Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Serhat Akış

Serhat Akış
@Drad
8 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Bir dahinin çıkması için bir halkın içinden milyonlarca insanın geçmesi gerekmiştir her defasında. Gerçek anlamda tarihsel bir olayın, insanlığın yazgısını değiştiren bir anın gelmesi için de milyonlarca yararsız anın akıp gitmesi gerekir. Tek bir evet, tek bir hayır, biraz erken davranma veya biraz gecikme bir bireyin, bir halkın hatta bütün insanlığın yazgısını belirler.
Reklam
“Adı,” dedi. “Skylla. Değiştirilmiş anlamına geliyor. Belki canavar olmak baştan beri kaderinde yazılıydı da sen sadece aracı oldun.”
112 syf.
·
Puan vermedi
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez
7.4/10 · 77,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ahıra girdiğimde kamburu çıkmış, çarpık bacaklı, çilli ve kel ahırcıyı atımın gözünü incelerken bulgum. Yanında durdum ve beni başıyla selamladıktan sonra, "Olağanüstü iyi huylu bir hayvan," dedi. "Gözü nasıl?" diye sordum. "Ben de bunu konuşmak istiyordum seninle. Bu gözün alınması gerekiyor." İşaret edip, "İki kapı aşağıda bir veteriner var," dedi. Böyle bir işlemin bana kaça patlayacağını sordum. " Yirmi beş dolar civarında tahminimce. Adamla konuşman gerek, fakat o civarda olacağını biliyorum. " "Atın kendisi yirmi beş dolar etmez. Bir göz bana eş dolardan fazlaya patlamamalı." "Ben beş dolara çıkarırım," dedi. "Sen mi? Daha önce yaptın mı?" "Bir ineğe yaptıklarına tanık olmuştum." "Nerede yapacaksın?"...
Reklam
"Öbür türlü olabilseydi. Sonsuza dek genç kalan ben, ihtiyarlayansa şu resim olsaydı! Bu uğurda... Bu uğurda her şeyimi verirdim! Evet, koca dünyada vermeyeceğim hiçbir şey yok! Ruhumu bile satarım bu uğurda!"
Ölüm fikrinin dünya kurulalıdan beri insanlara yaptırdığı lüzumsuzlukların had ve hesabı yoktur... Bu hususta bir nebzecik tahkikat yapmak fikrimi ispata kâfi gelir. Ölüm korkunçtur, fakat onu, olduğundan fazla korkunç değil, biraz da nasıl diyelim, ölüm kelimesinin dehşetine pek yakışmıyor ama tuhaf ve gülünç yapan da onlardır, biziz. Medenilerin bu baptaki âdetleri, o teşrifat, o merasim, o bâtıl itikatlar, o esassız üzüntüler, onlar malum… Hepimiz biliyoruz, hepimiz manasızlıklarını anlıyoruz, fakat ölümün kendinden korktuğumuz için etrafında yapılan işleri de, ne olur, ne olmaz, pek uluorta tenkide cesaret edemiyoruz.
Ona karşı hissettiklerim çok kutsal , çok saf, çok kardeşçe bir sevginin sonucu değil mi? Bir kez olsun ruhumda cezalandırılması gereken bir arzuya kapıldım mı ? - Yine de iddialı konuşmayayım.
Bunun böyle olmaması lazımdı . Herhangi bir yerde doğmuş ve herhangi bir adamın oğlu bulunmuş olmak bu kadar mühim değildi. Asıl mühim olan, iki insanın birbirini bulması bu derece güç olan şu dünyada, bu nadir saadete ermekti. Öte tarafı hep teferruattı. Bunların kendiliğinden düzelmesi, asıl büyük noktaya, birbirimizi bulmuş olmak hakikatine uyuması lazımdı. Fakat böyle olmayacağını da gayet iyi biliyordum . Hayatımızın, bir takım ehemmiyetsiz teferruatın oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan ibaret bulunduğunu görüyordum. Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordu.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.