Paul N. Siegel Gönderileri
Paul N. Siegel kitaplarını, Paul N. Siegel sözleri ve alıntılarını, Paul N. Siegel yazarlarını, Paul N. Siegel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İllahiyatçılar, "İlk Neden' e ek olarak iki temel iddiada daha bulunurlar; tasarım ve evrensel uyum.
Onlara göre, evren öğle harikulade düzenlenmiştir ki onun bir amaçla yaratıldığını varsaymak zorundayız.
Holbach buna şu şekilde yanıt verir: "Bir varlık için düzen olan şey, bir diğeri için düzensizliktir."
Düzen ve amaç, insan dışı evren için anlamsız, insan ürünü kavramlardır. Teleolojik yönelimli evren, insana has bir bakış açısıdır.
Sayfa 45Kitabı okudu
Bir bütün olarak evrenin nedeni yoktur, çünkü tanımı gereği evrenin dışında ve onun nedeni olabilecek bir şey yoktur.
"Evreni kim yarattı?" ya da "Evren nasıl oluştu?" soruları en az "hiç çocuğu olmamış bir baba var mıdır?" sorusu kadar anlamsızdır.
Eğer evrenin yaratılmış olması gerekir demek meşruysa yaratıcının kendisinin de yaratılmış olması gerektiğini söylemek aynı şekilde meşrudur; böylece ilk neden artık ilk neden olmaktan çıkar.
Din, adım adım doğal olguları doğaüstü nedenlere bağlayarak açıklamayı bırakmak zorunda kaldı.
Önyargısız filozof “doğanın mucizelerinde doğanın gücünden daimi ve farklı kanunlardan sonsuz çeşitlilikteki maddenin farklı kombinasyonlarının kaçınılmaz etkilerinden başka bir şey görmez.”
Diyorsunuz ki doğa bir tanrı olmaksızın hiçbir şekilde açıklanamaz. Bu demektir ki, çok az anlayabileceğiniz bir şeyi açıklamak için, hiç anlamadığınız bir ilk nedene ihtiyaç duyuyorsunuz.
İnsanoğlunun cehaletinin reçetesi bilinmeyenleri Tanrı’ya yormak değil doğanın kanunlarını keşfetmeye çalışmaktı.
Sayfa 40Kitabı okudu
Din hem felaketleri hem de doğanın düzenini bu tanrılara başvurarak açıklamaya çalışıyordu. Fakat gerçekte doğanın olguları ancak işleyişinden huzursuz olduğu her şeyde Tanrı'nın parmağı olduğu öğretilmiş ön yargılı insanlar için bir tanrının varlığını ispatlar.
Sayfa 41Kitabı okudu
Dinlerin korkutucu tanrıları Holbach’a göre tepelerine sürekli felaketler yağdıran bir evrenin sırlarına akıl erdiremeyen dehşete düşmüş insanların hayal ürünüydü.
Kopernik'in ve Galileo'nun Güneş sabit dururken dünyanın onun etrafında döndüğü teorilerini destekleyen eserleri 1835 yılına kadar kilisenin kitap endeksinde müminlerin okumasının yasak olduğu kitaplar arasındaydı.
Sayfa 38Kitabı okudu
Tıp henüz ilkel bir aşamada olmasına rağmen hastalıkları İncil'de olduğu gibi cin çarpması ve tanrının cezası olarak görmemesi onu başlı başına tehlikeli kılıyordu. Nerede 3 doktor varsa orada iki ateist vardır.
Sayfa 37Kitabı okudu
Aydınlanma düşünürlerine göre dinsel şiddet eylemleri cehaletten kaynaklanır ve aklı felce uğratan bu cehaletten beslenir.
Sayfa 36Kitabı okudu
Fikir ayrılıklarında yakarak öldürmenin bir ceza olarak kullanılması, meşruiyetini tanrının da cehennem ateşini aynı amaçla kullanıyor olmasından alıyordu.
Sayfa 39Kitabı okudu
İdeolojiler aptalca ama bu düşünceyi destekliyorum
Bu ifadeyi genişleten Lenin, 1905'te şöyle yazar: "Devlet din ile ilgilenmemelidir; dinsel cemaatler devlete bağlı olmamalıdır. Her insan hangi dini benimsiyorsa ona uymakta ya da hiçbir dini benimsememekte -yani her sosyalistin genelde olduğu gibi ateist olmakta- sonuna kadar özgürdür." 3
3 Lenin, On Religion, 8.
Sayfa 326Kitabı okudu
Din de krallar, papazlar ve aristokratların "halkı prangalar içinde uyuşturmak" için kurdukları bir komploydu.
Sayfa 60Kitabı okudu
Doktorlar, bu doğru mu? :D
"Nerede üç doktor varsa, orada iki ateist vardır." İngiliz skolastik düşünürü John of Salisburyli John, tıpçıları "doğaya çok fazla şey atfettikleri ve Doğanın Yaratıcısını bir kenara attıkları" için lanetliyordu.
Sayfa 37Kitabı okudu
Dindar özgürlük savaşçısı
Thomas Münzer'e (yaklaşık
1489-1525)
ve
din karşıtı özgürlük savaşçısı
Thomas Paine'e (1737-1809)
adanmıştır.
Hristiyan sosyalizmi
Hristiyan Sosyalizmi, Çartizme ve 1848 Fransız Devrimi'ne bir yanıt olarak ortaya çıktı. J.M. Ludlow, 1848 devrimleri sırasında Paris'te Hristiyan sosyalizminin önderi haline gelecek olan F.D. Maurice'e, "Sosyalizm Hristiyanlaştırılmalıdır. Aksi halde Hristiyanlığı temelden sarsacaktır, zira [Parisli emekçilerin] kaba güdülerine değil yüksek duygularına hitap etmektedir" diye yazıyordu.
Sayfa 180Kitabı okudu