Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Nasuhi Bilmen

Ömer Nasuhi BilmenBüyük İslam İlmihali yazarı
Yazar
9.4/10
631 Kişi
2.857
Okunma
555
Beğeni
22,6bin
Görüntülenme

En Yeni Ömer Nasuhi Bilmen Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ömer Nasuhi Bilmen sözleri ve alıntılarını, en yeni Ömer Nasuhi Bilmen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadının Kocasına Karşı Başlıca Vazifeleri
Kocasının meşru emirlerini tutmak, onun namusunu, haysiyyetini koruyup haline kanaat etmek israftan kaçınmak, ev hanımı olacak bir vaziyette bulunmaktır. Mes'ud bir halde yaşamanın birinci yolu budur.
Kocanın Başlıca Vazifeleri :
Hanımı ile güzel geçinmek, onu himaye etmek, onun nafakasını temin ederek, kendisine sadakattan ayrılmamaktır. Bir hadis-i şerifte: • "Sizin hayırlılarınız, kadınları hakkında hayırlı olanlarınızdır." buyurulmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte de: • "Kadınlara ancak kerim olanlar ikram,kötü olanlar da ihanet eder." buyurulmuştur.
Reklam
İslam da Şahsi Vazifeler :
İnsanlar, kendilerine karşı da bir takım vazifeler ile mükelleftirler.Bu vazifelerin bir kısmı bedenlerine, bir kısmı da ruhlarına aittir.Başlıcaları şunlardır: 1- Beden Terbiyesi: Öyle ki her insan için maddi ve manevi temizliğe dikkat ederek zinde bir vücuda sahip olmak lazımdır. Bir hadis-i şerifte: "Kuvvetli olan bir mümin, zayıf olan
Bir takım nafile ibadetler de birer ilâhi vazifedir. Meselâ biz Allah Teâlâ'nın rızasını kazanmak için nafile namaz kılar, oruçlar tutarız, kalblerimizin nurlanması için vakit vakit Kur'an-ı Kerim okuruz, imanımızın nurunu artırmak için ezeli mabudumuzun,mukaddes isimlerini zikrederiz, uyanık bir ruha sahip olmak için yüce yaratıcımızın büyüklüğünü, eseri olan kainattaki yüksekliği düşünür, tefekküre dalarız.İşte bütün bunlar birer ilâhî vazifedir.
Nefis ile mücadele de en büyük bir cihaddır. Bu sebeple en mühim ilâhî bir vazifedir. Nefsini İslâmiyetin verdiği bir terbiye dairesinde korumayan kimse, ne kendisine ne de yurduna hakkıyla hizmet edemez Yüksek fedakârlıklar, yüksek bir İslâm terbiyesi sayesinde meydana gelir. Buna tarihi hâdiseler şahittir. Bunun içindir ki, Resulü Ekrem (sav) Efendimiz bir gazadan döndükten sonra Ashab-ı Kiram'ına hitaben: "Biz küçük bir cihaddan büyük bir cihada dönmüş bulunmaktayız. buyurarak nefis ile olan mücadeleye işaret buyurmuşlardı.
Her akıllı ve büluğ çağına ermiş olan kimse,Allah Teâlâ Hazretlerini bilip ona kullukta bulunmakla mükelleftir.Bir insan için bu kulluktan daha büyük bir nimet, bir şeref olamaz.Biz evvelâ büyük yaratanımızın varlığını, birliğini, kudret ve azametini, mukaddes emirlerini ve yasaklarını bilir, tasdik ederiz. Bunlar bizim birer itikadî vazifelerimizdir.Sonra da namaz, oruç, zekât, hac gibi sırf bedenî veya sırf malî veya hem bedenî hem malî olan ibadetler ile mükellef bulunduğumuzu bilir, bunları seve seve yaparız, bunlardan feyiz alır, büyük zevkler duyarız. Bunlar da bizim birer amelî vazifelerimizdir.
Reklam
İnsanların ahlâkı değişebilir. Çirkin huyları güzel huylara değiştirmeye "tehzibi ahlâk" denir.Bu değiştirme, herhalde mümkündür.Mümkün olmasaydı,Nebiyyi Zişan Efendimiz: "Ahlakınızı güzelleştiriniz” diye emretmezdi. Nefisleriyle mücadele eden bir nice zatların ne güzel huylar kazandıkları daima görülmektedir. Riyazet, terbiye; hayvanlara, otlara, çiçeklere, hatta taşlara tesir edip dururken insanlara tesir etmez mi? "Huy canın altındadır, can çıkmadıkça huy çıkmaz" sözü her yönüyle doğru değildir. Gerçi bazı huyları değiştirmek güçtür. Fakat imkansız değildir. Tedavi sayesinde bazı hastalıklar, tesirsiz bir hale geldiği gibi, terbiye ve mücadele sayesinde de bazı huylar, hiç olmazsa tesirini gösteremez bir hale gelir, güzel huyların karşısında siner, kalır.
Müslümanlık; ahlâka pek büyük bir kıymet, bir ehemmiyet vermiştir. Zaten müslümanlık; bir ahlâk, bir fazilet, bir hikmet dinidir. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: • "Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. İslam dininde insanların manevî kıymetleri, sahip oldukları ahlâk ile ölçülüdür.Bir hadis-i şerîfte: • "Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır" diye buyurulmuştur.Diğer bir hadîs-i şerifte: • "Allah Teâlâ ya kullarının en sevgilisi, ahlâkça en güzel olanıdır." meâlindedir.Resulü Ekrem (sav) Efendimiz: "Yarabbi! Ben senden sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk dilerim" diye dua buyururdu.
Allah Tealâ bizleri bir imtihan için yaratıp bu dünyaya getirmiş, bir takım vazifeler ile mükellef tutmuştur. Bizim maddi-manevi temizliğimiz, saadetimiz ancak bu vazifelere riayetle gerçekleşir. Bu vazifeleri yapmayanlar, yaratıcımızın mukaddes emirlerine muhalefet etmiş olurlar.Böyle bir kimsenin kıymeti alçalmış, kalbi kararmış, ruhu kirlenmiş, kendisi azaba müstehak olmuş olur. Artık bu halde yapılacak şey tövbedir, istiğfardır, hayatın gayesine göre harekettir. Kirlenen bir ruhun temizliği ancak bunlar ile mümkündür.
Müslümanlıkta Başlıca Manevi Temizlikler Şunlardır :
1- Kalpleri güzel ahlak ile, güzel ameller-emeller ile temizlemeye, süslemeye, nurlandırmaya çalışmalıdır.Manevî temizlik, bunlar ile ortaya çıkar. 2- Günahlar ile kirlenen ruhları, kalbleri tövbe ile, istiğfar ile temizlemeğe çalışmalıdır. Malumdur ki, günahlar kebair "büyük" ve sağair "küçük" diye iki kısımdır. Kebâirin,
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.