerin en merhametlisisin!" (Mü'minûn 23/109).
Sayfa 242
Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
إِنَّمَا مَثَلِي وَمَثَلُ أُمَّتِي كَمَثَلِ رَجُلٍ اسْتَوْقَدَ نَارًا فَجَعَلَتِ الدَّوَابُّ وَالْفَرَاسُ يَقَعْنَ فِيهِ فَأَنَا آخِذُ بِحُجَزِكُمْ وَأَنْتُمْ تَقَتَّمُونَ فِيهِ
"Benimle ümmetimin misali, ateş yakmış kimsenin hali gibidir. Hayvanlar ve kelebekler gelip o ateşe düşerler. Ben de kemerinizden tutarak ateşe düşmekten sizi uzaklaştıracağım. Siz ise kendinizi ateşe atmak istersiniz." 93
Sayfa 241
Vücûd-i enbiyâ tesbih-i dûr gibi ser âmeddir,
O tesbihe imame gevher-i zati Muhammed'dir.
Peygamberlerin varlığı, inci tesbihi gibi önde gelir; o tesbihin imamesi, Muhammed'in [sallallahu aleyhi vesellem) cevher gibi olan zatıdır.
Sayfa 240
Kainata hayat veren binlerce rahmet çeşmesi, sürekli akar durur da insan yine susuzluktan kurtulamaz..
Sayfa 238
طُوبَى لِمَنْ طَالَ عُمْرُهُ وَحَسُنَ عَمَلُهُ
"Ne mutlu ömrü uzun, ameli güzel olana!"
Sayfa 235
نَزَلْنَا هَهُنَا ثُمَّ ارْتَحَلْنَا
كَذَا الدُّنْيَا نُزُولُ وَ ارْتِحَالُ
Anlamı şöyledir: "Biz yolcular olarak buraya uğradık, sonra da çıkıp gittik. Dünya da böyledir, o da konaklama ve göçme yeridir." Öyleyse insan dönüp gideceği âlemi düşünmelidir.
Sayfa 234
Mesnevî-i Şerif'te çok ibret verici bir benzetme vardır.
Şöyle ki:
Geniş, yeşil bir sahrada bir aslan yaşarmış. Yırtıcı bir hayvan olmasına rağmen yaralı olduğu için istediği hay- vanları avlayamıyormuş. Bir gün düşünür taşınır, hilekâr tilkiye başvurmaktan başka çare bulamaz. Tilki de şöyle bir teminat verir:
"Hiç merak etme! Ben sana mükemmel bir av bulurum." Hilekâr tilki aç kalmış bir
Sayfa 232
مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ
"İkram sahibi olan Rabb'ine karşı seni ne aldattı?
İnfitâr 82/6
Sayfa 232
"Bu karargâhta bilmem neyim, benim nem var?"
Sayfa 231