Bedenim bisikletle 'bir' artık. Öyle ki tepeden tırnağa yaptığım iş'e, hareket'in kendisine dönüşmüş durumdayım.
Belki de bisiklet kullanmak, yürümek, dans etmek gibi herhangi fiziksel bir işe odaklandığımızda, kendimizi ve yaşadığımız sorunları unutuyoruz.
Uzamda kaybolmuşçasına kadim zamanların bilgisine yaklaşabiliyor, bu kaybolmuş evrenin farklı boyutuna geçiş yapabiliyoruz.
Ve 'an'a yoğunlaştığımız bu kayboluşta yaptığımız iş'le bütünleşiyoruz. Tüm bunlar bir tür şaman ayini gibi...
Bedeninizin gücüyle seyahat etmek, her bir hücrenizin gösterdiği çabayı hissetmenizi sağlar; alnınızdan yuvarlanan her bir ter damlası, hareketin getirdiği hazzı tadan beden tarafından mutlulukla karşılanır.
Yazarın kendi hayatından örneklerle, şiirleriyle, sevgi, huzur, mutluluk gibi kavramlara dair, anı deneme türünde ele aldığı, “muazzam şeyler”in kitabı. Elli üç başlık altında topladığı yazılarında, yer yer umudu, mutluluğu aşılarken, kimi zaman da kendi anılarına yer verip örneklendirmiş. Özellikle ‘Cin Ali’ kitapları bölümü çok iyiydi. İlk öğretmenim dediği babasına dair anısında pes etmemeyi, sevgiyle dağların bile delinebileceğini kendi dönüşüm hikayeleriyle göstermiş.
Her satırında, göremediğimiz ayrıntıları gösterip, sevgiyi, umudu, mutluluğu aşılayan bir farkındalık ve kişisel gelişim kitabı. Her düştüğümüzde daha güçlü kalkmayı, hayatı sevmeyi, kıymetini bilmeyi öğütlüyor bize. Hayatta hala güzelliklerin var olduğunu ve sevgiyi bizlere hatırlatan, hayatın koşuşturmacalarının içinde biraz durup kendimize ayna tutarak, hayatımızın gün içerisindeki mucizelerini de göstererek kalbe hitap edip, ruhunuzu uyandıracak ‘muazzam şeyler’in kitabı.
#MuazzamŞeyler
^
^
#alıntı
Bizler her zaman sorundan çok daha büyüğüz. Her defasında sorunun bizden ne kadar küçük olduğunu ve ruhun önünde hiçbir önemi olmadığını bilmeliyiz.
^
^
@potinkkitap @sibel_bugdayci_ #kişiselgelişim #farkındalık #bloghemsire
Havadan çekilmiş fotoğrafı dev bir yılana benzeyen nehir, Afrika'nın ortasında yer olan Habeşistan'daki Tana Gölü ile Uganda'daki Albert ve Victoria göllerinden doğuyor; böylelikle Mısır'ın yanı sıra Sudan'a da hayat veriyor.
Ancak nesne ve değer'lerin paketlenmiş ürünlere dönüştüğü, kolaylıkla elde edilebildikleri için çaba gerektirmeyen günümüz dünyasında yaşasalardı, benim içine düştüğüm kayıtsızlığa benzer bir duyguya düşebilirlerdi gibi geliyor bana.
Sayfa 17 - Evliya Çelebi ve Kolomb içinKitabı okudu
Genelde gezi gözlem kitaplari okumadığımdan kitap bana çok sıkıcı geldi. Yer isimlerini aklimda tutmaya çalışmaktan yoruldum . Uzun bir süre elimde süründü.
Bir gezi kitabına göre fazla besleyici bulmadım. Anlatılan gezi kısa ve yapılan gezinin duygusunu aktaramadi bana. Kitabı okurken heyecanlanıp, içine dusecegimi bekliyordum ama malesef beklentilerimi karsilayamadi. Basit bir pazar gazete eki kıvamında kalmış.
İçine doğdukları hayatı her zerresiyle kabullenmiş görünüyorlar.syf 93.
Kitabın en vurucu cümlesi bu olsa gerek. İçine doğdukları hayatı her zerresiyle kabullenmeyenler gezginler olabilir.satır aralarından bu anlamı çıkardım.
Dünya üzerinde ilerliyorum; saatler boyunca mesafeler katediyor, yeni coğrafyalara ve burada yaşayan tanımadığım insanların hayatlarına dalıyorum. İlk kez adım attığım bu yerler karşısında heyecanlanıyorum. Ve kendimi şanslı hissediyorum... Vardığım her bir sınır kasabasıyla birlikte, farklı bir dünyanın kapılarının açıldığını biliyorum. Bir
Sıradan bir kitaptı sadece bitirmek istediğimden dolayı okudum.. Şu temel üzerinde oturtulmuş kitap neyle karşılaşırsanız karşılaşın önce düşünün sonra tepki ve karar verin