İnsan haklarıyla ilgilenmek, yağmurlu havada kedi,kahve, kitap ve çifte kavrulmuş lokum kesişiminde filtreli,sıcak bir fotoğraf algısı yaratıyor.Olabildiğince duyarlı !
Eğer kadın bir şair var ise o kadın "duygusaldır" , " deli" dir, "aykırı " dır, veya "cadı" dır.Bir tarafıyla "anlaşıldı ki delilik sanatçılar ya da sanatçı adayları arasında moda olmuş. Yani tahtası eksiklik konseptualize ediliyor.Ama bir taraftan da deli denilince "öteki" olarak yaftalanıp düşürülmek de var! Kadın şair, deli olduğu için, duygusal olduğu için şiir yazar ; şair olduğu için şiir yazıyor olamaz çünkü edebi ataerkile göre.
Bu şefkat o denli kuşatıcıdır ki bir tarafıyla haksızlık yapanlara merhametli bir hatırlatma sağlar diğer tarafıyla her türlü cesareti giyinerek haksızlıkla sonuna kadar mücadeleyi sağlar.
Hakimin hukuku uygulaması konusunda önündeki en önemli engelin yargılamanın taraflarıyla olan ilişkisi olduğu düşünülür. Oysa hakimin kendisiyle olan ilişkisi hakimin önündeki en önemli ve ne yazık ki denetlenemeyen engeldir.
Aklıma üşüştürdükleri nedeniyle bile Gülten Akın'ı ve Didem Madak'ı sevgiyle ve saygıyla anıyorum. Akıllı kadınlar ilham veriyor, çoğaltıyor. Yaşamak için cesaret veriyor.
Kadın edebiyatı, yıkıcı görülür çünkü ataerkil denetim yapılarını tehdit eder. Patriarkal kültürün normlarına karşı çıkmak, öteki olmak için yeterli olabiliyor.