"...Kamuya açık işkence ayinleri artık egemen iktidarın bekası için zorunlu addedilmemektedir ("toplumsal düzen"in bekası açısından, ne zaman zorunlu olduğu –eğer olduysa– elbette ayrı bir konu). Fakat Foucault'nun disipliner iktidar hakkındaki tezi modern devletteki gizli işkencenin kanıtlarıyla çürütülmüş olmaz. Tersine, gizli yapılan işkence bilgi almakla yakından bağlantılı olduğunda, polisiye bir konu olur. Polis gücü kendisini temel bir "toplum çıkarını" yani devletin ve yurttaşlarının olağan ve olağanüstü güvenliğini korumaya yönelmiş bir hükümet faaliyeti olarak sunar. Polis kurumu aynı zamanda bilgi ile iktidarın birbirlerine bağlı oldukları bir kurumdur."
"Modern vicdan aynı zamanda seküler bir vicdandır – ahlakileştirilmiş dini kapsayan bir kategoridir. (Kant açısından, "saf din" vicdana-dayalı ahlaktan başka bir şey değildir ve tarihsel dinin dogmalarından ayrı bir yerde durur.).."