Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

A. Suat Demirtaş

A. Suat DemirtaşSufilerden Sözler ve Menkıbeler - Hal Dili yazarı
Yazar
Çevirmen
Tasarımcı
9.1/10
14 Kişi
81
Okunma
5
Beğeni
1.806
Görüntülenme

A. Suat Demirtaş Gönderileri

A. Suat Demirtaş kitaplarını, A. Suat Demirtaş sözleri ve alıntılarını, A. Suat Demirtaş yazarlarını, A. Suat Demirtaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih boyunca çocuk ve gençlerin eğitimi önemli bir yere sahip olmuştur.Gençler bir toplumun en değerli hazinesi ve geleceğidir. Hz.Peygamber de (s.a.v.) nübüvvet vazifesinin başından hayatının sonuna kadar genç sahabilerin eğitimine ayrı bir önem vermiştir.
Sayfa 13
231 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Salât ve selâm O'nun alemlere rahmet olarak gönderdiği kutlu Nebi Hz. Muhammed Mustafa'ya, alîne, ashabına ve ehl-i beytine olsun. Peygamber Efendimizin (s.a.v) en büyük özelliklerinden biri yüce ahlâkıdır. Güzel ahlak peygamberimizin en önemli vazifesidir. Bundan dolayı ashabına evvela kendisi güzel ahlâkı ile örnek olmuş ve güzel ahlak sahibi gençler yetiştirmiştir. Efendimizin (s.a.v) eğitim yöntemleri de bu güzel ahlak çerçevesinde şekillenmiştir. Kitap; iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde "Hz. Peygamber'in muallim olarak Kur'an-ı Kerim'de zikredilen vasıfları" ikinci bölümde ise dokuz ana başıkta "Allah Resûlünün (s.a.v) gençleri eğitimi ve usulleri" anlatılmaktadır. Nacizane tavsiyem odur ki başta eğitim, öğretim vazifesini üstlenen öğretmenlerin, tüm anne - babaların burdan istifade etmesidir. O'nun (s.a.v) yoluna attığımız bir adım şefaatimize vesile olur belki... Ve's-selâm...
Allah Resûlü'nün Gençleri Eğitim Yöntemleri
Allah Resûlü'nün Gençleri Eğitim YöntemleriA. Suat Demirtaş · Gençkon · 20215 okunma
Reklam
Günümüzde eğitim hususunda en büyük eksikliklerin başında söylediğini ve tavsiye ettiğini kendisi yapmayan, öğrencilere örnek olamayan öğretmenler gelmektedir. Tavsiye ettiği şeyi yapmayan ve güzel örnek olamayan bir öğretmenin sözü öğreciye tesir etmez. Hz. Peygamber'in sünneti ise muallim olarak öncelikle kendisinin hayatında tatbik etmesidir. Bize düşen vazife de her hususta olduğu gibi bu hususta da onun bu sünnetine tâbi olmaktır. Bunu başaramadığı müddetçe bir öğretmenin veya eğitimcinin bir öğrenciyi etkilemesi ve sözünün tesir etmesi çok zordur.
Sayfa 211Kitabı okudu
Nu'mân b. Beşîr [r.a] anlatıyor: Ben Allah Resûlü'nün [s.a.v] şöyle dediğini işittim: "Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler bellidir. Bu ikisinin arasında, insanların birçoğunun (helâl mi, haram mı olduğunu) bilmediği şüpheli şeyler vardır. Her kim bu şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Şüphelilerden sakınmayanlar ise gitgide harama dalar. Tıpkı sürüsünü başkasına ait bir arazinin etrafinda otlatan çoban gibi ki, onun bu araziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her hükümdarın girilmesi yasak bir arazisi (koruluğu) vardır. Unutmayın ki, Allah'ın (yeryüzündeki) yasak arazisi de haram kıldığı şeylerdir. Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbidir."
Sayfa 188 - Buhârî, İmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107, 108; İbn Mâce, Fiten, 14.Kitabı okudu
İmam Gazâlî [rah.] hocanın, talebenin zekâ ve idrak seviyesine ve tabiatına uygun olarak ona şahsiyet kazandırması gerektiğini söylemiştir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Allah Resûlü [s.a.v], Muâz'ı [r.a] Yemen'e (vali olarak) göndermek istediğinde şöyle buyurdu: - (Sana bir dava geldiğinde) nasıl hüküm vereceksin? - Allah'ın kitabına göre hüküm vereceğim. - Allah'ın kitabında (o konuda) bir hüküm bulamazsan - Resûlullah'ın [s.a.v] sünneti ile (hüküm vereceğim). - Allah Resûlü'nün [s.a.v] sünnetinde de bulamazsan? - Kendi görüşümle ictihad ederek hüküm vereceğim. Bunun üzerine Allah'ın nebîsi, "Bütün hamdler Allah Resûlü'nün elçisini (onun arzuladığı cevabı vermeye) muvaffak kılan Allah'a mahsustur." buyurdu.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Nitekim bilinmeyen önemli meselelerin ehline sorulması Allah Teâlâ'nın emridir. Hz. Peygamber de, "Cehaletin ilacı sormaktır" buyurarak ilme, öğrenmeye teşvik etmiştir.
Sayfa 117Kitabı okudu
Hafız İbn Hacer [rah.] temsilin faydasının, manayı kuvvetlendirme ve akılla bilinen bir şeyi, hissedilen kılmak olduğunu, söylemiştir.
Sayfa 115Kitabı okudu
"İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!"
Sayfa 111 - Buhari, Zebâih, 31, Büyü, 38; Sayd, 31; Müslim, Birr, 146; ayrıca bk. Ebû Davud, Edeb 16Kitabı okudu
-Yâ Resûlallah! Biz konuştuğumuz sözler sebebiyle de sorgulanacak mıyız, dedim. -Hay annen yokluğuna yansın ey Muâz! İnsanları yüzüstü -veya burunları üzerine- (süründürerek) cehenneme dolduran/sürükleyen, ancak dillerinin mahsulleri değil midir, buyurdu.
Sayfa 106 - Tirmizî, İmân, 8. İbn Mâce, Fiten, 12. Tarikleri ve şahitleriyle bu hadis sahihtir. bk. İbn Mâce, es-Sünen (thk. Şuayb el-Arnaût), V, 117Kitabı okudu
Reklam
İbn Ömer'den [r.a] rivayet edildiğine göre Resûlullah [s.a.v] şöyle buyurmuştur: "İslâm beş şey (esas) üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed' in Allah'ın resûlü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve ramazan orucunu tutmak."
Sayfa 103 - Buhârî, İmân, 2; Müslim, İmân, 16; Tirmizî, İmân, 3; Nesâî, İmân, 13.Kitabı okudu
Ebû Hüreyre'den [r.a] nakledildiğine göre Nebî-i Muhterem [s.a.v] şöyle buyurmuştur: "Bir adam yürürken birden susuzluğu arttı. Hemen bir kuyuya indi ve suyundan içti. Sonra kuyudan çıktı. O esnada adam susuzluktan dilini çıkaran bir köpekle karşılaştı. Hayvan susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Yolcu (kendi kendine), 'Bana erişen susuzluğun benzeri bu hayvana da ulaşmış' dedi ve kuyuya inip ayakkabısına su doldurdu. Sonra (kuyudan çıkarmak için) ayakkabıyı ağzı ile tuttu. Sonra yükselip çıktı ve köpeği suladı. Bu yaptığından dolayı Allah o kulundan razı olup mükâfat verdi ve onu mağfiret eyledi." Sahabiler, - Yâ Resûlallah! Hayvanları sulamakta bize de sevap var mıdır, dediler. Resûl-i Muhtâr [a.s], -Her yaş ciğer sahibi (canlı) için sevap vardır, buyurdu.
Sayfa 95 - Buhârî, Vudu, 33; Müsâkât, 9; Mezâlim, 23; Edeb, 27; Müslim, Selam, 153; Ebû Davud, Cihâd, 47.Kitabı okudu
Abdullah b. Abbas [r.anhümâ] anlatıyor: Resûlullah'ı [s.a.v] Rükn(ülyemânî)'nin yanında otururken gördüm. Bir ara gözünü semaya kaldırdı ve gülümsedi. Akabinde üç defa, "Allah yahudilere lânet etsin" buyurdu. Devamında da, "Muhakkak ki Allah, yahudilere iç yağını haram kılmıştı. Ancak onlar bu yağları satıp parasını yediler. Halbuki Allah bir kavme bir şey yemeyi haram kılınca, bedelini de onlara haram kılar" buyurdu.
130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.