Patrick Dewitt kitaplarını, Patrick Dewitt sözleri ve alıntılarını, Patrick Dewitt yazarlarını, Patrick Dewitt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahıra girdiğimde kamburu çıkmış, çarpık bacaklı, çilli ve kel ahırcıyı atımın gözünü incelerken bulgum. Yanında durdum ve beni başıyla selamladıktan sonra, "Olağanüstü iyi huylu bir hayvan," dedi.
"Gözü nasıl?" diye sordum.
"Ben de bunu konuşmak istiyordum seninle. Bu gözün alınması gerekiyor." İşaret edip, "İki kapı aşağıda bir veteriner var," dedi. Böyle bir işlemin bana kaça patlayacağını sordum. " Yirmi beş dolar civarında tahminimce. Adamla konuşman gerek, fakat o civarda olacağını biliyorum. "
"Atın kendisi yirmi beş dolar etmez. Bir göz bana eş dolardan fazlaya patlamamalı."
"Ben beş dolara çıkarırım," dedi.
"Sen mi? Daha önce yaptın mı?"
"Bir ineğe yaptıklarına tanık olmuştum."
"Nerede yapacaksın?"...
Aşkın doğuşunu hissettiğimiz bir an olduğunu fark etti Lucy. Öteden beri onu bekliyordunuz sanki; yaklaştığını bilir gibi; ve geldiği zaman da içgüdüsel bir aşinalıkla uzanıp onu selamlıyordunuz.
“… fakat bir de insanın boş zamanlarında ne yapacağı sorunu var. Zaman zaman işin en zor kısmının bu olduğunu düşünürüm; aslında, hayatın en zor yanı bu, ne dersin evlat?”
Küflü bodrumdan aydınlığa çıkarken aynı anda iki şey hissettim: Bu talih değişikliğinden ötürü bir sevinç, fakat aynı zamanda daha sevinçli olmadığım için bir boşluk duygusu; daha doğrusu, sevincimin zorlama ya da sahte olduğu korkusu. İnsan hiçbir zaman gerçekten mutlu olamayacak şekilde yaratılmış belki, diye geçirdim içimden.