Orkun Emin Uçar, (d. 1 Haziran 1969; Gölcük, Kocaeli) Türk gazeteci, yazar.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Uzun yıllar gazete ve televizyonlarda çalıştı. 1999 yılında Nostromo Dergisi Bilimkurgu Kısa Öykü Yarışması’nda birincilik ödülü alınca yazarlığa profesyonel olarak devam etmeye karar verdi. 2000 yılında internet üzerinde Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü’nü hayata geçirdi. 2002 yılında Sibel Atasoy’la birlikte Xasiork Ölümsüz Öyküler Yayimevi’ni kurarak Türk bilim kurgu ve fantastik edebiyatının ilk adımlarını atmaya çalıştı. Bu yayımevi 2004 yılının Haziran ayında kapandı.
Burak Turna ile birlikte yazdıkları Metal Fırtına adında ki roman Türkiye'de en çok satan kitaplar arasında oldu. Uzun süre Türkiye'nin gündeminden düşmedi.
Yazar 2007 yılı başında Ahmet Burak Turan ile birlikte yazdıkları politik gerilimle, gizemciliği birleştiren, aksiyon dolu Zifir adlı roman büyük ses getirdi.
19 Temmuz 2007'de Orkun Uçar'ın 2002 yılında yayınlanan ilk romanı Kızıl Vaiz gözden geçirilmiş ve genişletilmiş olarak Altın Kitaplar Yayınevi'nden çıktı.
20 Eylül 2007'de ise Orkun Uçar'ın Saygın Ersin'le birlikte üç yıllık bir araştırma sonucu yazdığı Derin İmparatorluk adlı kitabı Altın Kitaplar Yayınevi'nden çıktı.
5 Kasım 2007 tarihinde sonuçları açıklanan Türkiye Bilişim Derneği Dergisi 9. Bilimkurgu Öykü Yarışması'na "Rahim" adlı öyküsüyle birincilik kazandı.
21 Şubat 2008'de "Metal Fırtına 4 - Turan" adlı kitabı Altın Kitaplar Yayınevi'nden çıktı.
22 Ağustos 2009'da "Metal Fırtına 2-3-4 Cep boy" adlı kitabı Altın Kitaplar Yayınevi'nden çıktı.
“Görüyorum ki Türkiye, şehit olmak için yanıp tutuşan genç askerlerle dolu bir ülke, hiçbir zaman, hiçbir yerde ve hiçbir koşulda, kime karşı olursa olsun top ve tüfekle kazanamayacağımız bir savaş yoktur.”
Yazardan okuduğum ilk kitaptı. Dili gayet akıcıydı, kendini Okutan türdendi. Yazarın kurgu ve hayal gücüne bayıldım. Kitapta 3 ayrı hikaye vardı (Sigun, demir yıldız ve S.O.D). Yazarımız bu hikayeleri tek bir kitap yani Opus adı altında toplamış. Hepsi birini ile bağlantılıydı, biraz farklılıklar vardı tabi. Ve resmen kitap için de kitap okumuşum gibiydi. Benim için farklı bir okuma oldu o yüzden. Yazar bizi şaşırtmakta da üstüne yoktu. Hikayeleri çok severek okudum. İnce ince işlenmiş bir içeriği vardı. Tam bir film tadındaydı diyebilirim. Okudukça daha bir heyecanla ve merakla okumaya başlıyorsunuz. Yazar bir kaç mitolojik karakterlere de değinmiş. Sigun karakterine bayıldım. Kendimizde teknoloji çağında olduğumuz için ilerde böyle durumlar olabileceğini düşünmeden edemedim. Bilim kurgu severlere önerim ve sevmeyenler için bile önerim o derece. Bilimsel detayların sevmeyen biri olarak bana bile bağımlılık yaptı. Kısacası okuyun, okutun.
Sigun adında bir internet korsanının hikâyesiyle başlıyor daha sonra uzayın sonsuzluğunda gezinen hikayeye dönüşüyor. Çoklu evrenler, klonlar, yapay zekalar, gizemli gezegeneler daha neler neler.
5 farklı yazarın 5 distopik mini romanından oluşan bir kitap.
Orkun Uçar'ın "SOD" romanı ile açılış yapıyoruz. Ülkenin "Sistem, Otorite ve Disiplin" adıyla çok katlı piramitlerde sıkı bir rejimle yönetildiği bir distopya versiyonu anlatılıyor. Hikayeleri ile bu totaliter
Yazarı böyle bir bilimkurgu yazabildiği için tebrik ederim.
Kitap üç bağlantılı bölümden oluşmakta, ilk ve ikinci bölüm için yorumlarsam oldukça kötü ve zaman kaybı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim, üçüncü yani son kısım biraz daha okunası ama yine de cidden sıkıcı.
Kitabı ilk aldığımda konusu