Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer Nasuhi Bilmen

Ömer Nasuhi BilmenBüyük İslam İlmihali yazarı
Yazar
9.4/10
631 Kişi
2.834
Okunma
550
Beğeni
22,2bin
Görüntülenme

Ömer Nasuhi Bilmen Gönderileri

Ömer Nasuhi Bilmen kitaplarını, Ömer Nasuhi Bilmen sözleri ve alıntılarını, Ömer Nasuhi Bilmen yazarlarını, Ömer Nasuhi Bilmen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Duhâ/Kuşluk Namazı
"Ebu Zer'den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: Her birinizin her bir eklem kemiği için (şükür olarak) günde bir sadaka vardır. Bu sebeple her tesbih (Subhanallah demek) sadakadır. Her hamd (Elhamdulillah demek) sadakadır. Her tehlil (Lailaheillallah demek) sadakadır. Her tekbir (Allah'u Ekber demek) sadakadır. İyiliği emretmek sadakadır. Kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vaktinde kılınan iki rekât (kuşluk namazı) bunların yerine geçer." [Müslim, kitap: salatu'l-müsafirin, bab: istihbabu salatı'd-duha... ] Yani her bir eklem kemiğinin günlük olarak sadakası bu namaz sebebiyle yerine getirilmiş olur.
Sayfa 338
Reklam
Bu köhne dünyada bir kişi anlatılamaz ki tam bir mutluluk ile ömür sürsün de zamanın günbegün musibetlerine girmeksizin bu mihnet diyarından mutlu bir şekilde ulvi vatanına geri dönsün.
Hadis: Sizin en hayırlınız, ehline, ıyâline en hayırlı olanınıdır. İzah: İnsan en evvel kendi ailesine, kendi evlât ve ahfadına, kendi akraba ve taallükatına güzelce bakmalıdır, onların haklarında hayırlı olmağa çalışmalıdır. Onların hakkında hayırlı olmayan bir kimse başkaları hakkında da tam manasiyle hayırlı olamaz...
Hadis: Ümmetimin hayırlıları, onların cahilleri arasında belâ ve mücahede içinde bulunurlar. İzah: Malûmdur ki, her hangi bir cemiyet efradı arasında muhtelif tıynette, kabiliyette insanlar bulunur. Bunların düşünceleri, maksatları arasında büyük büyük farklar vardır. Bu cihetle aralarında vakit vakit dilsûz haileler zuhûra gelir, bihakkın fazilet ve kemal sahipleri ise bu haileler arasında acınacak bir halde yaşayıp dururlar. Bununla beraber yine o cemiyetin selâmet ve saâdetine hizmet etmeyi bir vecibe bilirler, ilim ve irfandan mahrum kimseler ise ilm ü fazilet erbabına karşı hasmâne bir vaziyet alırlar. Onların aleyhinde bulunmayı bir hüner sanırlar. Onların en güzel âmme hakkında en nâfi hareketlerini bile haset sâikasıyla geçemezler. Bu gibi kimseler biraz bilgi sahibi olsalar da ahlâk bakımından yine cahil sayılırlar ve bütün cahil olanlardan daha ziyâde tayibe lâyık bulunurlar. Bu gibi hallerine acınacak gafil, garezkâr kimselerin bu hallerini vaktiyle yazmış olduğum şu manzume biraz tasvir etmektedir.
Hadis: Ruha zevk-u sefa veren şeyleri alınız, keder veren şeyleri de terkediniz. İzah: İnsan, mesut bir hayata nâil olabilmesi için kalbe, mânevî zevk ve safâ veren dinî, ahlâkî vazifeleri güzelce yapmaya çalışmalıdır. Hayatı kasvetlere, felaketlere giriftâr edecek gayr-i meşrû hareketlerden de son derece kaçınmalıdır. Başka sûretle saâdet-i hayatile tecellî edemez.
Reklam
يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ O gün ki, cehenneme deriz ki: 𝘿𝙤𝙡𝙪𝙫𝙚𝙧𝙙𝙞𝙣 𝙢𝙞?. O da der ki: 𝘿𝙖𝙝𝙖 𝙫𝙖𝙧 𝙢ı? Kaf/30
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
Lucce

Lucce

@luccei_bisahil
·
24 Nisan 11:13
Hatta Cehennem, avının peşine düşmüş bir avcı gibi mücrimleri rahat bırakmayan canlı bir varlık olarak tasvir edilir. Hem âsileri "gözetler" (78:21) hem de yüz çevirip servet biriktirenleri "çağırır" (70:17-18). Sonunda, Kıyamet Günü, avını "gördüğü" zaman, "onun kaynaması ve uğultusu" işitilir (25:12). Zalimlerin ilk grubu Cehennem'e atıldıktan sonra Allah ona, "Doydun mu?" diye sorar. O ise hâlâ açtır ve "Daha var mı?" diye cevap verir.
وَاِذَا حُيّ۪يتُمْ بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّوا بِاَحْسَنَ مِنْهَٓا اَوْ رُدُّوهَاۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ حَس۪يبًا Ve bir selâm ile selâm verildiğiniz vakit hemen ondan daha güzeli ile selâmda bulununuz veya onu (aynı ile) iade ediniz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herşey üzerine muhasibdir. 4:86
Hadis: Üç yer vardır ki, cennet bahçelerindendir. Bunlar da Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Beyt-i Mukaddes’tir.
Hadis: Üç haslet vardır ki: Allah Teâlâ indinde mekârim-i ahlâktan sayılır. (Onlar da) sana zulmedeni senin affetmendir, seni mahrum bırakana senin ihsanda bulunmandır ve senden kesilene senin bağlanıvermendir.
Reklam
... Hatta islâm memleketi vüs'at bulmaya başladığı zaman adâlet timsâli olan Ömeru'l-Faruk Hazretleri radiyallahü anh ağlıyordu. Şu koca kıtalarda adâlet-i kâmilenin nasıl temin edileceğini düşünüyor, "Ya Rabbi! Ruhumu kabzet" diyordu. Bir gün ağlarken sebebini sordular. Dedi ki: "Nasıl ağlamayayım ki, Fırat kenarında bir oğlak zâyi olsa korkarım ki Ömer'den sorulur." İşte siyasi adâlet! İşte cihan teshir eden mânevi kuvvet!.
Lokman süresi;
"Oğulcağızım! Muhakkak ki, o (yaptığın şey) bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, bir kaya içinde veya göklerde veya yer içinde bulunsa Allah onu getirir, (meydana çıkarır). Şüphe yok ki, Allah latîftir, habîrdir." "Oğulcağızım! Namazı dosdoğru kıl ve maruf ile emret ve münkerden nehyet ve sana isabet edene sabreyle. Şüphe yok ki bu, kat'iyyen icab eden umûrdandır." "Ve nâs için avurdunu şişirme ve yeryüzünde çalımla yürüme. Şüphe yok ki, Allah hiçbir böbürleneni, övüneni sevmez. " "Ve yürüyüşünde mutedil ol ve sesini indir. Muhakkaktır ki, seslerin en çirkini, elbette ki eşeklerin sesidir." 16,17,18,19
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
وَاِنّٖى لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَاٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدٰى Ve şüphe yok ki, Ben tevbe eden ve imân eyleyen ve sâlih amelde bulunan, sonra da doğru yolda sebat gösteren kimse için çok yarlığayıcıyım. Taha/82
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri
Lucce

Lucce

@luccei_bisahil
·
22 Nisan 17:50
Mesela gafir sadece "affedici" demek iken, gafür "aşırı affedici" ve gaffar "tekrar tekrar affedici" anlamına gelir. Ezcümle Arapça, ifadeye vurgu katmak için son derece geniş bir üslup çeşitliliğine sahiptir.
Sonra o kitabı kullarımızdan seçip ayırt ettiklerimize miras kıldık. İmdi onlardan nefsine zulm eden vardır ve onlardan mutedil olan vardır ve onlardan Allah'ın izni ile hayrlarda ileri geçen vardır. İşte bu, en büyük bir keremdir. Fatır/32
Tövbe Allah katında ancak o kimseler içindir ki, bir cehaletle bir kötülüğü işlerler de az sonra tövbekâr olurlar. İşte onlar için Allah Teâlâ tövbeyi kabul buyurur. Ve Allah Teâlâ alimdir, hikmet sahibidir.
Sayfa 33 - Cilt-2 Nisa suresi, 17. AyetKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.