Hind, önce Hz. Hamza'nın ciğerini ağzına aşarak çiğnemeye başladı; yutamayınca da onu ağzından çıkararak dışarı attı. Kin ve nefretin zirveye çıktığı demlerdi.
Halbuki O, onları Allah'a imana davet ediyor, onlarsa O'nu şeytani yola çağırıyorlardı...O, onları hidayete davet ediyor, onlar ise O'nu dalâlete davet ediyorlar...O, onları cennete, onlarsa O'nu cehenneme çağırıyorlardı.
Bu kadın, işin başa düştüğünü görüp de atına atladığı gibi Uhud'a gelen Nesîbe Binti Ka'b'dan başkası değildi. Efendimiz'in (s.a.v.) yanına kadar gelmiş, bizzat savaşarak O'nu korumaya çalışıyordu.
Artık Yesrib, Allah Resûlü ile özdeşleşecek ve Muhammed'in şehri manasında 'Medinetü Muhammed' olarak anılır olacak; daha sonra da adı, Medine olarak kalacaktı.