Paul Aron

Tarihin Büyük Sırları yazarı
Yazar
6.5/10
23 Kişi
70
Okunma
1
Beğeni
1.690
Görüntülenme

En Beğenilen Paul Aron Gönderileri

En Beğenilen Paul Aron kitaplarını, en beğenilen Paul Aron sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Paul Aron yazarlarını, en beğenilen Paul Aron yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaygın efsanenin tersine, Kristof Kolomb İspanya kralı ve kraliçesini ya da bir başkasını dünyanın yuvarlak olduğuna inandırmakta hiçbir güçlük çekmemişti. Bu, 1492'den çok uzun süre önce, eğitimli Avrupalıların genelde kabul ettikleri bir bilgiydi. Kolomb'un planına direniş, farklı ve çok daha radikal bir fikirle, yani Avrupa'dan batıya yelken açarak Asya'ya yeni bir yol keşfedebileceğiyle ilgiliydi.
İnsanın Kökeni
Wilson insan mtDNA'sının mutasyon süresini hesapladı ve 1987'de insanın kökenini yaklaşık iki yüz bin yıl öncesine tarihlendirdi. -- İnsanın kökeni
Reklam
Firavunlar Piramitleri Neden İnşa Ettirdiler?
Yaklaşık olarak İÖ 450'de, Heredotos, bütün hazinesini tüketince, kız kardeşini belli bir miktar getirmesini emrederek, bir geneleve gönderecek kadar soysuz bir firavun olan Khufu hakkında anlatılan bir öyküyü nakletmişti. Sadık kız kardeş denileni yapmıştı. Ama yattığı erkeklerin sayısının dışında, başka bir şeyle anımsanacağı umuduyla, yattığı
Bu arada, arkeologlar yüz bin yıllık, bazı tarihlemelere göre, iki yüz bin yıllık modern insan kalıntıları buldukları Afrika'nın Sahraaltı bölgelerinde yeniden tarihlendirme çalışmalarına da başlamışlardı. Biyologların Havva'nın yurdunun “Cennetinin” Afrika olduğuna ilişkin bulguları buna tıpatıp uygun düşmüştü.
Bazı tarihçiler Kolomb'un hiçbir zaman Asya'ya gitme niyeti olmadığını ve bu "Hindistan Seferi” nin sadece diğer kaşifleri atlatmak için düzenlenen bir oyun olduğu sonucuna vardılar. Onlar başından beri, Kolomb'un amacının Yeni Dünya'yı keşfetmek olduğunu öne sürüyorlar.
Bazı Ortaçağ yazarları, piramitlerin Kutsal Kitap'ta söz edilen Yusuf'un Mısır'da bolluk yıllarında tahıl depolamak için kullandığı tahıl ambarlan olduğuna inanıyorlardı. Son zamanlarda, piramitlerin güneş saati ve takvim, astronomi gözlemevleri, gözlem araçları ve UFO'lar için yer istasyonları oldukları söylenmiştir.
Reklam
Sanırım güçlü ve bilimle de ilgilenen taş devri insanları
Astronominin öne fırlamasına ilk kez 60'lı yıllarda tanık olmadık. Daha on sekizinci yüzyılda, William Stukely Stonehenge' in temel çizgisinin "günlerin en uzun olduğu zamanlarda, güneşin nereden doğduğunu" gösterdiğini belirtmişti. Anıtı inceleyen diğer birçok kişi de taşların değişik şekillerde güneş, ay ya da yıldızları gösterdiğini bulmuşlardı. Oysa, bu incelemelerin hiçbiri Boston Üniversitesi astronomu Gerald Hawkins'inki kadar gürültü koparmamıştı. Hawkins'in aceleci davranarak 'Stonehenge Decoded' (Sırrı Çözülen Stonehenge) diye başlık attığı kitabı 1965'te yayınlandı ve tüm dünyada çok satan listelerine girdi. Hawkins, anıttaki 165 temel noktanın dizilişiyle, güneş ve ayın doğduğu ve battığı konumların sağlam bir ilişki içinde olduğunu buldu. Hatta Stonehenge'deki çukurların oluşturduğu 'Aııbrey Delikleri' adı verilen bir çemberin, ay tutulmalarını tahmin etmek için kullanılmış olduğunu ileri sürmesi daha büyük bir tartışma yarattı, Hawkins Stonehenge'i bir "Neolitik bilgisayar'^ benzetiyordu. --
Mozart, 1784'de küçük bir Viyana Mason locasına katılmıştı. Aktif bir üyeydi, son tamamladığı eseri Sihirli Flüt dahil, Masonik temaları olan birçok eser bestelemişti.
Sayfa 120Kitabı okudu
Stonehenge de son
Gene de bu ilkel türdeki astronomileri bile, Salisbury Ovası halkının gökyüzünü incelediğini ve kendi buluşlarını kaydettiği bir çeşit sisteme sahip olduğunu göstermişti. Açıkçası, bazı yönlerden ne denli ilkel olurlarsa olsunlar, Stonehenge'i yapanlar bazı yönlerden hayli gelişmişlerdi. Bu anlamda, en son keşifler, bir yandan Stonehenge'i daha derinden kavramamıza yol açarken, aynı zamanda anıtı yapan insanların üzerindeki sis perdesini de kalınlaştırmıştı.
Bu arada, arkeologlar yüz bin yıllık, bazı tarihlemelere göre, iki yüz bin yıllık modern insan kalıntıları buldukları Afrika'nın Sahraaltı bölgelerinde yeniden tarihlendirme çalışmalarına da başlamışlardı. Biyologların Havva'nın yurdunun “Cennetinin” Afrika olduğuna ilişkin bulguları buna tıpatıp uygun düşmüştü.
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.