Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yavuz Unat

Yavuz UnatBilim Tarihine Giriş yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
7.2/10
18 Kişi
129
Okunma
6
Beğeni
1.912
Görüntülenme

Yavuz Unat Sözleri ve Alıntıları

Yavuz Unat sözleri ve alıntılarını, Yavuz Unat kitap alıntılarını, Yavuz Unat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edip Ahmet Yükneki'ye göre, bizi mutluluğa ulaştıran şey bilgidir; öyleyse yalnızca bilgili insanlarla dost olunmalı, bilgisiz insanlardansa uzak durulmalıdır. İnsan, bilgisi sayesinde öldükten sonra da yaşamaya devam eder; oysa bilgisiz insan, yaşarken ölmüş gibidir; ne tanınır ne de ismi bilinir. Bilgiden ancak bilgili insan anlar; ancak o tadabilir. Bilgi, malı olmayanlar için bitmeyen bir hazine ve soyu olmayanlar için tükenmeyen bir soydur. Yaratan Tanrı bile, ancak bilgi ile bilinir. Bilgisizlikten hayır gören var mıdır? Öyleyse yaşarken bıkmadan ve usanmadan bilginin peşinden koşmak gerekir.
Sayfa 171
"Gerçeği arayanın yaşamında bir kez tüm nesnelerden gücü yettiği ölçüde kuşku duyması gerekir."
Reklam
Platon, üzdün
"Hekimler, yurttaşlar arasında bedenleri ve ruhları iyi olanlara bakmalı, böyle olmayanları ise ölüme terketmelidir."
Sayfa 57
Platon
"İnsanların doğruyla eğriyi kendi kendilerine ayıramayıp mahkeme ve yargıca başvurmaları, adaleti başkalarından beklemeleri çirkin bir şey değil midir?"
Sayfa 57
İnsan, ne kaprisli Tanrıların tiranlığına ne de Babillerin ve bazı Grek filozoflarının hayal ettiği biçimde değişmez kör bir kadere mahkumdur; aksine olabildiği kadar özgürdür.
Platon
Gezegenlerin düzgün dolanımları bir tanrı'nın var olduğunu ilham eder. Nasıl bir saatin mekanizması ve düzenli işleyişi, onun bir yapıcısı ve bir ustası olduğunu ama bu yaratıcının saatin içinde değil dışında bulunduğunu düşündürürse gezegenlerin dolanımlarının da tıpkı bunun gibi gezegenlerin bir tanrı olmadıklarını ancak bu düzenli dolanımlarının ardında akıllı ve becerikli bir ustanın,yani bir tanrı'nın bulunduğunu sezdirir.
Sayfa 56
Reklam
Pythagorasçılar
Gök cisimlerinin, müzikteki aralıklarla göre sıralandıklarını, dolanımları sırasında, her birinin harmonik sesler çıkardıklarını ve bu seslerin evrenin kendine özgü müziğini oluşturduğunu söylüyorlardı; ama ölümlülerin kulaklarının bu müziği işitmeleri olanaksızdı.
Sayfa 27
Diğer taraftan, Roma İmparatorluk'u, bir çöküş süreci içine girmiş ve Kuzey'den gelen kavimlerin saldırılan sonucunda siyasi gücünü yitirmeye başlamıştı. Yöneticiler; devleti kurtarmak için, bir süre sonra Hıristiyanlarla anlaşmak mecburiyetinde kaldılar ve İmparator Konstantin, 312 yılında Hıristiyanlık'ı Roma'nın resmi dini olarak kabul etti. 326'da, imparatorluk'un başkentini, Roma'dan Byzantion'a taşıdı ve sonradan Konstantinopolis (İstanbul) adıyla tanınan bu şehirde yeni bir medeniyet merkezinin temellerini attı (Demir 2018; 104).
Platon
Gezegenlerin düzgün dolanımları bir Tanrı'nın var olduğunu ilham eder. Nasıl bir saatin mekanizması ve düzenli işleyişi, onun bir yapıcısı ve bir ustası olduğunu ama bu yaratıcının saatin içinde değil dışında bulunduğunu düşündürürse, gezegenlerin dolanımları da tıpkı bunun gibi, gezegenlerin birer tanrı olmadıklarını, ancak bu düzenli dolanımlarının ardında akıllı ve becerikli bir ustanın, yani bir Tanrı'nın bulunduğunu sezdirir.
Sayfa 56
Platon'un ölümünden sonra Akademi'nin başına kız kardeşinin oğlu geçmiş ve Platon'un düşüncelerinin yerleşmesi ve gelenekselleşmesi için uğraşmıştır. Akademi uzun bir süre seçkin yöneticilerin yönetiminde ve denetiminde, seçkin öğrenciler yetiştirmiş ve 6. yüzyılın başlarında bir Pagan okulu olduğu gerekçesiyle Bizans İmparatoru Justinianus tarafından kapatılmıştır. Hıristiyanların tehditlerinden kaçan öğretmenlerden ve öğrencilerden bazıları, Sasani Kralı Anuşirvan'ın (MS 531-579) Cundişapur'da kurmuş olduğu tıp okuluna sığınmışlardır. Bu, uygarlık tarihi açısından çok önemli bir gelişmedir; çünkü buraya yerleşen Yunan filozofları ve hekimleri, birkaç yüzyıl sonra İslam Dünyası'nda yeşerecek olan bilim ağacının tohumlarını atacak ve böylece bilim ve felsefe Atina'dan Bağdad'a taşınacaktır (Demir 2018; 52).
Reklam
Platon
Değişim içinde bulunan görüntülerin bilgisini bir yana bırakarak, hiçbir zaman değişmeyen ideaların bilgisine ulaşmak gerekir; felsefenin amacı bu olmalıdır; gerçek bir filozof, bu aldatıcı görünümlerin ardına saklanmış olan mutlak bilgiyi, yani ideaların bilgisini yakalayabilen kişidir.
Sayfa 53
Empedokles
Her şeyin temelinde toprak, su, hava ve ateş olmak üzere dört ögenin veya dört kökün bulunduğuna ve bunları birbirlerine yakınlaştıran veya uzaklaştıran güçlerin sevgi ve nefret olduğuna inanır. Bu dört öge, değişmez ve ölümsüzdür; farklı oranlarda birleşerek, evrendeki farklı varlıkların oluşmasını sağlar. Bunlar aynı zamanda insanlardaki eti, kanı ve diğer unsurları da oluşturur ve onların mizacını belirler; mesela bir insanda hava ögesi baskınsa, havasal bir mizaca (havai), ateş baskınsa, ateşsel bir mizaca sahip olur; bu son mizaçtakiler, çabuk sinirlenen, saldırgan tiplerdir.
Sayfa 33
Pythagorasçılar
Bütün gök cisimlerinin, yani gezegenlerle yıldızların küresel olduklarına ve dairesel yörüngeler üzerinde hareket ettiklerine inanıyorlardı. Evren ikiye ayrılmıştı: Ay-üstü evren ölümsüz varlıkların, tanrı, tanrıçaların ve ruhların; Ay-altı evren ise cansız maddelerin ve ölümsüzlerin bulunduğu bölgeydi.
Sayfa 27
Bilgi arayışında yöntem olarak gözlem ve deneyin güçlü bir biçimde gündeme gelişi ve yaygınlaşması, doğa bilimlerinin doğuşunu hızlandırdı.
Sayfa 121
Ruh olarak sen ve siz çok gençsiniz; çünkü ne eski geleneklere ne de yüzyıllar öncesinden gelen bir bilime sahipsiniz.
Genç=olgun olmayan anlamında
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.