Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ramazan Dikmen

Ramazan DikmenMuhayyer Bütün Öyküler yazarı
Yazar
6.9/10
10 Kişi
32
Okunma
10
Beğeni
1.893
Görüntülenme

En Eski Ramazan Dikmen Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ramazan Dikmen sözleri ve alıntılarını, en eski Ramazan Dikmen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Canının ısındığı insanlar bulamıyorsa, yalnız ve küskün görünmesin de ne yapsındı?
Hayretle farkına varıyorum: bende kalıcı olanlar yalnızca ayrılık anlarının görüntüleri.
Reklam
Doğrudur diye karşılık verecek, ben konuşmam pek. İnanmam konuşmaya. Çünkü biz aslında konuştuğumuz zaman konuşmuş mu oluyoruz? Hayır. Sadece zahiri kurtarıyoruz.
Diplerde gezen ince bir ağrı. Giden, dönmeyen ve dönmeyecek olan şeylerin artığı. Fâniliğin acı tortusu.
Sayfa 13 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Bana sorarsan anlaşmak, her şeyden önce kelimelere mecbur olmamaktır. Konuşmayı aşmaktır. Bunun için gönüllerin aynı hâl içinde birleşmesi gerekir.
Sayfa 48 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Üşümek evet yalnız insanların duygusu biraz.
Sayfa 72 - Hece YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar kişiliklerini sesleriyle açığa vuruyorlar.
Sayfa 99 - Hece YayınlarıKitabı okudu
özenliyizdir: bayramlık bir giysi gibi koruruz sessizliği buruşmasın diye.
Sayfa 115 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayır hayır düş bile görmemek: düşlerde çocuk da olunur, geçmişe de dönülür. Ben yalnızca uyumak istiyorum.
Sayfa 121 - Hece YayınlarıKitabı okudu
yazmak ağlamaktır benim bildiğim.
Sayfa 127 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Önümde güzel bir kitap olsa, sayfalarında yitip gitsem, bunca yolun sonuna nasıl geliverdiğimi anlayamasam öyle ki, bir hüzün şiirleri güldestesi olsa kitaplığımın özel bir yerinde, onu her yolculuk yanıma almayı hiç unutmasam, işte gelip gelip göğüs kafesimi zorlayan bu çok boyutlu hüznün bir türlü tadına varamasam, okumaktan gözlerim mi yoruldu, o zaman yeşeren tarlalara, alacaya kesmiş tepelere, yapayalnız telgraf direklerine baksam uzun uzun. yeryüzünü yeniden yorumlasam
Sayfa 129 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Sütuna yaslanmış. Donuk. Put gibi. Gözleri uzaktan iki siyah nokta. Algılamadan bakıyor gibi. … Havada inatçı bir yağmur sessizliği. Onu pencereye çeken ya yalnız ve ince bir keman, ya eskilerde kalmış bir şarkının ansızın çıkagelmesi. Öyle anlarda her şey nasıl da birbirini tamamlar. Şiirsel bir çağrışım dalgası gibi. Büyük işaret alınmış ve ses veren ne varsa dilini yutmuştur. Meydan artık şarkılara ve yağmurlara kalmıştır. Elden bir şey gelmez, olanlar olmuştur çoktan. Kendi derinlerimizde saklanan doymak bilmez bir açlık birden su yüzüne çıkmış ve bizi buyruğuna almıştır. Çoğu zaman bir ad koyamayız bu açlığa. Onu yalnız hissederiz. Yakıcıdır ve inceltir bizi. Aklımıza olmadık delilikler getirir. Tiryaki olmasak bile hemen bir sigara tüttürmek isteriz. Ya da alıp başımızı uzun yolculuklara çıkmak. Oysa bunlar, bize verdiği azabın artacağını bile bile o açlığı duymaktan kaçıştır.
Sayfa 38
Kalbimin özünden habire sıcak bir şeyler. Ama kelimesiz. Ama harfsiz. Yani tarifsiz bir akım gibi bir şeyler. Gece yok. Bıyığıma kırağılar bırakan, burnumu, kulaklarımı biber gibi yakan ayaz yok. Ayaklarımın altında kütürdeyen soğuk beyazlık yok. Delik botlarımın içinde vıcık vıcık ayaklarım da. Kuyrukları apış aralarında, birbirlerine sokula
Sayfa 208
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.