Pınar Öğünç Sözleri ve Alıntıları
Pınar Öğünç sözleri ve alıntılarını, Pınar Öğünç kitap alıntılarını, Pınar Öğünç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirlerine söylemezlerdi ama denize doğru gözleri takıldığında hiç bilmedikleri bir Ahmet Kaya şarkısı daha olsa diye düşünürlerdi.Belki o zaman daha kolay olurdu.
Sayfa 60Kitabı okudu
"Bir yandan çok fazla şey yaşanıyor, bir şey diğerini unutturuyor.
Ama unutmaya, unutturulmaya çok müsait bir yanımız var. Mesele bu."
iletişim yayınları
"Sık kullanılan bir caddedeki geçmişinizi hatırlamaya çalışmak, üst üste basılmış fotoğraflara bakmaya benziyor, hatırlamak daha zor."
“...kaydedecek kadar önemsemediğin bir ânın acı vermek için yıllar sonrasını beklemesi. Sinsice. Önemsiz bir olay da tarihi değiştirebilir halbuki, büyük değişimler hep önemsiz olaylarla başlar.
Önemlileri bile saklamayı beceremezken, önemsiz bir ânı nasıl hatırlayabilir insan? Belki yazarak. Önemsiz defterler tutarak.”
Sayfa 87 - Ağrı eşiğiKitabı okudu
Kibrinizi tanıyorum. Kendinizi mühim, ince ve derin göstermek için yaptığınız numaraları, dışı cilalanmış hırsın kanınıza zehir gibi nasıl karıştığını biliyorum.
Sayfa 119 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Çok yazdım ama yazar olamadım.
Sayfa 81 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dünya kaçamayacağımız kadar yuvarlaktır.
Sayfa 25Kitabı okudu
Demokrasiyi bir tek bunlar biliyor, bunların haricinde demokrasi isteyince teröristsin.
Sayfa 199Kitabı okudu
"Kendimize iyi gelen şeyleri keşfedebiliyoruz. İnsanlık olarak bunun çaresine bakıyoruz, bunu beceriyoruz ama dipte hiç kıpırdamayan bir tabaka var. Bir oturuşta bitirilebilen günlere, kağıt helvalara, mangallı pikniklere, on beş dakika daha fazla uyuyabilmelere rağmen iyi olamıyoruz. Beyazları kapatan saç boyaları, damla sakızı dondurmalar, akik yüzükler, denizlere bakarak içilen kahveler yetmiyor. Bel ve basen bölgesini toplayan korselere, bir akasyanın altında tüttürülen sigaralara, uzun sabah yürüyüşlerine, öğle sevişmelerine, güzel akşam yemeklerine rağmen geçmiyor."
Sayfa 13
“Sanırım doğru fiil bu: Utanıyordum. Her salise, işte şimdi geliyor dediğim orta sınıf görgüsüzlüklerinden, bencilliklerinden, dünyayı kendilerinden ibaret sanmalarından... Bu masadan, bütün masalardan ve aslında benim de bütün bunların bir parçası olmamdan utanıyordum.”
İnsan sevdiği oyuncakla nasıl her gün oynarsa, bir kitap da sürekli başa dönerek tekrar tekrar okunur sanıyordum.
Sayfa 81 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Günler mesajlaşarak kısalıyordu.
Sayfa 15 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Boşa harcanmayacak kadar değerli bir kaynak aylaklık.
Sayfa 27Kitabı okudu
Salacak'ta Titanik
Erkeğin sağ kolu kadının omzunda, o salise porselenleşmiş bir biblo gibi duruyorlar. Önlerinden birörnek eşofmanlı bir erkekle bir kadın geçiyor koşarak. Kaldırım karolarında dört koşar ayak; hiç görmeseler sanki bir tay geçiyor. Hiç görmüyorlar; zaten içlerinden bir tay geçiyor.
Bu halde havadan mı konuşulur? Yutkunup "Bana karşı bir hoşlanman var değil mi?" diye soruyor erkek. Bu soruya, kendi başına asla soramayacağı bir soruyla karşılık veriyor kadın. "Senin?"
Oysaki bildiği yerden. "Kuşkusuz," diyor erkek. İstatistiği tutulmuş olsa daha önce hayatında hiç "kuşkusuz" dememiş. İkisinin de yüzü karşı kıyıya dönük, karşı kıyının tuval üzerine yağlıboya haline bakar gibiler. Bir sonraki tasarlanacak yeni bir harekete mahal vermesin diye milim kıpırdamadıklarından kendileri çoktan natürmort. "Benim de var," diyor kadın. Yüzünde tek kas oynamadan sesi gülüyor. Sabah serinliğinde birbirlerinin sıcaklığını duyuyorlar.
Sayfa 44Kitabı okudu
Marmaris'te 16 liraya biber gördüm, Marmaris'te ya, üretilen yer... İnan ben bunu gördüm. İşte örgütlenmek gerekiyor. Ama insanlar da o kadar korkmuş ki...
Sayfa 199Kitabı okudu