"Kafede oturalım. Orada rahat konuşuruz. Ne dersin Mert?"
"Olur tabii. Siz buraları daha iyi biliyorsunuz."
"Biz değil, ben... Işık iki adım ötesini bilmez.İçimizde tek gören o ama tam bir bakan kör aslında."
Her şeye sıfırdan başlamak, ilk gençlik yıllarındaki bir insan için dahi çok zordu. Hatta belki daha zor. Çünkü insan gençliğe adım attığı yaşlarda, daha fazla şeyi kafasına takıyor, etrafında olup biteni daha fazla umursuyorsun.
Hava akımı. Havanın gözlerime hiç bir tesiri yok; fakat bütün derimde onu duyabiliyorum. Bir caddede, sokakta veya çıkmaz sokakta olduğumu, ses kadar havanın etkisinden de anlayabiliyorum.
Işık karşısındakinin bu kendisiyle barışık halini görünce mutlu olmuştu. Kendisi pireyi deve yapmaya alışkın olduğundan, bu çocuğun kendisi üzerine şaka yapabiliyor olması pek güzeldi.
Fakat aslında insanın karakterini ailesi, arkadaşları, çevresi,uğraşları belirlese de…Belki aile haricindekilerin tamamını belirleyen de yine insanın kendisiydi.
Işık, yeni arkadaş edinmenin heyecanını yaşadı bir an. Uzun zamandır kimseyle tanışmadığını, tanımakta olduğu insanlarla da upuzun bir zamandır keyifli vakit geçirmediğini hatırladı.
Annesi hiçbir zaman yanına gelmiyordu mesela...
"Günaydın ışık, yüzünü yıka da sofraya gel."
Işık cevap bile vermeden banyoya yöneldi. Sabah yataktan kalktıktan sonra yüzünü yıkaması gerektiğini biliyordu artık. Kendisine hala küçük bir çocuk gibi davranılmasından bıkmıştır. Kardelen'in yaşında bir bebeydi sanki!
Ursula'yı tanımak, fantazi bilim kurgu dünyasına yeni adım atmak isteyenler için harika bir kitap. Ayrıca bu türü sevenler ve bu yazarı sevenler de bambaşka bir bakış açısı geliştirecekler eminim.
Ursula K. Le GuinSeran Demiral · Gerekli Kitaplar Yayınları · 201960 okunma