Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sabâ Altınsay

Sabâ AltınsayKritimu yazarı
Yazar
Editör
8.0/10
19 Kişi
65
Okunma
4
Beğeni
2.040
Görüntülenme

Sabâ Altınsay Sözleri ve Alıntıları

Sabâ Altınsay sözleri ve alıntılarını, Sabâ Altınsay kitap alıntılarını, Sabâ Altınsay en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü feryadın fikri olmaz, aklı olmazdı. İnsan sınırının bittiği yerde başlardı figan. Sonrasında ademoğlu cinnetin elinde oyuncaktı artık. Şükür ki Tanrı, cinnetten önce gözyaşı armağan etmişti kullarına.
Sayfa 115Kitabı okudu
Cinneti ödünç almış biri; bir şey, bir ad, bir kelam. Avramaki, Yarmakamakis, Potoko, İbrahim, O! Hiçbiri değil. Kimse değil. İbrahim’i tanısa tanısa Allah tanır. O da ‘kulum’ deyip insan suretinde yarattığı için.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Ne güzel bir ölüm olurdu bu. Tüm sevinçlere, acılara, ümitlere doymuş ihtiyar başlarını, yumuşak ve fesleğen kokulu bir yastığa bırakırken, hayatı tasasız bir ölümle değişerek ve ölmenin, şimdi en doğrusu olduğunu bilerek burada, Girit’te ölebilecek olsalardı… Belki de kısmet olmayacaktı. Göç, sadece gideni değil, kalanı da peşinden sürüklüyordu.
“Yer bulamam gayri ben, iki âlem arasında Yerim yurdumdur diye bir mezarım kaldı bana bir mezarım kaldı bana…”
Sayfa 245Kitabı okudu
'Bir adamın benimdir dediği yalnız iki toprağı vardır,' derdi rahmetli. 'Biri doğduğu topraktır, öteki mezarıdır. Ne zaman bu ikisi aynı yerdir, bil ki o adam mutlu adamdır'.
Istırap, insan gönlünün derinliklerinde, son nefes kadar sürecek misafirliğine başlamadan önce, tıpkı bir iblis gibi kuyruğunu sallar ve sahibine hiddeti armağan ederek elemin karanlık mağarasına kapanır. Acı çekenler bu yüzden öfkeli olurlar.
Reklam
Her ölümde birazı eksiliyor insanın. Her defasında bir yerini veriyorsun.
Hürriyet ve istiklal yalnızlık gibidir üstadım, başkalarıyla paylaşılmaz.
Sayfa 101 - canKitabı okudu
Seni istemeyen ve kendini senden esirgeyen bir toprakta gönlüne ıssızlık düşüyor, yabancı oluyorsun; ağrına gidiyor.
Reklam
"Yer bulamam gayrı ben, iki âlem arasında Yerim yurdumdur diye bir mezarım kaldı bana bir mezarım kaldı bana..."
Sayfa 245
'Seni istemeyen ve kendini senden esirgeyen bir toprakta ıssızlık düşüyor; yabancı oluyorsun; ağırına gidiyor. Hengâmenin ortasında dönüp dönüp sadece kendine rastlıyorsun ? Yalnızlık bu m'ola ki tek sanıyorsun ?'
Sayfa 158
Hanya maviye, kurşun grisine, mora batıp çıkıyor, saçlarına teller takmış bir genç kızım yüzü gibi, sakız beyazı yastıkta lavanta kokusu gibi, bal tadında şarap gibi yumuşak, alımlı ve masum, gözlerinin önüne sereserpe uzanıyordu. Hanya Girit’in en güzeliydi.
Sayfa 263Kitabı okudu
Anı dedikleri şey, acı verici bir özlemden başka neydi ki? Girit, daha ayrılmamışken bile anıydı, acı veren bir özlemdi artık.
Sayfa 269Kitabı okudu
Feryadın arkasından uzun bir inleme geldi. İnsan gönlünü eline alsa, üstüne kezzap dökse, o zehir, dertli gönlü delik deşik etse, her delikten kahır şarlasa, şarlayıp dağlara taşlara fışkırsa, o dağlar taşlar işte böyle bir sesle inlerdi.
Sayfa 106Kitabı okudu
78 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.