Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Nasuhi Bilmen

Ömer Nasuhi BilmenBüyük İslam İlmihali yazarı
Yazar
9.4/10
631 Kişi
2.834
Okunma
550
Beğeni
22,2bin
Görüntülenme

En Eski Ömer Nasuhi Bilmen Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ömer Nasuhi Bilmen sözleri ve alıntılarını, en eski Ömer Nasuhi Bilmen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hadis'i Şerif
Namaz, kişinin kalbinde bir nurdur; artık sizden içini aydınlatmak dileyen, kalbindeki nurunu arttırmaya çalışsın.
Hadis-i Şerif
Kulun, Rabbine en yakın olduğu hal, secdeye varmış olduğu haldir. Artık secdede duayı çokça yapınız, "buyrulmuştur. Çünkü secde hali, en ziyade küçülme ve teslimiyet hali olduğundan orada duanın kabulü umulur.
Reklam
" Seni tanzir ediyor çehresi parlak güneşin, Ne kadar parlasa da olmayacaktır bir eşin, Öyle bir neyyir-i pür-şaşaadır ki zatın, Bütün afak u semavat senin mir'atın Sen ki Fahrurrusul'ün medhine oldun mazhar Bütün âlem seni tebcile şitab etse değer. "
...edebiyatın en güzîde parçası şiirdir.
Sayfa 13 - Semerkand yay.Kitabı okudu
Dünya bahçesini süsleyen çiçeklerin her biri güzeldir. Her biri başka başka hoşluklara sahiptir. Lakin bunların hiçbiri bir çocuğun mutluluk saçan yüzü kadar parlak ve hoş değildir.
Sayfa 28 - Semerkand yay.Kitabı okudu
Aşk nedir sorusuna bütün tabiat âleminde, hastalıklı, geçici bir hal yahut bir cinnet halidir diye cevap verilebilir.
Sayfa 45 - Semerkand yay.Kitabı okudu
Reklam
Namaz kitabı, madde 283 - Hiçbir özür bulunmaksızın namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. Bu namaz kaza edilmekle yerine getirilmiş olur. Fakat bunun geciktirilmesinden doğan günahın bağışlanması için tövbe etmek ve Allah'tan af dilemek gerekir. Herhangi bir bahaneyle namazı geçiktirip kazaya bırakmaktan son derece sakınmalıdır. Çünkü bunun günahı çok büyüktür. Kişi, gerek yaratıcısına gerekse insanlara olan borçlarını bir an önce ödemeye gayret etmelidir. Hayatın süresi belli! Borçlarını ödemeden ahirete gidenlerin hallerine ne kadar acınsa azdır.
Sayfa 238
16- Hazret-i Nuh'a ikinci Âdem denir. Çünkü yeryüzündeki insanlar Tufan'dan sonra bütün onun neslinden türeyip yeryüzüne dağılmış, aralarında başka başka diller meydana gelmiştir. Rivayete göre Hazret-i Nuh'un oğlu bulunan Sam, Arabların, Parsların, Rumların, Ham Sudan kavminin, Yafes de Türklerin ilk babasıdır.
Onuncu Kitap (Siyer-i Enbiya)
68- Hazret-i Meryem kocaya varmamış olan ve melekler kadar temiz ve iffetli bir halde bulunan bir hal içinde yaşarken, sadece Allah'ın kudreti ile İsa'ya gebe kalmıştı. Kur'ân-ı Kerîm bunu açıkça beyan buyurmaktadır. Bütün rnüslümanlar bu inancı taşımaktadır. Yüce Allah'ımızın büyük kudretini düşünenler, O'nun nice mucizeler gösterdiğini hatırlayanlar, Hazret-i Âdem'in anasız-babasız yaratıldığını düşünenler, artık Hazret-i İsa'nın bu yaratılışını uzak göremezler. Bunu hiç bir zaman inkâr edemezler. Hazret-i İsa'nın böyle bir mucize olarak yaratılışını inkâr etmek, Kur'ân-ı Kerîm'in şahidliğini yalanlamak demektir. Bunu ise, hiç bir mü'min yapamaz; çünkü imandan çıkmış olur. Hazret-i İsa'nın öyle babasız yaratılmış olduğunu inkâr etmek, Yüce Allah'ın kudretini hudutlandırmak, Kur'ân'ın açık ifadesini değiştirmek, milyonlarca müslümanın asırlardan beri devam eden gerçek inancını bozmak demektir ki, böyle yanlış bir düşünceden Yüce Allah'a sığınırız.
Onuncu Kitap (Siyer-i Enbiya)
103- Ebû Talib'den üç gün sonra da Hadicetü'l-Kübra validemiz vefat etmiştir. Bunların ölümleri Peygamber Efendimizi çok duygulandırmıştı. Peygamber Efendimiz Hazret-i Hatice'den çok memnundu. Onun üzerine başkası ile evlenmemişti. Onun için şöyle buyurmuştur: "Bana ondan daha hayırlı bir zevce nasib olmadı. Beni kimseler doğrulamadığı bir zamanda o doğruladı. Benden herkes malını esirgerken o, mallarım bana harcadı. Benim dünyada bir dostum vardı; o da Hatice idi."
Sayfa 688 - Onuncu Kitap (Siyer-i Enbiya)
Reklam
138- Müslümanlar Uhud gazasında ilahi bir hikmet gereği galip olamayıp mahzun bir şekilde Medine-i Münevvere'ye dönmüşlerdi. Fakat bu savaş onlar için bir uyanma dersi olmuştu. Çünkü içlerinden bir kısmı, Hazret-i Peygamberin(sav) arzusuna aykırı olarak şehirden dışarı çıkmak istemişti. Bir kısmıda korumakla görevlendirildikleri yeri bırakıp ganimet peşine düşmüştü. Böylece harbin neticesi, Hazret-i Peygambere uymamanın ve verilen görevi yerine getirmemenin ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu gösterdi. Gelecekte müslümanlar için bir ibret levhası ve bir uyanma dersi oldu. Bir de savaş sonunda gerçek müslümanlar seçilmiş oldu, münafık olanlar anlaşıldı. Dost düşman belirlendi.
Onuncu Kitap (Siyer-i Enbiya)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.